MULTİ MEDAYDA YANKI :)
Duvarlarda benim fotoğraflarım aslıydı otrada tek kişilik bi yatak vardı. Yerde ise boş bira şişeleri pencere olmadığı için ne kadar ışıkta olsa kasvetli bi havası vardı.
Bu odanın biraz değişiği benim hayalimde ki oda gibiydi, ama benim hayallimde ki odada Yankı'yla benim resimlerim olacaktı.
Duvara dayanıp yere çöktüm ve bacaklarımı kendime doğru çektim.
Ona gerçekten acı cektirmistim, gözlerinin içine baka baka Yankı'yı sevdiğimi söylemiştim.
Ama bu kadar zamandır nasıl anlayamadım, duygularını iyi saklıyodu, demek ki Yankı'yla kedi köpek gibi olmalarının da sebebi buydu belki Yankı, Utku'nun beni sevdigini biliyodur o yüzden sürekli uzak dur ondan diyodur...
Aşağıdan gelen tıkırtılarla hemen odadan çıkıp kapıyı kitledim, anahtarı cebime sokup aşağı indim. Ece gelmişti "Hosgeldin" deyip sarıldım.
"Hoşbulduk canım" dedi ve beraber odama girdik
"Ee napıyosun bu aralar fazla görüşemiyoruz"
"Napim olanları atlatmaya çalışıyorum"
Ece omzumu okşayıp "hep senin yanındayım kardeşim" dedi. Icimdeki sızıyla "Biliyorum" dedim o benim yanındaydı ama ben onun tam karşısındaydım ve Yankıyla yaptığımızda fazlasıyla yanlıştı
"Yarın okula gecen mi?"
"Evet"
"Bugün sen yokken hoca ödev verdi magazin dergisi hazırlıcak mışız"
"Hangi ders?" başıma bide ödev çıkmıştı.
"Ingilizce"
"Tamam Sağol söylediğin için, sen otur ben aşağıdan içecek bişeyler aliyim" diyip asagi inip 2 kahve yaptım.
Yukari ciktigimda Ece yeni aldigim kitabımı inceliyodu. Girdigimi fark etmeyince "istersen okuysabilirsin" deyip kahvesini uzattim.
Kendi kendine "aynı yıldızın altında" diye mırıldanıp "Güzel bi kitaba benziyor"dedi.
"Evet gerçekten anlamlı bi kitap"
...
Kahvelerimizi içtikten sonra Eceyi ugurladim,içimde başa cıkamadığım bi vizdan azabı vardı.
Yank'yı çok seviyorum ama Ece'de bu olanların hiçbirini haketmiyor
Ayaklarımı yete sürte sürte odama çıkıp, yatağa atladım. Gözyaşlarımı serbest bırakmanın zamanı gelmişti...
Telefonumun zil sesiyle açtım gözlerimi homurdanarak kalkıp banyoya girdim. İslerimi hallettikten sonra formamı giyip, saçlarımı ördüm. Converse'lerimi giyip bilekliklerimi de taktıktan sonra çantamı da alarak aşağı indim.
Sofrayı hazırlayan Sevda teyzeyi görünce sevecen bi şekilde "günaydın" dedim
Sevda teyzede "günaydın kızım, annenle Selim beyin işi varmış, erken cıktılar. Oturda sana kahvaltı hazirliyim" dedi
"Gerek yok Sevda teyze ben kantinde yerim"deyip yanagini öpüp evden çıktım.
Okula geldiğimde bizimkiler bahçede olmadığı için direk okula girdim.
Herkes herzamanki yerinde duruyodu, sanırım fazlalık olan benim vizdan azabımdı.
Yerime oturunca Doruk " Bu aksam annemler yok, itiraz istemiyorum hepiniz bizdesiniz" dedi
Ece "Olur" dedi Yankı'da onayalyınca ortamı bozmamak için bende kabul ettim...
Üzerime beyaz bol tişörtümü ve siyah dizimin yarım karış üstünde olan siyah dar eteğimi giydim.
Saçlarımı düzleştirip, bilekliklerimi taktıktan sonra siyah deri ceketimi giyip aşağı indim.
Annem ve Selim bey bahçede olduğunu görünce, onlara hiç görünmeden Sevda teyzeye haber vererek evden çıktım. Doruğun evine vardığımda herkes ordaydı bende girince Doruk "Hadi film izleyelim?" Dedi bende "olur" diye atıldım hemen şimdi şişe çevirmece falan oynarız, aman Allah korusun...
Doruk "Ee hangi film?" Diye sorunca
"Valla başrolde Zac Efron olsunda film önemli değil" dememle Yankının ateş püsküren gözleriyle karşılaşmam bir oldu. En tatlı halimle gülümseyip "tamam tamam ne açarsanız açın" dedim
Doruk "yani seni hiç anlamıyorum Nefes ha Zac Efron ha ben ne farkımız var" dedi saçlarını düzeltirken
Bu sefer o Yankının ateş püsküren gözleriyle karşılaşmış olucak ki "
"Bana ne bakıyon Yankıya bak, meteor gibi cocuk Zac yanında halt etmiş" dedi.
Doruğun bu haline kahkaha atmak istesemde kendimi tutup mutfaktan çıkan Ecenin elindeki tabakları almak için yanına gidip elinden tabakları aldım. Yankının bakışları biraz olsun yumuşamıştı...
Doruk salağı yüzünden bi saattir korkudan titriyodum kesin 1 ay boyunca Gülle uyucam...
Koltukta bi yanımda Yankı diğer yanımda Doruk vardı. Ece ise tekli koltuğa oturmuştu.
Yankı kulağıma eyilerek "Eger korkup Doruğa sarılırsan ikinizi birden" devamını bildiğim için öksürerek Yankıya uyarıcı bi bakış attım...
Ekranda çığlık sesiyle oluşan korkutucu görüntüyle Yankıya sarıldım. Çığlık sesi hala devam ettiği için daha da korkup kafamı Yankının omzuna soktum.
Çığlık sesi bittiğinde Yankıdan ayrılıp Eceye baktım dört gözle filmi izliyodu. Rahat bi nefes verip Yankıya döndüm piç smile yapmış sırıtıyodu. Göz devirip ayağa kalktım "Ben terastayım" diyerek yukarı çıktım.
Bi anda dudağıma değen dudaklarla irkildim Yankı beni bi saniyeliğine öpmüş şimdide kahkaha atarak yanımda oturuyodu. "Ne o korkmam çok hoşuna gidiyo galiba"
"Korkunca çok tatlı görünüyosun" dedi
Tebessüm ederek önüme dönünce uzun bi soluk alarak konuşmaya başladı.
"Kızım sen beni delirtcen mi? Yok artık Zac mek artık ben varım benden başka erkeğe bakmicaksın, o mini etegi bi daha göremicem şortlardan bahsedmiyorum bile"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Novela JuvenilNefes gibisin, içimde tuttuğum sürece benimsin, bırakırsam gideceksin, bırakmazsan öldüreceksin