●○İŞKENCE○●

3.3K 144 7
                                    

Multimedia;  Doruk

Icimdeki acıyla kendimi yere bıraktım. Yankı beni aldatmıştı.

Lanet olsun ki Yankı beni Eceyle aldatmıştı. Önce onunla konuşmak için hazırlanmayı düşündüm ama sonra vazgectim Yankı onu dinlememi bile haketmiyodu.

Hızla aşağı inip annemle konuştum. Annemde sürekli 'anne sözü dinlemiyosun ki' diyip durdu sonra annemi londraya gitmek için ikna etmeye çalıştım.  Büyük uğraşlar sonucu izin verdi. Okulların kapanmasına 2 hafta kalmıştı zaten yaz tatilimi orda gecirip kafamı dinleyebilirdim. Annem ikna olunca odama çıkıp valizimi hazırladım.

Londradaki kuzenimin yanına gidicektim...

2 saat sonra uçağım kalıyordu evdekilerle vedalaşıp hava alanına gittim...

Kuzenimle sohbete dalınca telefonumu unutmuşum kim bilir kaç kere aramislardi.

Doruktan 20, Yankıdan ise 50 cevapsız arama vardı. Doruğu aradım.

"Nerdesin sen Nefes neden gittin hemde bize haber vermeden"

"Doruk Yankı beni Eceyle aldattı. Bende onu görmek istediğim için gittim"

"Peki nerden biliyosun ve nerdesin"

"Nerde olduğum önemli değil güvendeyim, Ece beni arayıp bi video gonderdi" dedim ve kendimi tutamayıp ağlamaya başladım.

"Tamam canım sen üzülme şimdi ben kapattıyorum ama bi daha aradığımda hemen açıcaksın telefonu"

"Tamam" deyip telefonu kapattım.

Ve Berfine döndüm o bu yerde tek başına kalıyordu. Bana sarılıp destek olmak icin saclarımı okşadı.

Berfinin bana hazırladığı odaya kendimi atıp hemen pijamalarımı giydim. Gozlerimi kapatınca aklıma Utku geldi o da bende onun gibiydim. Ona yaşattığım acıyı şimdi kendim yaşıyodum.

YANKI

Birden Doruğun yumruguyla afalladim. "Noluyo lan"

"Sen Nefesi, benim kardesimi nasıl aldatırsın lann" diye bağırıp üzerime atladı.

"Sana Nefesi üzme demistim Yankı" deyip ardı ardına yumruk atmaya başladı. Karşılık verimiyodum çünkü haketmiştim.

Ece piskopati 1 saat once bana o lanet olası videoyu atmıştı. Ama ben hiçbişey hatırlamıyordum. Doruk sakinleşince üzerinden kalktı ve bar taburseine oturup "anlat" dedi

Barda barmen dışında kimse yoktu çünkü daha saat 2ydi.

Bende bi peçete alıp yüzümdeki kanları sildikten sonra anlatmaya başladım. " Bara Geldiğimiz gece tozu fazla kullanmıştım ve sarhoş olmuştum, sen gidince yanıma biri oturdu ben sarhoslukla Nefes zannettim ama meğer o Eceymis beni bi otele götürdü.  Onu Nefes zannettigim için sürekli iltifat ediyodum. Sonra sonrası yok hatırlamıyorum Doruk, işte o orospu herşeyi kaydetip Nefese atmış.

Doruk sinirden yumruklarıni sikarken hızla ayağa kalktı. "Nefes gitti, Yankı"

"Ne, nereye" dedim şaşkınlıkla

"Bilmiyorum söylemedi ama sesinden de belli ki çok kırılmış"

Doruğa bakmadan hemen bardan çıkıp Nefeslerin evine gittim.

°•○●°•○●°•○●

Tam 1 ay olmuştu tüm istanbulun altını üstüne getirmiştim ama Nefesi bulamıyordum. Bazen deliricek gibi oluyodum ve tüm sesler beynimde yankılanıyordu.

Evde napıcamızı düşünürken Doruk geldi "Yankı Eceyi buldum. Izmitte ...otelde kaliyomus" dedi. Doruk bana inanıca siniri geçti ve bana yardım etmeye başladı. Hızla arabaya bindik Doruk kullanıyordu. Bende kullanırdım ama başım belaya girerse Nefesimi bulmam zorlaşırdı.

Izmite gelince navigasyon' dan Ecenin kaldığı otelin yerini bulduk. Geldiğimizde Doruğun arabada kalmasını isteyip hızla otele girdim.Ecede merdivenlerden iniyodu. Beni görünce "Yankı senin burda ne işin var" dedi

"Biz Nefesle ayrıldık, ve  ben senin değerini anladım Ece lütfen bana bi şans ver" dedim elinden tutup gözlerinden geçen pıriltıyı görünce ona acıdım bana muhtaçtı, aynı benim Nefese muhtac olduğum gibi...

Arabay binince Doruğa "Ece valizini alıp geliyo, hiçbişey çaktırma" dedim. Ece arabaya binince "artık yeni hayatımıza başlayabiliriz" diyerek Ecenin yanagini okşadım.

Uzun yolculuktan sonra Istanbul'un hemen sınırında ki bağ evine gittik.

"Biraz baş başa kalalim istedim" deyip arabadan indik.

Doruğa gitmesini söyleyip Eceyele beraber eve girdik.

"Ben seni Nefesten daha cok Sevdim" dedi Ece

"Biliyorum" deyip kapıyı kilitleyip anahtarı cebime attım. Ve Ece evi incelerken yan taraftaki vazoyu alıp ensesine indirdim. O yere yığılınca bende ona yapacağım iskenceleri düşünmeye başladım.

Kaltagıgimiz uyanınca ilk olarak ellerini bağlayıp o çok sevdiği saçlarını kısaca kestim. Daha  sonra o manikurlu tırnaklarını soktum ve yüzünde sayısız morluk oluşturdum.

Ve onu bu haliyle evde bırakıp gittim. Bu kadar işkence ona yeterdi ama en güzel yeri tırnaklarını sokerken ki çığlıklarıydı.

Ben eve ulaşınca şirketten bi kaç adamı arayıp bağ evine gidip Eceyi evden atamalarını istedim.

Eve girince Doruk merakla bana bakıyodu.  "Hala yaşıyo" diyip yanına oturdum.

Yüzünde pismanlik vardı. "Keske yapmasaydık" dedi

Acımasız bi ses tonuyla" ya onun Nefese yaptıkları" dedim

Ve telefonumun çalmasıyla telefonu sehbadan alıp baktım. Numaraydı

"Efendim"

"Yankı ben Gül, Nefesin nerde olduğunu biliyorum lütfen onu bul çünkü çok acı çekiyor"

"Nerde"

"Londrada kuzeninin yanında ama tam adresi bilmiyorum"

"Sağol Gül" deyip telefonu kapattım.

"Doruk kalk Londraya gidiyoruz"

NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin