HAVUZ

6.4K 283 3
                                    

Annem " Kızım bu ne gülürtü" diye içeri girdi.

"Aşık olduğum elbise % 50 indirime girmiş, anneciğim"

Yok yaa ben kesin çarpılıcam

Annem "Biraz konuşalım mı?" diyerek Yatağımın kenarına oturdu. 

"Selimle ben evede yokken bişeyler olmuş" dedi.

Pislik yaa çocuk gibi ötmüş hemen oç 

"Evet, Utku'yla Yankı kavga etti"

Aslında pekte kavga sayılmazdı çünkü Yankı Utku'yu dövdü, ama tüm suçu Yankı'ma atamam

" Utku'nun anlattığına göre eve fazla samimi gelmişsiniz, o da seni korumak için..."

Kan beynime sıçramıştı, sinirden kızardığımın farkındaydım. Hizla ayağa kalkarak "Sende buna inandın mı? anne!" diye bağırdım sesim oldukça sert çıkmıştı, sert görünmeyi seviyodum.

"Bilmiyorum Nefes o çocukla çok yakınsın, senin derslerine konsantre olman lazım kızım, ben seni düşünüyorum.

"İnan kendimi senden daha çok düşünüyorum, ayrıca kiminle yakın olursam olurum bu seni de o çok sevdiğin üvey oğlunu'da hiç ilgilendirmez!" Bu sefer bağırmamıştım ama sesim yüksek çıkmıştı. Annemin gözleri dolmuştu. 

"Tamam şimdi çık odamdan biraz daha kalbini kırmayı istemiyorum" dedim

Önce bişey söylicek gibi açtı ağzını, sanırım daha sonra vazgeçti ve odamdan çıktı. Göz yaşlarımı tutamıyodum oysa annemin yanında ne kadar sert ve güçlü görünüyodum, ben bu zamana kadar kimsenin karşısında ağlamadım herkez beni güçlü bilsin diye ama hiçte güçlü falan değilim.

Koridordan kapı sesi geldi. Utku gelmişti çünkü bu katta sadece ikimizin odası kullanılıyordu. Gözyaşlarımı silip ayağa kalktım odadan çıkıp hiç kapıyı çalma zahmetinde bulunmafan içeri daldım. 

Utku'nun kucağında her zamanki sürtüklerinden biri vardı. Utku malıda yarı cıplaktı. Kız bana küçümser gözlerle baktı Kıza " çık odadan" diye bağırdım.

Kız bi bana bi de Utku'ya baktı. Utku çık anlamında kafasını yukarı kaldırmıştı. Tabi sürtüğümüzde bozuldu ve tıpış tıpış odadan çıktı. 

Utku piç smile yapıp "Ne o kıskandin  galiba" dedi. Onun söylediklerini duymazdan gelerek

" Demek Yankı'yla sarmaş dolaş"tık" dedim.

Yüzündeki piç smile'lı hiç bozmadan "Evet, karışmasan yapışıyodunuz birbirinize" dedi.

Sinirlerime hakim olamıyodum çıplak olan onuzlarına vurarak "Düzgün konuş benimle" diye bağırıyordum, aynı zamanda da vuaya devam ediyordum ama etkilenmiyordu. Kasları yüzünden elim acimıştı durup elimi ovalayınca, kısa süreli bi kahkaha attıp üstüme yürümeye başladı.  O bir adım ileriatıyordu, ben bir adım geri sonunda duvara toslamıştım, iki elini duvara dayayıp "Düzgün konuşmazsam ne yaparsın bücür" dedi. Resmen sıkıştırmışrı beni kaçıcak yerim yoktu. Yüzlerimiz iyice yaklaşmıştı. Nefesi nefesimle karışıyodu, aslında dışardan bakıldığında yakışlıydı kaslıydı, çekiciydi, arada bombesini falan düzeltmesi çok havalıydı ama dünyada tek erkek o kalsa yine dönüp bakmam.

" Ne o çok etkilendin kaslarımdan galiba, dilin tutuldu" dedi.

Tam cevap vericekken kapı açıldı, Selim bey'le annem içeri girdi.Tabi hemen Utku ellerini duvardan çekip beni serbest bıraktı.

Selim bey " Ne bu gürültü cocuklar" diye sordu.

Utku yok bisey baba biraz sohbet ediyoduk, kızdırdım galiba Nefesi" dedi. Belliki o da Selim bey'in garezini dinlemek istemiyodu.

Selim bey yorgundu herhalde tam kapıdan çıkıcakken arkasına dönüp bana bakarak "Bi daha evimde böyle şeyler yaşanmasını istemiyorum" dedi. Belli ki kavgadan bahsediyodu yoksa biz Utku'yla sürekli kavga ederdik.

###

Fizik testino de çözdükten sonra telefonumu elime alıp Yankı'yı aradım.

"Efendim" dedi

"Şey Yankı iyimisin?" diye sordum

"İyiyim, beni merak etme sen nasılsın Utku seni rahatsız ediyomu?" diye sordu

"Hayır" diye kısa bi cevap verdim.

" Yarın sahilde buluşalım mı?" diye sordu.

"Olur,  hem çantanı getiririm" dedim

"Tamam o zaman ben seni saat 2 gibi almaya gelirim" dedi

"Tamam iyi geceler" dedim

"Iyii geveler prenses" dedi. Oyş yerim ben onu.

Saate baktığımda 12 olmuştu. Ufff ben Gül'ü unuttum, koşarak mutfağa indim Sevda teyze dizisini izliyodu.

"Sevda teyze Gül nerde"diye sordum

"Bahçede kızım" dedi

Buzdolabından ili tane ice tea alarak bahceye çıktım. Gül ayağını havuza sokmuş oturuyodu, arkadan ice tea'yi uzattım. Hemen babetlerimi çıkarıp eteğime dikkay ederek yanına oturdum. Havuza bakarak hafifçe kıkırdadı. ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum. Yazın bu havuzda çok yüzerdik. Selim bey'in durumu oldukça iyiydi. Oturduğumuz ev villa gibiydi. Arka bahçede çok büyüktü ama huzur olmadıktan sonra bunların hiçbir önemi yok.

Ayaklarımızı çırpmaya başladık hızlandıkça üstümüz ıslanıyordu. Ayaklarımızı durdurup birbirimize bakmaya başladık.

"Eee benimle konuşmak istediğin konu ne" diye sordum.

"Doruk" dedi kısık bi sesle, heyecandan "Nee" diye çığlık atınca eliyle ağızımı kapattı.

"Bak eğer bağırırsan, anlatmicam" dedi elini ağzımdan çekerken

"Tamam, sen Doruk'tan mı hoşlanıyosun" dedim

"Evet hoşlanıyorum ama sevgilisi falan var mı" diye sordu.

Acaba Ada"yı söylesemiydim, ama sonuçta sevgili değillerdi ve Gül sevgilisi varmı diye sordu, hoşlandığı birisi varmı diye sormamıştı.

"Yok" dedim, yüzünde tatlı bi gülümseme oluştu.

Tam içmek için elime ice tea'yi almıştım ki birinin beni arkamdan ittirmesiyle, elimdeki ice tea'yle havuza düştüm.

NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin