Karanlık bir ormandayım. Göz gözü görmüyor. Garip uğultu kulaklarımı tırmalıyor. Gözüm yavaş yavaş karanlığa alışıyor.
Önümde bir adam beliriyor. Daha doğrusu bir karaltı.
Adam: Yaptığına pişman olacaksın.
Der demez bana saldırıyor. Herşey bulanıklaşıyor.
***
Uyandım. Nasıl bir kabustu o. Hala etkisindeyim. Korkum kelimelerle ifade edilemez. Samantha'ya yine sormam gereken bir soru var.
Odamdan çıktım. Emma'nın odasına gittim veya gitmeye çalıştım. Bacaklarım bir anda beni taşıyamadı ve yere düştüm.
***
Uyanmak gözlerimi açmak istiyorum muhtemelen basılmıştım. Muhtemelen değil bayılmışım zaten.
Emma'nın çığlığı ile değil gözlerimi açmak resmen gözlerimi vücudumdan dışarı fırlattım.
E: Uyandı!
R: Aa vallaha mı? Körüz ya biz görüyoruz merak etme.
E: Sana da bir şey denilmiyo ha. Bir kere ben sana mı dedim de?
A: İsterseniz uzatmayın!
S: Bence de.
Samantha burda mıydı? Yeni fark ettim. Bana bayağı ilgileniyor.
R: İyi misin?
Kafamı sallamaya çalıştım ama kafamı sallayacak kadar bile gücüm yoktu.
Ağzımı açıyordum ama konuşamıyordum. Sanki bir şey boğazıma takılmış gibi. Yavaş yavaş kendime gelmeye başladım.
Olayı anlattım. Samantha çok şaşırdı ne beklenirdiki zaten ben de çok şaşırdım.
S: Kurtadamlar bir şekilde bir yolunu bulmuşlar. Ölen adamın adı William. İşte onun öldüğünü anlamışlar ama işin ilginç yanı senin yaptığını nereden anlamışlar. Senin o rüyayı görmene etki edenler de onlardı ama niye bayıldığını bilmiyorum ama muhtemelen onlar yapmışlardır.
E: O zaman ben bir bardak su ayyy kan getireyim.
S: İyi olur.
Emma homurdanarak odadan çıktı. Hem de ayaklarını vura vura. Ne kadar çocukça davrandığının farkında mı acaba?
S: Neyse sen dinlen kendini iyi hissedince salona gel.
O arada Emma gelmişti. Elindeki bardağı bana uzattı. Kan gerçekten beni rahatlatıyor.
Samantha Robb'a dönerek.
S: Sen Marcelin'in yanında kal. Sonra birlikte salona gelin.
Emma ve Alvin'e bakarak.
S: Sizde doğru salona okulda güçlerinizi nasıl kullanmayacağınızı göstereceğim.
Kullanmayacağınıza kelimesine vurgu yapmıştı. Bence de yapmalıydı. Sonra yanlış anlarlar falan malum zeka yoksunu olunca yanlış anlaşılabilir.
Odadan dışarı çıktılar. Bu sefer Emily yoktu. Neredeydi acaba?
Bu arada odamda olduğumuzu yeni fark ettim. Robb'la küs müyüz hala?
R: Seni özledim.
Diyerek bana sarıldı. Ama benim ona hala küs olmam lazım. Ne saçmalıyorum ya ben. Ama aslında tam olarak saçmalamak ta sayılmaz. O da haklı ben de.
M: Sen benimle niye konuş muyordun acaba?
R: Yok ben senle konuşuyordum.
M: Ya öyle mi? O zaman ben şizofren miyim de öyle diyorum?
R: Öyle olsun ne halin varsa gör!
Odadan çıktı. Kapıyı çarptı. Bu kişinin Robb olduğuna emin misiniz? Yani Robb'un böyle davranması biraz tuhaf bu Robb olamaz.
Robb nasıl bana öyle bir tepki verebilir?
Solana gideyim. Ben en iyisi. Şu an hala Robb'un o tepkiyi vermesi ilginç ve saçma. Ama ona da hak vermek lazım biraz çocukça davranmıyor muyum?
Selam ben geldim. Olaylı bir bölümle karşınızdayım. Size bir sürpriz yapıp iki bölümü bir günde yayınladım. İyi günler.
Diğer bölümde yeni kahramanlar gelecek BİLGİLERİNİZE.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkunç Bir Vampir (Okuldaki Vampir)
VampirosMarcelin'in abisinin ve arkadaşlarının ne olduklarını öğrendikten sonraki yaşamları... Hikayeyi okuduğunuza pişman olmayacaksınız. Söz veriyorum.