Onur: *fotoğraf*BN çevrimiçi
BN yazıyor...
BN: NOLDU
BN: İYİ Mİ ŞİMDİ
Onur: Sabahtan beri kurabiyeleri yapan kim diye soruyor
Onur: Reçele alerjisi varmış salak herifin
BN: Ya keşke yapmasaydım
Onur: Hayır saçmalama
Onur: Hadi ilkin de anlamadı sonuncusu yiyene kadar nerdeymis
Onur: Unuttum diyor
BN: Üzüldüm ama ya
BN: İyi mi simdi bari
Onur: İyi ya bi şeyi yok turp gibi
Onur: Başım şişti yemin ederim
Onur: Bir türlü susmuyor
BN: Darlıyor mu hâlâ
Onur: Evet aq
BN: Ben senin baş ağrını alabilirim dmowmrowkdow
"Ya oğlum gerçekten bende merak ettim. Harbi kim yaptı bu kurabiyeleri?" Aybars'ın sorusuyla birlikte bakışlarım telefondan çektim. Derin bir nefes aldığım sırada telefonum titremişti. Muhtemelen bilinmeyendi.
"Bilmiyorum dedim ya Aybars." Sesimin sinirli çıkmasına engel olamamıştım. Hastahaneye geldiğimizden beri kurabiyelerin kimin yaptığını merak ediyorlardı. Merak etmeleri gayet doğaldı fakat ısrar etmeleri canımı sıkıyordu. Bilinmeyene onun bana yazdığını kimseye söylemeyeceğime dair söz vermiştim. Ben sözlerimin arkasında duran biriydim.
"O zaman neden bana sinirlendin yedim diye?" Yunus'un meraklı sesiyle birlikte bu sefer bakışlarım ona yöneldi. Hasta yatağında uzanıyor serumun bitmesini bekliyorduk. Bitmesine çok az kalmıştı.
Benimde sabrımın taşmasına da az kalmıştı.
"Niye bu kadar ısrar ediyorsunuz? Belli ki söylemek istemiyor üstüne gitmeyin çocuğun." Oğuz'un sözleriyle birlikte derin bir nefes aldım. Odada garip bir sessizlik oluşmuştu.
"Ben dışarıdayım." Onların bir şey demesine fırsat vermeden adımlarımı kapıya yönelttim. Kapıyı açmamla birlikte üstüme doğru düşen Işılay'ı fark etmemle refleksle omuzlarından tuttum. Sanırım kapının arkasındaydı ve sertçe açmam onu bana doğru savrulmasına neden olmuştu.
Saçları göğsüme doğru harketlendiğinde derin bir nefes aldım. Kafasını kaldırıp şaşkın bakışları beni bulurken gülmek istedim. Surat ifadesi komikti. Komik ve güzel.
Işılay Aybars'ın kardeşiydi.
"Yavaş olsana be!" Diye bağırmasıyla yüzümü buruşturdum. Omuzlarında olan ellerimi çektim. Bakışlarını kaçırıp benden bir kaç adım uzaklaştığında elleriyle dağılan saçlarını düzeltiyordu.
Dudaklarımı aralayıp bir şey söyleceğim zaman yanımdan geçip Yunus'a doğru ilerlemişti.
"Lan sen neden ne olduğu belirsiz şeyleri yiyorsun? Zehirli de katmış olabilirdiler?!" Çocuğunu azarlar gibi Yunus'u azarlamaya başlamıştı. Dışarı çıktığımda en son duyduğum şey hâlâ Işılay'ın onu azarlamaya devam etmesiydi.
Cebimden telefonumu çıkardım ve az önce gelen mesajın üstüne tıkladım. Evet, tahmin ettiğim gibi bilinmeyenden gelmişti.
BN: İstersen söyleyebilirsin hâlâ sorun çıkartmaya devam ediyorlarsa
BN: Benim sana yazdığımı
🍃
Ben kaçaaarr
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSSET | TEXTİNG
Teen FictionOnur Parimli: Hem neden son model arabanızı bir mahalle tamircisine yaptırmak istiyorsunuz? Eminim ki işinde benden daha usta kişiler vardır. Bilinmeyen Numara: Ay iş konusunda senden iyiler mi bilmem ama sen kadar yakışıklı değiller #1 Düşman - 24...