44- İyi Ki Varsın

2.6K 123 63
                                    

Keyifli okumalar 💖

"Ya hocam böyle oyun mu olur!!" Diye bağıran tek kişi tabi ki Yunus'tu.

"Beyefendiyi de beğendiremiyoruz."

"Sen hoca misin Aybars? Ne konuşuyorsun?"

"Of! Yine başlamayın lütfen."

"İmge haklı."

"Aa! İnanamıyorum Sana Işılay, onların tarafında mısın? Ben hayatım boyunca böyle bir ihanet görmedim. Sırtımda ki bıçakların yanında artık seninde bıçağın var!"

"Biraz daha abart, bu az oldu."

"Oğuz sen burada mıydın kardeşim? İmge'yi geldiğinden beri sesin çıkmıyor da." Dedi imâ ile Yunus.

"Yunus susta halatı çek! Bak küfür edicem şimdi!" Diye Aybars en sonunda bağırdı. Hocalar ve diğer kişiler bizim konuşmalarımıza kahkaha atarken bende gülmekten elimde ki halatı çekemiyordum.

"Elim acımaya başladı!" Diye yakında İmge.

"Çekme sen." Dedi Oğuz.

"Kazanmamız lazım."

"Elin daha önemli İmge."

Onların konuşmasına tek ben şahit olmuştum. Yüzümde ki gülümsemeyi sakladım. Onları dinlediklerimi bilsinler istemedim ve elimde ki halatı bütün gücümle kendime çekmeye çalıştım.

Evet hocamızın bahsettiği oyun halat cekmeydi. Karşı takımda Onur, Defne, Derin ve birkaç kişi daha varken, bizim takımda Yunus, Aybars, Oğuz, İmge, ben ve birkaç kişi daha vardı.

En sonunda karşı takımın halatı bir anda kendilerine cekmesiyle elimde ki halatı tutmayı bıraktım. Karşı taraf sevinçle bağırmaya başlarken ben avuçicime bakıyordum. Yanıyorlardı ve kızarmıştı. Derin bir nefes aldım ve bakışlarımı karşı takıma çevirdim. Derin'in Onur'a sarıldığını görmemle dudaklarım aralandı. İçimden üçe kadar saydım. O zamana kadar Onur kendinden uzaklaştırmazsa olay çıkarırdım. Gözlerim hâlâ onların üzerindeydi.

Onur'un gözleri beni bulduğunda göz göze geldik. Yüzünde ki şaşkınlığı gorebiliyordum fakat üç saniye geçmişti, niye kendinden uzaklaştırmıyordu? Üstünden ki şoku atlatamamış mıydı?

Ben onların ayrılacaklarını sanarken Onur'un elleri Derin'in beline sarılmasıyla kaskatı kesildim.

Sarılmıştı.

Onur sarılmıştı.

Derin'e sarılmıştı.

"Oha!" Dediğini duydum Aybars'ın. "Onlar sarılıyor mu?"

"Ne! İhanet resmen bu!" Diye bağırdı Yunus. Herkes onun abarttığını düşündü. Bir tek ben onun tam olarak ne demek istediğini anladım.

Bakışlarımı onlardan çektim ve bizimkilere döndüm. "Hadi gidelim." Burada oturacak yerler vardı. En sevdiğim kısımda bu olmuştu. Oturduğum sırada Onur'a bakmamak için çaba sarf ediyordum. Yunus ve İmge yanıma, Aybars ve Oğuz ise karşıma oturmuştu.

"Sevgililer mi?" Diye sordu İmge anlamayarak.

"Yok canım." Dedi Yunus harfleri uzatarak. "Alakaları yok. Çok uyumsuzlar. Onlar birlikteyken negatif enerji ve kötü koku alıyorum!"

"Ne abarttın be oğlum?" Dedi Aybars arkasına yaslanırken. "Sadece sarıldılar. Görende Onur'a göz koydun sanar."

Yalandan öksürdü Yunus, bakışlarım ona yönelttiğim de bana doğru eğildi. "Sen bunları bosver. Sen sakın yüz verme! Sarılmak ne demek ya? Öyle bir şey olamaz!" Diye kısık sesle sitem etti. Dudaklarımda küçük bir gülümseme oluşurken yanımıza Onur'un gelmesiyle soldu. Ona bakmadım. Masaya bakmaya devam ettim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 17 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HİSSET | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin