34- Farkına Varmak

8.3K 456 208
                                    

Selaamm, keyifli okumalarr



Işılay

"Kızım hadi kalk, kahvaltı hazır!" Odama bağırarak giren babama karşı seslice ofladım. Bir saat önce uyanmama rağmen yatağımdan kalkmamıştım. Kalkmak istemiyordum. Bütün gün yatakta yatmak istiyordum. Kimse benimle konuşmasın, karışmasın, amaçsızca akşama kadar yatağımda yastığıma sarılmış boş boş duvarı izlemek istiyordum.

Çok mu şey istiyordum?

"Tamam baba."

"Beş dakika önce de aynı şeyi söylemiştin?" Demesiyle gözlerimi kapatıp sabır çektim. Aile evinde depresyona da giremiyordum!

Saçım dağınık, gözaltılarım morarmış, gözlerim şiş bir şekilde yatağımdan çıktım. Babamın yanından geçerken bakışlarının üzerimde olduğunu biliyordum. Banyoya girip kapıyı kapattım ve sırtımı duvara yasladım. Derin bir iç çekmeme gözlerimi kapadım ve yaşadıklarımın sadece kafamda kurduğum bir senaryo olmasını diledim.

Gözlerimi açıp aynada ki kendime bakarken her şeyin gerçek olduğunu bir kez daha farkına vardım. Dün gece Aybars'a sarılıp uyumuş, uyuyana kadar da iç çekip durmuştum. Normalde deliksiz uyuyan ben bu gece uyuyamamıştım. Çok huzursuzdum, dönüp durmuştum ve Aybars'ı da rahatsız etmiştim.

Banyoda işlerimi halledip çıktım. Biraz olsun bir şeye benzemiştim. Az önceki halim aynı öcüye benziyordu. Merdivenlerden inerken mutfaktan gelen sesleri duyabiliyordum. Sohbetin arasında adımın geçmesiyle duraksadım. Ne kadar yaptığım şeyden hoşlanmasam da onları dinledim.

"Işılay'ın nesi var oğlum?" Diye sordu babam.

"Bilmiyorum baba."

"Onu hiç böyle gördüğümü hatırlamıyorum." Dedi annem. Sesi çok üzgün geliyordu. "Çok mutsuz. Bizimle neden paylaşmıyor?"

"Benimle de paylaşmadı anne." Dedi Aybars. "Biliyorsun normalde benden bir şey saklamaz, direkt gelir anlatır. Bu sefer anlatmadı. Kendi halinde bırakalım sonra gelir bize anlatır zaten." Derken derin bir nefes almıştı.

Onları üzmeye hakkım yoktu. Ben üzgünüm diye onları üzmeye hakkım yoktu. Bunu yapamazdım. Bu bencillik olurdu bana göre. Herkesin kendine göre derdi vardı. Annemin de vardı mesela ama o yinede sabah kalkıp kahvaltı hazırlamıştı. İçinde yaşamıştı her şeyi. Bende yaşayabilirdim. Onun kalbinde bir başkası varsa eğer bende ona olan aşkımı kalbime gömebilir, hayatıma devam edebilirdim.

Evet, yapabilirdim. Eski halime dönebilirdim.

Mutfağa girmeden önce derin bir nefes almıştım. Yüzüme en samimi gülümsememi takıp içeriye girmiş ve yüksek sesle, "Günaydın, Demirhan Ailesi!" bağırdım. Annem irkilip bana döndüğünde güldüm. Babam yüzünde ki şaşkınlıkla bana baktı. Aybars ise kaşlarını çatmış anlamaya çalışıyor gibiydi.

Aybars'ın yanında ki sandalyeyi çekip oturdum. Annem çayları koyarken babam elinde ki telefonu bir kenara bırakıp bana döndü.

"Sonunda uyanabildiniz İnci Hanım." Babam hiçbir zaman bana ilk ismimle seslenmezdi. İlk ismimi annem, ikinci ismimi de babam koymuştu ve bana koyduğu isimle seslenirdi. Bana sorsalar hiç fark etmezdi. İki ismimi de seviyordum.

"Ya baba." Dedim göz devirerek. "Bir takım sorunlar olmuş olabilir. O da derslerle alakalı. Çok bunaldım. Ne yapayım?" 12. Sınıf olmamı bahane ettim.

Bir takım işlerim var.

Başımı sağa sola salladım.

Aklıma gelmemeliydi.

HİSSET | TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin