ARAF

ARAF-11

MERHABA PATATES KIZARTMALARIMMM 🍟🍟

Görüşmeyeli sizi ve çocuklarımı çok özledim.

Bölüm şarkımız: Canozan- Toprak Yağmura

OY VERMEYİN UNUTMAYIN❤️

İYİ OKUMALAR❤

**********************************

Esat KARADEMİR

Ameliyathane bölümüne doğru ilerlerken Demir Yaman konusunu düşünmekten kendimi alamıyordum. Adamın hakkında bildiğim bilgiler, anne ve babamın ölümüne sebep olan Yaman dosyasının içinde yazan detaylardan daha öte değildi. Devlet benim bildiğim kadarını bile bilmiyordu.

Adamın ismi vardı ama ne bir cismi ne de bir kaydı vardı.

Herkes, 'Hayalet' unvanını hakkıyla taşıdığını düşünüyordu. Benim için pek de 'Hayalet' olduğu söylenemezdi. Kimsenin görmediği, duymadığı bu adamı; annem ve babam izleyerek hakkında bilgi sahibi olabilmişlerdi.

Bu hayatta Demir Yaman'ı çevresi dışında onu, sadece annem ve babam görebilmişti.

Sonrasında da öldürülmüşlerdi.

Bu konu hakkında bildiğim iki şey vardı: Bir, adam sandığımızdan daha güçlü ve daha tehlikeliydi. İki elimde dava dosyası bulunsa bile bu dosya eksik idi.

 Ailem tedbir amaçlı topladıkları bütün bilgileri başka bir yere saklamışlardı.

Köşeyi dönüp Tunç'un yanına adımlarken her şey bıraktığım gibiydi. Anladığım kadarıyla Hazal'dan bir haber yoktu.

Adım seslerimi duyunca ikisi de ayağa kalkıp bana doğru geldiler. "Bir gelişme var mı abi?" Yaman olayını anlatmadan Erhan Başkomiserin söylediği her şeyi eksiksiz anlattım.

"Yani çıkmaza mı girdik şimdi?" dedi Tunç. Başımı iki yana salladım. 

"Çıkmaza girmedik. Arabadan çıkan deliller sonuç verecek elbette. Ayrıca Hazal notu okuduktan sonra dışarıda birini gördü. Gördüğü her kim ise beti benzi attı. Hazal'ın gördüğü kişi de bizim en büyük şüphelilerimizden biri olacak." Tunç dediklerimi düşünmeye başlarken oturduğu koltuğa geri döndü. Dikkatini bizden çektiğine emin olunca Emir'i, Tunç'un duyamayacağı bir köşeye çektim.

"Demin bahsetmediğim bu konu daha var." Emir kaşlarını çattı. Çünkü o da biliyordu ki Tunç'un duymaması gereken konular hayati değere sahip oluyordu.

Elini öne doğru hareket ettirerek devam etmemi istedi.

"Erhan, arabanın torpidosunda buldukları armayı gösterdi. Armada iki ejderha sırt sırta veriyor. Sana bir yerden tanıdık geldi mi?" sorduğum soruyla Emir kafasını yana eğerek düşünmeye başladı. Hatırlaması uzun sürebilirdi ama sonunda hatırlayacağına emindim.

Emir birkaç dakika düşündükten sonra cevabı bulmuş olacaktı ki kafasını kaldırıp göz göze geldik. "Yaman..." Tunç'a kısa bir bakış attı. Hafif de olsa sesini yükseltmişti ve şimdi Tunç'un duyup duymadığından emin oluyordu.

"Yaman dosyasındaki armadan mı bahsediyoruz yani? Esat eğer öyleyse bunun ne demek olduğunun farkındasın dimi?" bir iki adım atıp iyice Emir'e yaklaştım.