2. Bazılarının Kaderi

101 16 26
                                    

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🌙

Gemi limana demir attığında Zedia çantasını kolunun altına alıp ayağa kalkmış ve yanındaki adama bakmıştı. Devian, ifadesiz bir suratla kalabalığa bakarak "Gel bakalım Bayan Katil, seninle bir maceraya atılalım." dedi. Zedia, katil kelimesinden hoşlanmıyordu ve birinin duyma ihtimalinden de ödü kopuyordu. "Bana öyle seslenme!" diyerek adamın peşine takılmış ve gemiden inmişti. İnerken Devian'ın yardım edeceğini düşünmüştü ancak ayağı kayıp az kalsın yere kapaklanacağı sırada bile adam yardım etmemişti.

"Ne kadar kibarsın!" diye söylendi limana ayak bastığında. Devian omuz silkip kara gözlerini kıza dikti ve mesafeli bir ses tonuyla konuştu. "Baştan anlaşalım ufaklık, benim sınırlarım vardır ve o sınırlara uymaya çalışmayacaksın; uyacaksın."

"Aman ne şaşırdım," diye söylendi Zedia. "Merak etme koca adam, senin sınırlarınla ilgilenmiyorum. Biz bir anlaşma yaptık ve ben senin patronun sayılırım. Bu yüzden benim de kurallarım olacak. Birincisi: bana ufaklık ya da küçük kız demeyeceksin, 19 yaşındayım ben."

Devian küçümseyici bir bakış attı. "İkincisi neymiş patron?"

Zedia düşündü ancak bir şey bulamadı. "Zamanı gelince öğrenirsin. Her neyse... nereye gidiyoruz?" Etrafındaki kalabalığa ardından da şehre baktı. Miriam oldukça büyük bir şehirdi ve çok fazla insan yaşıyordu. Geldiği küçük kasabası yalnızca yılın belli zamanlarında turist alırdı, özellikle kış aylarında kimse uğramazdı ancak burası yaşayan bir şehirdi. Büyük ve tarihi binalar her yanı sarmıştı, bütün dükkanlar açık ve kalabalık, sokaklar oldukça canlıydı. "Çok güzel..." diye mırıldandığında Devian kaşlarını çattı.

"Burası mı güzel? Her yer taş binalarla, hırsızlarla, ayyaşlarla ve daha kötüleriyle dolu."

Zedia omuz silkti. "Sen fazla karamsar bakıyorsun hayata. Büyük bir şehirde bunların olmasından daha doğal ne olabilir ki?"

"Biri poponu avuçladığında ya da çantandaki tüm parayı çaldığında da böyle söyle, tamam mı?"

Devian kalabalığın içinde yürümeye başladığında Zedia etrafına temkinli bakışlar atmış ardından da adamın peşine takılmıştı. Biri poposunu avuçlarsa onun hayatını karartırdı. En azından öyle yapmayı planlıyordu. "Geceyi sokakta geçirmeyeceğiz, değil mi?" diye sordu adama ulaştığında. Devian, omzunun üzerinden sert bir bakış attı kıza.

"Şehirde hiçbir yeri bilmiyorsun, kalacak yer bile ayarlamadan bir maceraya atılıyorsun ve adamın birini öldürmeyi planlıyorsun. Sen ya zır delisin ya da birileri benimle fena oynuyor."

Zedia bu sefer bir şey söylemedi çünkü adamın haklı olduğunu farkındaydı. Babasının katilinin peşine düşmeye öylesine hızlı karar vermişti ki doğru düzgün plan yapacak bir vakti olmamıştı. Yalnızca bir adres bulabilmişti ve kasabadan ayrılan ilk gemiye atlamıştı. Kızın sessizliğine alışkın olmayan Devian bıkkın bir nefesi dışarı üfledi. "Şehirde büyük bir han var, ben orada kalacağım. Anlaşılan o ki sen de orada kalacaksın."

Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin