8. Kutsanmamış Hançer

52 10 4
                                    

Ölüm Getiren bir gölge kadar sessiz bir şekilde odasından çıkmış, muhafızları aşmış ve kimseye görünmeden kaleden çıkmayı başarmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Ölüm Getiren bir gölge kadar sessiz bir şekilde odasından çıkmış, muhafızları aşmış ve kimseye görünmeden kaleden çıkmayı başarmıştı. Kaleden çıkması yasak değildi ancak şüphe çekmeden ve nereye gittiği sorgulanmadan yapmak istemişti bunu. Şehrin karanlık ve ürkütücü sokakları boyunca yürüdükten sonra limana ulaşmış ve etrafına bir şahin kadar keskin gözlerle bakmaya başlamıştı.

Normal bir insanın duyamayacağı hafiflikteki adım sesleriyle arkasını döndüğünde kendine doğru gelen adamı gördü ve kaşlarını çattı. "Eskisi kadar sessiz değilsin."

Adam omuz silkerken sırıtıyordu. "Senin kulakların fazla keskin."

Epey uzun boylu, atletik vücutlu ve oldukça çevik bu adamın adı Dax'tı. Devian gibi bir Ölüm Getiren değildi ancak Mors'un işlerini yapar, ona haber getirip götürürdü. Şehre gelişinin nedeni de buydu; Devian'a Mors'tan haberler getirmişti. Devian bunu farkındaydı bu yüzden gereksiz bir sohbete girmek yerine "Söyle." dedi yalnızca. Dax, onun bu tavrına alışkın olduğu için umursamadı.

"Son olanlar Mors'un kulağına gitmiş."

"Ee?"

"Sana kızgın," diyerek sırıttı Dax. "Ölüm Getirenler bir çağrı aldığında önce ona gider ve teyit alır ancak sen ölümün kokusunu aldığın gibi kurbanın yanında bitiyorsun. Bugüne  kadar başarısız olmadığın için şanslıydın ancak son görevinde kandırıldın ve yanlış kişinin canını aldın."

Devian uzun bir küfür ettiğinde Dax hala sırıtıyordu. Yıllardır tanıdığı bu adamın bir kez bile başarısız olduğunu görmemişti ve şimdi eline geçen bu fırsatı değerlendirmezse aptallık etmiş olurdu. "Sakin ol dostum, belki de yaşlanıyorsundur ve emekli olma vaktin gelmiştir."

Devian en ters bakışını ona attı. Yaşlanmıyordu, yirmi yedi yaşındaydı henüz. Öfkeyle solurken "Siktiğimin Kader Çevireni kızın kaderini değiştirdi diye başarısız saymıyorum kendimi. Kız gözümün önünde, başta gizemini merak ettim ancak artık umurumda değil." dedi ve arkasını döndü. "Bu gece işini bitireceğim."

Gökte birkaç yıldız söndü.

Tanrı şahitti, ilk kez birini öldürmeyi o kadar da istemiyordu. Zedia'nın güzel kızıl gözleri, tecrübesiz ancak cesur tavırları ve içten içe bildiği masumiyeti ilgisini çekmiş; bir Kader Çevirenin neden onu koruduğu gizemiyle bir araya gelince bir süre daha yaşamasını istemesine sebep olmuştu ancak buraya kadardı. Bunca yıldır hiç kendine gülünmesine sebep olmamıştı ancak bu kız yüzünden tüm itibarı sarsılmıştı.

İşini bitirecekti. Yazık olacak diye iç geçirirken Dax'ın panikleyen sesiyle birlikte ona döndü.

"Sakın kızı öldürme!" diyerek başını iki yana salladı genç adam. "Başta Mors önemsemedi ancak kızın kralın yanına girdiğini duyunca ilgisini çekti. Kızda bir şeyler olduğunu düşünüyor bu yüzden yanında kalıp neler olduğunu öğrenmeni istedi."

Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin