🌙
Marcus'un dikkatini çeken iki yabancı bir anda tüm avlunun odak noktası olmuştu. Zedia hala az önce olan şeyin şaşkınlığını yaşarken Devian ise sakin bir şekilde Kader Muhafızına bakıyordu. Marcus'un yaptığı hareket bir düello çağrısıydı ancak Devian bunu bilerek yapıp yapmadığı hakkında bir fikre sahip değildi.
Kader Muhafızları sıradan insanlar değillerdi, az önce yaptığı şovdan bile bunu anlamak mümkündü ancak bunun gibi birçok numaraya sahiplerdi ve kılıçlarının bile bu numaralara sahip olduğunu söyleyen insanlar vardı.
Marcus onlara doğru yürümeye başladığında Zedia'nın ölüm kızılı gözlerindeki şaşkınlık büyüyüp genişledi. Az önce onlara yolu gösteren asker panikle yanlarına koşup "Efendim, ben kılıçları onaylatmak için onları bekletiyordum." diye açıklama yaptığında Marcus sandığa kısa bir bakış atıp askere döndü.
"Biz Merd'ün kılıçlarını kontrol etmeyiz çömez, bir daha yabancıları eğitim alanına sokayım deme."
Merd, kalenin en eski kılıç ustasıydı ve epey saygın bir yere sahipti.
Marcus onları süzerken gözleri uzun bir süre Zedia'da oyalandı ve sanki onu bir yerden çıkarmaya çalışıyormuş gibi kaşları çatıldı. "Merd neden her zamanki çocuklardan birini yollamadı?"
Zedia donup kaldığında Devian öne geçti ve soğukkanlılıkla cevapladı. "Bizi deniyor. Eğer güvenini boşa çıkarmazsak artık bizimle çalışacak."
Marcus bu cevaptan tatmin olmamıştı. "O ilk bakışta kimin ne olduğunu anlar."
"Belki de artık yaşlanmıştır." diyerek sesini çıkaran Zedia'ydı. Marcus kaşlarını bir kez daha çatarak kıza baktığında Zedia şaşkınlığını atmış ve öfkeyi bakışlarındaki yerine geri bırakmıştı. Adam omuz silkip Devian'a döndü ve yere saplanmış kılıcını alarak arkasını işaret etti. "Kılıcım sana meydan okudu, düelloyu kabul edecek misin?"
Devian, Marcus'un onunla ilgili bir şeyler hissettiğini farkındaydı. "Bir Kader Muhafızıyla düelloya girmek azraille düelloya girmekten farksızdır." diyerek sıyrılmaya çalıştı ancak Marcus gülmüştü. "Gözlerim genelde yanılmaz, sende bir savaşçının duruşu var."
Devian, ısrarcı olursa dikkat çekeceğini farkındaydı. Sandıktaki kılıçlardan birini alıp eğitim alanına yürürken tedirgin gözlerle onu izleyen Zedia'ya sakin olmasını anlatan bir bakış attı. Zedia hiçbir şeyi böyle planlamamıştı. Marcus'la konuşmanın ve gerçeği öğrenmenin bir yolunu bulacaktı ancak bunun yerine bir düello izliyordu.
"Benimle değil, iyi eğitimli bir askerimle dövüşeceksin." demişti Marcus. Devian neden böyle bir değişiklik yaptığını anlayamasa da biraz daha rahatlamıştı.Acemi gibi davranmaya çalışıyordu ancak bu pek mümkün değildi çünkü çocukluğundan beri kılıç ve bıçak kullanan biri tüm bunları bilmiyormuş gibi yapmayı beceremezdi. Bu yüzden saldırılardan kaçıyor ve karşılık vermemeye çalışıyordu. Marcus onun ne yaptığını anlayarak öfkelendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"
FantasyYetişkin içerik barındırır. "Bir yılan ve bir yalan, biri olan biri olduran. Sen söyle şimdi, kim doğru kim yalan?" Ölümü getirenlerin ve kaderi çevirenlerin olduğu bir krallıkta 19 yaşındaki Zedia, babasının katilini bulmak için bir yolculuğa çık...