20. Fısıltının Sahibi

44 6 1
                                    




Yangından birkaç saat önce

Ölüm Getiren, kendisine en istemediği şekilde; rüyalar -belki de kabus demeliydi- aracılığıyla ulaşan Mors'a içinden küfürler ederken kaleden çıkmış ve şehrin en tenha sokaklarından birinde onunla ve beraberindeki Dex'le buluşmuştu. Üç adam, sessizliğin hüküm sürdüğü gecenin ortasında birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra Mors konuya girmişti. Sakin ses tonu Devian'ı çileden çıkarıyordu ve konuya hızlı bir giriş yapmasını bekliyordu.

"Kalede bir Kader Çeviren tutuyorlar," dedi Mors. Devian anlamayarak tek kaşını kaldırdığında Mors devam etti. "Adı Saher ve oldukça güçlü bir Kader Çeviren. Onu çemberimde istiyorum Devian, bir an önce kurtar ve bana getir."

Devian, öfkeyle kaşlarını çattı. "Ne zamandan beri senin özel uşağınım?"

Aralarındaki ilişkinin saygı çerçevesine bağlı olması, Mors'un ona emirler vereceği anlamına gelmiyordu. Devian'ın Mors'a bir borcu vardı ve karşılığında ona sadakat duyuyordu ancak hiçbir zaman ayak işlerini yapmamıştı. Tanışıklıklarının uzun yıllara dayanması onları arkadaş yapmadığı gibi bu borç da onları alt üst ilişkisine sokmamıştı.

Mors böyle bir cevabı gülümseyerek karşıladı. "Hiçbir zaman seni öyle görmediğimi biliyorsun. Bu da benim emrim değil ricam yalnızca. Karşılığında senin de karlı çıkacağın bir rica."

"Neymiş o?"

"O kız, Zedia, eğer istersen sana onun adını kimin fısıldadığını gösterebilirim."

Devian hiçbir tepki vermedi. "Neden bunu isteyeyim?"

Mors aptal değildi. "Onu merak ettiğini biliyorum. Hala hayatta olmasının başka bir nedeni olamaz değil mi?"

İmalı sözlerin ne anlama geldiğini oradaki herkes biliyordu. "Evet," dedi Devian usta bir yalancı edasıyla. Zedia'nın kim olduğunu çoktan öğrenmişti. Kalenin bahçesindeki Kader Çevirenin sözleri zihninde bazı şimşekler çakmasına neden olmuştu. Bilmediği şey, onun ölmesini isteyen kişinin kim olduğuydu.

Bir de, neden aradığı anahtarın Zedia olduğunu hala Mors'a söylemediği...

"Saher'i sana getireceğim. Dax kalenin yakınlarında gösterdiğim yerde beklesin, ben bu gece bir yolunu bulacağım."

Kader ağlarını o gecenin üzerinde örerken Zedia da tıpkı Devian gibi kadını zindandan çıkarma planlarını harekete geçiriyordu. Kaleye dönen Ölüm Getiren, muhafızları uzaktan izlerken Zedia ve yanındaki Vanya'yı görmüştü. Vanya'nın neden onun yanında olduğuna başta anlam veremese de sonrasında gaz yağını yere boca edip bir yangın çıkardıklarını görünce bazı şeyleri anlamaya başlamıştı. Fırsat bu fırsattı, Zedia'yı boşverip zindanlara koştu ve ondan önce oraya ulaşıp kapıyı açan Vanya'yı tek darbeyle bayılttı.

Saher anlam veremediği olaylar karşısında korkuyla etrafına bakınırken Devian onu cebindeki solüsyonla bayıltıp omzuna attı ve yukarı çıktı. Yangın büyümüştü ve aklı Zedia'da kalmıştı ancak önce kimse görmeden Saher'i teslim etmeliydi. Dışarı çıkmadan son bir kez arkasına baktığında zindana koşan Zedia'yı gördüğünde sesli bir küfür etti. Bu kız aklını mı kaçırmıştı?

Koşarak dışarı çıktı. Yangın nedeniyle görev yerlerinden ayrılan muhafızlar işini kolaylaştırdı, sanki Zedia bu planı onun için yapmış gibiydi. Kadını Dax'a teslim edip tek kelime etmeden kaleye döndü ve zindanlara koşmaya başladı. Kaçan mahkumları gördüğünde kızın ne yapmaya çalıştığını az çok anlamıştı. Zedia çıkmayı başarmış mıydı bilmiyordu ancak içine yayılan anlamsız korkunun soluduğu duman kadar tehlikeli olduğunu farkındaydı. Merdivenleri inip de kızın yerde baygın yattığını görünce bu anlamsız korku tüm göğsünü ele geçirmişti. "Zedia!" diye bağırdı. Korku, ikinci kez aynı kadın için ele geçirmişti ruhunu; korku nedir bilmez bir adamın yüreğinde hem de.

Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin