15. Ya Bağlılık Ya Ölüm

65 10 5
                                    

Kitabımızın ismi "KADER ÇALAN" olarak değişmiştir. Kurguda hiçbir değişiklik olmadı, yalnızca böylesi daha çok içime sindi. Keyifli okumalar.

Zedia

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Zedia

Kafamdaki soru işaretlerine her geçen gün bir yenisi eklenirken, hiçbirine istediğim cevapları alamamak zihnimi daha fazla yormak dışında bir işe yaramıyordu. Orlagh denen ve kaderimi değiştirdiğini söyleyen bir Kader Çevirenle tanışmış, babamın katilinin kim olduğunu öğrenmeden sislerin içinde yok oluşuna şahit olmuştum. Mors'un aradığı eksik parçanın ben olduğumu söylemesi yeterince sarsıcı değilmiş gibi bir de cevapsız kalmıştım.

Ne olursa olsun beni çağırdığı tapınağa gitmem lazımdı. Bunun için de kaleden çıkmak zorundaydım ancak kale tam bir hapishaneye dönmüştü.

Askerlerden komutanlara, hizmetçilerden soylulara hepimiz kralı dinliyorduk. Dün gece yaşanan rezaletin ardından tüm gücü ve ihtişamıyla karşımıza çıkmıştı. Onu odasında sarhoş ve bitik bir halde bıraktığım için şaşkındım, beklediğimden hızlı toparlamış ve halkının karşısına çıkmıştı. Bir konuşma yapacağını söyleyerek halkı kalenin etrafına toplamıştı. Kalabalık merakla kralın ağzından çıkacak sözleri beklerken ben de onlar kadar meraklı ve heyecanlıydım.

Halkı selamladıktan sonra gür ve kendinden emin bir sesle asıl meseleye geldi. Hemen arkasında duran kraliçe bile merakla onu dinliyordu. "Sadece bir efsane olduğunu düşündüğümüz Mors, dün gece alçakça karşımıza çıktı ve açıkça bizleri tehdit etti. Bunu yaparken kralınızı sizin karşınızda küçük düşürmeye çalıştı. Bunu yapmasının nedeni oldukça basit: bana olan güveninizi kırarak krallığımızı daha kolay ele geçirmek."

Haklıydı. Mors denen iblis resmen krala olan güvenimizi kaybetmemiz için uğraşıyordu. Halkın onaylayan sesleriyle birlikte kral, bulunduğu balkondan daha gür sesle konuşmaya başladı.

"Hiç korkmayın, Mors bize hiçbir şey yapamaz. Onu ve yandaşlarını yakalayıp hak ettikleri cezayı vereceğiz. Gücünü ona inanan Kader Çevirenlerden ve Ölüm Getirenlerden aldığını hepimiz biliyoruz. Bu yüzden ilk yapacağımız şey onların her birini yakalamak. Bu krallıkta hiçkimse, kaderin olağan akışını değiştirmeye cüret edemeyecek. Kader Muhafızları, kaderi bozmaya çalışan herkesin peşine düşecek ve onları cezalandıracak. Mors'un yanında olsunlar ya da olmasınlar tüm Kader Çeviren ve Ölüm Getirenler yakalanarak kaleye getirelecek, krallarına ve ülkelerine bağlılık yemini ettikleri takdirde canları bağışlanacak. Onları saklayan, yerini bildiği halde söylemeyen ve yardım eden herkes de onlarla aynı cezayı alacak. Bu krallıkta kimse Tanrının işine karışamayacak artık."

Şaşkın bakışlarım yukarıda, kralın bulunduğu balkondaydı. Ölüm Getirenlerin yakalanmasını doğru buluyordum, zaten asırlardır Kader Muhafızları onların peşindeydi ve yakaladıklarını cezalandırılıyorlardı ancak özel olarak peşlerine düşülmemişti hiç. Kader Çevirenler konusunda ise kafam karışıktı. İnsanlar sonradan Kader Çeviren olmazdı, Tanrı onları öyle yaratırdı. Kralın gözlerindeki karanlık ifade canlarını bağışlayacağı konusunda şüpheye düşmeme neden olsa da, kimseye kötülük yapmayan Kader Çevirenlere bir şey yapmayacağını düşünüyordum.

Kelebeğin Kaderi Serisi I: "Kader Çalan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin