_____________
Anahtar kalplerinde bulunur,
Sıkı sıkıya bağlı zincirleri kırmak için.
Bir kehanet fısıldadı, meydan okuma şansı,
Kaderlerini şekillendirmek, uçmak ya da ölmek._____________
Riki
"Şimdi, Sunoo Elorida krallığının tek varisiyken eniştesinin onu kuzeniyle zorla evlendirdiği gün kurduğu komplodan kaçtığını mı söylüyorsun? Doğru mu anladım?" Kafamla Heeseung hyung'u onayladım."Evet doğru anladın, hyung"
Dün gece Sunoo ile olan konuşmamızın belirli kısımlarını hyunglara anlatmıştım. Şimdi hepimiz kütüphanede-Sunoo hariç- geçen gün dağılan kitapları düzenliyor ve konuyu tartışıyorduk.
"Ona ne zaman mühürlenme olayını söyleyeceksin Riki?" Elimden eski kitaplardan birini alarak rafa koyan Soobin hyung sordu.
"Aslında dün söylemek istiyordum, fakat yapamadım. Bu kadar şey yaşamışken bir de bu ona ağır gelebilir."
"Gitmek istiyor Riki, eğer gitmesine izin verirsen bu kendine yapabileceğin en büyük işkence olur."
"Biliyorum hyung, zaten gerçekleri öğrenmesi gerek. Kendisi de bir şeylerin döndüğünü anlamış ki anlamaması komik olurdu. Hiç bir açıklama sunmadan yanımızda kalmasına yardım ediyoruz. Dahası vampirler olarak bir insanı evimizde saklayarak 'güvenli' olduğunu söylüyoruz. Bize güvenmiyor ama bunun için çabalıyor. Ben de olsam bir şeylerin döndüğünü anlardım. Ve eğer şu kısa zaman da onu tanıdıysam burada olanları öğrenmek için çabalayacak. Sadece bir az daha zaman vermesini, bizi tanımasını istiyorum." Jungwon hyung'un ne demek istediğinin farkındaydım. Eğer onun gitmesine izin verirsem içimde ki kurtum-ruhum- bunu kaldıramayacaktı.
"Sunoo kendisini bizden koruyor, yani yaptığı büyüleri algılaya biliyorum. Ama Riki, sana güveniyor. Tanrı aşkına kim güvenmediği birile korkusu olmasına rağmen ağaçta birlikte oturarak sohbet eder ki! Hem bizim değil de senin yanında rahat hissettiği için kendisi hakkında konuştu." Kai hyung yerde ki kitapları konusuna göre ayırırken durmuş heyecanla konuşmuştu.
Böyle davranması normaldi çünkü ruhlarımız bağlanmıştı. Lakin bu Sunoo'nun beni kabuledeceği anlamına gelmiyordu. İsterse bana hayırı çeker kendi hayatına devam ederdi. Omzuna yüklenen bu kadar problemle ben de ona ayrı bir yük olmak istemiyordum. Aksine onun omuzlarında ki yükü alan kişi olmak istiyordum.
"Peki bundan sonra ne gibi planı var?" Sunghoon hyung sabahtan beri çalıştığı için yorgunluktan koltuğa çökmüş gibi yapmış gözleri kapalı halde sormuştu. İnsanmış gibi davranmaya çalışmasını hala garipsiyorduk ama üstlemiyotduk.
"Kuzenini kurtarmak istiyor. O gün söz vermiş ona." Ne kadar inkar etsem de içimi kaplayan şu hissi yok edemiyordum. Vücudum yine gerilirken düşüncelerimden kurtulmak için kitapları kurcalamaya koyuldum.
"Tamam kartları açık oynuyorsa biz de öyle yapalım. Riki sen de ne zaman kendini hazır hissedersen o zaman söylersin." Heeseung hyung diğer rafın arkasından çıkmış elimde ki kitapları alarak gitmişti.
"Haklı, eğer kendini dürüst bir şekil de tanıttıysa biz de karşılığını vermeliyiz." Jay hyung Sunghoon hyungu kenara iterek kendisini koltuğa atmış Heeseung hyung'un söylediklerine hakvermişti.
"Daha sonra salonda toplanıp her şeyi konuşalım." Soobin hyung odadan çıkmazdan önce söylemiş ve gitmişti.
Bir az daha odada oyalanmış,her şeyi yerli yerine koyduktan sonra hepimiz çıkmıştık. Ne zaman ve hangi şekil de söylemem gerektiğini günlerdir düşünüyordum ama yine bir sonuca varamamıştım. Direk söylemek ne kadar aptalca gelse de bir o kadar da cazip geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bite me | sunki
Vampirgeschichten"Riki, ısır beni." Nishimura Riki × Kim Sunoo |19.05.23|