yorumlarınızı bekliyorum<3
___________
Zamanın tapınağında gizlenmiş bir eser,aşk
Kaderin açığa çıkardığı sırların kilidini açacak sevgi
Diyarın en karanlık saatinde, gölgeler çarpışırken,
Aşkları yanlarında durarak yükselecek.
___________
"Neler oluyor!" Kafasına düşen kırmızı elmaları üzerinden atarak sinirle soldu. Parmaklarıyla sıkıca sardığı kitapı bir çırpıda yere atarak kafasını elmaların düştüğü ağaca kaldırdı. Görüş alanına giren bedenle bir az daha sinirlendi."Ne yaptığını sanıyorsun?!"
Sarı saçlı olan iki eliyle sıkıca tuttuğu ağaç gövdesinden birini bırakmış hafifce eğilerek sesin geldiği tarafa baktı. Öfkesi arada ki mesafeden bile hissedilen bu genç afallamasını sağlasada kendinden ödün vermeyerek konuştu.
"Özür dilerim, aşağıda birinin olduğunu göremedim."
"Elmaları yere atmak için mi çıktın oraya." sesinde ki sinir kendini belli ediyordu. En heyecanlı kısmında kesilmişti kitapı, sinirlenmesi normaldi.
Ayağını ağacın diğer dalına atarak inmeye başlamış aynı zamanda konuşmaya da çalışıyordu.
"Ah hayır, cebim yok ve nereye koymam gerektiğini bilemedim. İndikten sonra almak için atdım." Sonuncu dala ayağını koyarken bakmadığı için boşluğa gitmiş ve dengesini koruyamamıştı. Kendini sert zemine hazırlayan bu genç soğuk kollarda bulmuştu. Evet soğuk, hatta fazlasıyla soğuktu, kollarında olduğu bu beden.
"Elmaların yetmedi, bir de kendini mi attın." Bilerek yapmadığını o da biliyordu ama istemsizce, gözlerini diktiği bu gence laf sokmak istiyordu.
"Bilerek olmadığını biliyorsun."
Oldukları pozisyondan kurtulurken çıkıştı sarı saçlı. Az önce geri almak için yere attığı kırmızı elmalara taraf yönelmiş yerde olan kitapı görmesiyle dikkatini o tarafa vermişti. "Hmm demek polisiye seviyorsun hem de latince. Daha önce okumuştum. Sonu çok.."
"Sakın! Sakın söyleme!"
"Sakin ol. Öyle bir huyum yok zaten."
"İyi"
"İyi"
"Gitmeyecek misin?"
"Önce ben geldiğime göre neden gideyim ki?"
"Hayır, ben geldim"
"Eğer sen gelmiş olsaydın beni bu ağaca tırmanırken görürdün. Yalnış mı söylüyorum?"
Haksız olduğunu bildiği için karşısında ki çocuktan kitapını alıp az önceki yerine tekrar çöktü.
"Yer misin?" Önüne uzatılan elmaya kaşlarını çatarak bakmış "İstemem."
"Huysuzsun. İsmin ne? Ben Jaeyun. Sim Jaeyun." Yanına geçerek oturmuş, elmasından bir ısırık alan çocuğa baktı.
"Park Sunghoon" kısa cevap verse de bir kaç dakika sonra saatlerce süren konuşmaya girmiş saatin kaç olduğuna bakmadan kahkaha atarak ayrılmışlarıdı o gün her iki gençte.
Sunghoon
Tesadüf denilen şey yoktur. Herşey hayatın bize oynadığı kader denilen bir saçmalıktan ibaret. Hatta bunların tersi de tesadüf değil. Gezdiğimiz yollar, yemek yediğimiz yerler, su içtiğimiz çeşme, yaşadığımız ev ve yanlarından birer yabancı olarak geçip gittiğimiz insanlar. Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan. Hepsi kaderdir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
bite me | sunki
Vampiros"Riki, ısır beni." Nishimura Riki × Kim Sunoo |19.05.23-19.07.2023|