two fools in love

953 105 150
                                    

hadii yorumlar da buluşalımm:)

_______

Ayın anlaşılmaz ışığının altında,
Bir mukadder yol ortaya çıkıyor, sonsuz.
Birbirine dolanmış iki ruh, gelecekleri iç içe geçmiş,
Biri güçlü, diğeri sınırlı.
_______

Sunoo

Eve girdiğimde hissettiğim o eski duygunun yerini yüreğimi buz kesen bir soğukluk almıştı. Girdiğim gibi giriş kapısının önünde durmuştum. Hiç bir amacım yokmuşcasına öylesine yere diktim bakışlarımı. Yerde halı mı vardı? Daha önce hiç fark etmediğim bir detaydı.

"Riki, siz mi geldiniz?" Mutfaktan bağıran Soobin'in sesini işittim. Her zamankinden daha farklı çıkmıştı sesi. Nefes nefese gibiydi.

Keşke birlikte girseydik içeri. Eğer sonuna kadar dursaydı ne demek istediğimi anlardı. Birde bana aptal diyordu. Asıl aptal kendisiydi, daha lafımı bitiremeden arkasına bakmadan gitti.

Ya gerçekten bana sadece mühürlendiği için katlanıyorsa? Peki neden öpücüğüme karşılık verdi?

Mutfaktan çıkan Soobin ve onunda arkasınca gelen Heeseung beni gördüklerinde yüz ifadeleri değişti. O kadar mı berbat görünüyordum?

"Sunoo, sen iyi misin?" Heeseung endişeli olduğu belli olan sesiyle sordu, kaygısı net bir şekilde duyuluyordu.

İyi değildim. Berbattım, hatta hiç olmadığım kadar. İlk kez bu duyguların içine sürklenmiş, ne yapmam gerektiğini bilmeden öylece kalmıştım. Dünden beri uyumadığım ve yaşanan onca olaydan sonra az önce yaşadıklarımı hala nasıl kaldıra biliyordum bilmiyordum. Bunun için kendime ödül vermem bile gerekirdi. Her neyse.

"Riki nerede?" Soobin bana yaklaşarak omzuma koydu elini.

"Bilmiyorum." Sesim çaresizce çıktı ve ben bunun karşısına geçemedim.

"Siz! Aman tanrım siz Riki'yle öpüştünüz mü!!? Riki her şeyi anlatmış Soobin!"

Heeseung iznim olmadan düşüncelerimi okumuştu. Başka zaman olsaydı bunu izinsiz yaptığı için ona kızardım ama şuan hiç bir şey önemli değildi. İfadesiz yüzümle ikisinede bakmış hiç bir şey söylemeden merdivenlere taraf irerledim.

"Hey peki neden yüzünden düşen bin parça?" Soobin arkamdan seslendi. Durup, ilk basamakta olduğum yerde geri çevirdim kafamı. Uzun uzun anlatmayacaktım, gözlerimi Heeseung'a diktim. Yine düşüncelerimi okuyabilirdi.

"Kavga etmişler başta, sonra Riki yanlış anlamış ve çıkıp gitmiş." Kısaca Soobin'e aktardı olan biteni. Tekrar iki basamak çıkıp durdum.

"Ha bu arada, sizin de bizden bir farkınız yokmuş anlaşılan." İkisininde dudakları şişmiş ve kızarmıştı. Anlamamak aptallık olurdu.

"Ne?!"

"Sen nasıl?!"

"İyi öpücükler diliyorum!!" Arkama bakmadan son basamakları da çıkıp ikinci katta ki geldiğim ilk günden beri kaldığım odaya girdim.

İkisininde bir birine karşı duyguları olduğunu burada geçirdiğim ilk haftada fark ede bilmiştim. Her zaman çaktırmadan bir birilerine bakış atıyor, bazen bahçede kıkırdayarak bir şeyler konuşuyor bazen de en önemsiz detay için kavga ediyorlardı. Soobin, Heeseung'un soğuk dede şakalarına kızıyormuş gibi yapsada gülerdi. Ve dün yaşanan olayda Heeseung'un Soobin'i sakinleştire bilen tek kişi olduğu da gözümden kaçmamıştı.

bite me | sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin