Yıldızlar Tutuşurken

~SEVGİ DİPSİZ BİR KUYU GİBİYDİ. SEVDİKÇE DÜŞÜYOR, ZAMANIN İÇİNDE KAYBOLUYORDUK.~

(Yıldız'ın Ağzından)

      Ateş'in bana bakışları garipti. Size nasıl anlatsam? Baygın ama çok şey anlatan bakışları vardı. Tüm yemek boyunca göz ucuyla beni seyretti aynı yemek sipariş ederkenki gibi. Ben ise ,onun aksine, gözlerimi konuştuğumuz zamanlar dışında ona çevirmedim. Yemeğimiz bittiğinde çöpleri bir torbaya koyup Özge'nin masasının yanındaki çöpe attım. Ona bugün izin vermiştim ve buraya gelmeyeceğimi söylemiştim fakat bu sıralar hayatımda ne olacağı belli olmuyordu. Fikirlerim, düşüncelerim bir anda değişiyordu. Odaya tekrar girdiğimde Ateş koltuğa uzanmış elindeki ince dosyanın sayfalarını çeviriyordu.

"Bir gelsene."

     Bu emrine karşılık tam koltuğa değecek olan kalçamı kaldırdım ve Ateş'in yanına geçtim. "Otursana ben de ayakta dikelmeyeyim" Ateş olabildiğince ağır davranarak vücudunu dikeltti. "Bu kozmetiklerin görünüşünü beğenmedim." Vah vah! Ne yapacağız şimdi? "Eee?" Ateş başını biraz bana doğru uzattı. "Baştan yapacağız. Sevimli olsunlar." Sevimli olsunlar derken? Benim malzemelerim sevimli olamazdı. Tabiki yaş gruplarına göre ayrılan malzemelerimin görünüşleri farklı oluyordu ama yine de duruşunu koruyorlardı. "Hayır." Dedim. "Cüretkar olacak." Ateş nasıl yapacaksın onu bakışı atmıştı. "Ver şu sayfayı." Elime bir kalem aldım ve sayfanın tersini çevirdim. Gelişi güzel ama çizgileri keskin bir alev çizdim. "Tam ortası ayarlanacak ve delik açılarak rujun gireceği yer belirlenecek. Bu tasarımdaki rujlar ikiye ayrılacak. Koyu ve abartılı renkler, açık ama kendini belli eden renkler. Bordo, kırmızı, koyu kahverengi hatta siyah bunların kalıp tasarımları alevin harlanmış halindeki renkleri olacak diğer tasarım ise daha yeni yanmaya başlamış bir alevin renkleri olacak. Yani daha açık."

     Ateş beni pür dikkat dinlemiş ve dediklerimi onaylamıştı. Etkilendiği belliydi. Sözümün bitmesiyle telefonu eline aldı ve birine mesaj yazdı. "İsmimden etkilendin gibi." Buna kahkahalarla güldüm. "Ben senin isminden etkilendim ha? Biliyorum bu ismi yatakta çok değişik fantezilerle kullanıyorlardır ama benden bunu bekleme." Ateş ciddi bir hal aldı ve vücudunu bana doğru döndürdü. Biraz yakınlaşarak. "Yataktan mı bahsediyoruz yoksa senden mi?" Dediğimi bir şaka olarak anlamadığını fark ettim. "Tabiki benden." Ateş'in dudağının bir tarafı kıvrıldı. "Her ikisi de sana çıkıyor zaten." Aramızdaki farkı gittikçe kapattı. Koltuktan bir yastık bularak ona doğru fırlattım ve kendimi geri çektim. "Hey, yavaş gel!"

"O da olur."

     Ayağa kalktım ve saatin kaç olduğunu kontrol ettim. Masanın üzerinde duran tasarımımı aldım ve odadan çıkmak için kapıya yöneldim. Ateş'in "Nereye gidiyorsun?" Sorusuna "Bana asılmayan ortaklarımın yanına!" Diye karşılık verdikten sonra odayı terk ettim. Tasarımlarımı gerçek bir şahesere dönüştüren çalışanlarımın masasına bıraktım ve geri döndüm. "İnsanlar beraber iş yaptığımızı duyunca şaşıracaklar." Ateşin cümlesine cevap vermedim ve karşı koltuğa oturdum. "Neden demeyecek misin?"

"Cevabı biliyorum."
  
     Ateş kaşlarını kaldırıldı ve neymiş der gibi baktı. " Ben magazinlerde katı ve özgüvenli biri olarak geçiyorum ama senden... Biraz daha farklı bahsediliyor." Ateş başını salladı. Bana katılıyordu bu belliydi. Bir anda ellerini birbirine çarpıştırarak ayağa kalktı. "Hadi gel bir planım var." Bu planın ne olduğunu gerçekten çok merak ediyordum. Sorgulanmadan ayağa kalktım. "Nereye gidiyoruz?" Ateşin yüzünde sinsi bir gülümseme vardı. "Seni arkadaşlarımla tanıştıracağım. İnan düşündüğün gibi değiller." Buna pek inanmıyordum. Yalancı Ben yalancıyım der miydi ki? Derin bir nefes aldım. "Gideceğimiz ortam nasıl bir yer? Neredeyse iki gündür üstümde aynı kıyafetlerle burada dosya ayıklıyordum. Sence bu şekilde oraya gitmem doğru mu?" Ateş'ten beklediğim cevap bambaşkaydı. "Ne yaparsan yap güzelleşemezsin zaten." Gözlerim hafif açıldı ve sinirle koluna vurdum. "Az önce bana asılan kimdi? Boşta mı kaldın Ateş bey?" Ateş'in yüzünde hala sinsi bir gülümseme vardı. "İzin ver de üzerimi değiştireyim bari." Ateş izin senin der gibi önümde hafiften eğildi.