~HİSSETMEK~

204 14 5
                                    

(Ateş'in Ağzından.)

ANLATAMIYORUM


Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum

Orhan Veli Kanık

"Anlatamıyorum." En sevdiğim şiirlerden biridir aslında. Ben de kendimi anlatamıyorum. Sanki ben anlatmaya çalıştıkça kaçıyor etrafımdakiler. Yalnız kalıyorum. Canım yanıyor, biri elimden tutmuyor. Düşüyorum, her yerim kan revan içinde. Kimse arkasına dönüp bakmıyor. Artık acıyorum kendime, benliğime. Hiçbiri ne yaşadığımı bilmiyor, sadece gülümsememdeki saflığı görüyor. Ağlamak erkekliğe yakışmaz derler. Benim içim kan ağlıyor, bunu kimse görmüyor...

Annemi bir trafik kazasında kaybettim. Yazın serin meltemi eserken, sahil kenarında... Cessedi bulunamadı. Sadece çürümüş, sular altında kalmış bir araba bulundu. O gün eve dönmek istemeseydim belki de bunlar olmazdı. Herkes bana kendimi suçlamamam gerektiğini söylüyordu. Yedi yaşında bir çocuktum ne bekliyorlardı ki? Hah, gerçi şuan yirmi iki yaşımı doldurdum. Ne fark etti?

Hayat çok acınası değil mi? İnsanlar bize yapılmış bir baskında annemin benim yüzümden öldüğünü söylüyor fakat bir araba kazasında yine benim yüzümden öldü.

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Yıldız, her zamanki bakışlarıyla etrafı dolaşıyordu. Bakışları ayırt ediciydi. "Öyle bakmasan mı?" Yıldız elindeki parfüm şişesini bırakıp bana döndü. "Nasıl bakıyorum ki?" Yüzü şaşkın bir ifade almıştı. Elime bir parfüm şişesi aldım ve kaşlarımı çattım. Ardından gözlerimi kısıp dudaklarımı ifadesiz hale getirdim. "Aynen böyle." Yıldız göz devirerek laboratuvardan çıktı. "Bak, benimle dalga geçmeye devam edersen-" sözünü kestim. Kollarımı teslim olur gibi kaldırdım ve "Dalga geçmiyorum. Sadece hoşlanmamış gibi bakıyorsun." Dedim. Ses çıkarmadan asansöre bindi. " Hadi ama böyle ortaklık yapamayız." Yıldız kollarını birbirlerine doladı. "Bana bak düz kafa, bu işte ağzını değil beyin kıvılcımlarını kullanacaksın. Öyle boş konuşarak iş ilerlemiyor. Az zamanımız var. Sözleşmede belirtilen tarih iki ay sonra. Anlayacağın iki ay sonra ilk defa reklamlar yapılacak ardından bir hafta sonra ürünün küçük testerları dağıtılacak. Ürünlerle ilgili söyleşi yapıldıktan sonra eğer beğenilirse her şey yolunda üretim başlanacak, beğenilmezse düzeltim yapılacak."

Asansörün durmasıyla hızla şirketten dışarı çıktım. Amma konuşuyordu. Bana aldırmadan Arabasına bindi ardından tam önümde durak. "Geliyor musun? Araban şirketin orda. Ama ben taksiyle gelirim diyorsan... Bay!" Tam gidecekken Arabanın kapısını açtım ve koltuğa oturdum. Şu an beni çok gıcık ediyordu. Ona yardım bile etmiştim ve bana karşı tutumu bu muydu? Tüm yolu somurtarak geçirdim. Ona teşekkür bile etmeden arabadan indim ve güvenliğe " Pardon arabamı getirir misiniz?" Dedim. Adam bırakın bir şey söylemeyi bana bile bakmadı. Birkaç saniye önünde öylece dikeldim. Yıldız arkamdan gelerek sırtımı sıvazladı. "Dün bütün akşam bana yardım ettin. Hiçbir yere gitmiyorsun. Kahvaltı mı, öğle yemeği mi? Sen seç."

Bu hareketi hiç beklemiyordum. Yıldız Bazen çok tatlı bir kız gibi gelse de bazen de hiçbir şeyi umursamayan duygusuz biri olabiliyordu. Onu neredeyse bir haftadır bile tanımıyordum ama bunu anlayabilmiştim. Neden böyleydi? Babam Yıldız hakkında araştırma yapmasına rağmen bana hiçbir şeyden bahsetmemişti. Bu kızın sırrı neydi? Güvenilir biri olmasaydı babam onunla çalışmama asla izin vermezdi. Kafamdaki tüm bu düşünceleri bir yere süpürüp Yıldız'ın beni yemeğe davet ettiğini düşünerek peşine takıldım. Tabii ki de onun gibi birine layık değildim. Baksanıza sağı solu belli olmuyordu. Eğer bir barda karşılaşmış olsaydık, ki karşılaştık, her şey daha farklı olabilirdi. O gün barda bana karşı tutumu beni gerçekten çok etkilemişti. Hala da etkilemiyor değil. Hiçbir kız benim cazibeme karşı koyamazdı. Tabii şu an Yıldız hariç. Yıldız bana aldırmıyor beni takmıyordu bile! Bu yüzden beni yemeğe davet etmesine şaşırdım. Zaten onun deyimiyle Bu sadece bir karşılık yemeği olacaktır.

Yıldızlar TutuşurkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin