12. Mahperi

175 26 19
                                    

Selam canlarım ❤️
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
O zaman lafı çok uzatmadan bölüme geçelim mi? Sevgili okurum.
Keyifli okumalar dilerim...❤️

_______

Hayat bana kendi zaaflarımı ,artık kalmış bir yemek gibi ısıtıp ısıtıp tekrardan önüme servis ediyordu.
Acılarımı dahada körüklenen bir ateşe çeviriyordu ve etrafımdaki insanların gerçek yüzlerini de ay gibi parlatıyordu.

Konumuz bu değildi.
Konumuz; Bu adamın burada ne yaptığıydı. Gediz, arkamdan geliyordu ve şuan ortalıkta gözükmüyordu. Zaten bu karşımdaki kişiden sonra onu umursayacak durumda değildim.

Kapıyı yavaşca karşımdaki adamı ürkütmemek için kapattım. Odada sadece o ve ben vardık. Bir de hiçbir şeyden haberi bile olmayan yatağında cansız bir şekilde yatan abimde bize eşlik ediyordu.
"Sen nasıl girdin buraya?" dedim soğuk ve sakin sesimle.
"Zor olmadı" dedi karşımdaki adam.

"Ben sana buraya girmek zor mu, kolay mı? Oldu diye sormadım. Soruma cevap ver! Buraya nasıl girmeyi başardın."
"Bir kaç profesyonel yöntem işimi gördü."
Adam , karşısında ki sandalyeyi çekti ve gözleriyle bana oturmamı işaret etti. Dediğini yaptım ve karşısına oturdum.

"Ne istiyorsun?" dedim soğuk tavrımı takınarak.
"Ben istemiyorum patron istiyor." dedi ve yayılabildiği kadar sandalyeye yayıldı.
"O patronun olacak şerefsize deki; bana itlerini göndermek yerine karşıma çıksın."dediğimde devam ettirdim. "Şimdi ne istiyorsan söyle ve git."

"Kan istiyorum" dedi. "Ölüm istiyorum." dediğinde ise bir anlık içime bir ürperti doldu. Bu o adam olamazdı. Bu Alaz Akkurt olamazdı.

Yayıldığı yerden doğruldu ve ayağa kalkıp üstüme doğru eğildi.
"Hepiniz öleceksiniz. Hiç biriniz sağ kalamayacaksınız. Hepinizin sonu Gökhan gibi olacak, o şuan ölmemiş olabilir ama bir gün oda layık olduğu ölüme gelecek. Cehenneme gelecek."

"Asıl sen o cehenneme düşeceksin. Asıl siz o cehenneme düşeceksiniz!" dedim öfkeyle. Babamın ismini onun ağızından duymak bana acı veriyordu ve o da bunun farkındaydı.
"Buraya kadar sana uyarıda bulunmak için geldim Umay. Yarın akşam telefonuna bir bildirim düşecek eğer o bildirimin gösterdiği yere tek başına gelmezsen. Babanda dahil herkes ölecek."

"Kendi ağzınla dedin ya az önce, hepimizin eceli olmaya gelmişsin sen! Tek başıma gelmesem ne olur ki? Zaten herkesi bir gün öldüreceksiniz."

"Oraya tek başına gelirsen sadece baban ölecek. Umay Kaaraarslan. Seçim senin baban mı? Yoksa hem kendi canın hem de sevdiğin insanların canı mı?" dediğinde gözümden yaşlar süzülüveriyordu.

"Sen varya..." dediğimde parmağımı karşımdaki, çocuğa sallıyordum. Bir anda odanın kapısı açıldı. Tanıdık o erkek sesi kulağımı doldurdu. Ona bakmadan da kim olduğunu çözebiliyordum.

"Üzümlü kek..."
"Efendim" dedim yüzümdeki tebessümle.
"Bana bakmayacak mısın? Yoksa küs müyüz?" dedi küçük çocuklar gibi sızlanarak.

"Küs değiliz" dedim. "Sadece, bir daha size böyle bir tehlikeye atmayacağıma söz veriyorum. Çünkü canımdan can gitti." dediğimde , ayağa kalktım ve Berk'e sıkı sıkı sarıldım.

"Benden ayrılınca başınıza hep bir olay geliyor. O yüzden bir daha sizi yanımdan ayırmayacağım." dedi ve kıkırdama başladık. Arkamdaki adamı görünce gülüşüm solmuştu. Gediz'le , konuşup ortadan kaybolmuştu bile.

İKİNCİ ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin