22.Yara Bandı

131 19 5
                                    

Selam canlarımm🤍❤️

Sınav haftam olduğu için ,baya yoğun iki hafta geçirdim. Bilenler vardır, liseye yeni geçtim ve bir adaptasyon süreci oluyor.

Okuluma ve arkadaşlarıma alıştım, sınavlarım da bitti. Yani işin kısası bölüm yazmaya zamanım bu tatil içerisinde var🥰😉

O zamannnn hemen bölüme geçelim.💞

Not: bölümde Umay ve Gediz'i andıran fotoğraflar olacaktır ,sadece karakterleri andıracaktır .Farklı farklı kişilerin videoları ve fotoğrafları olacaktır onlar karakterim değildir Bu da önemli bir not olarak burada bulunsun arkadaşlar!!!

İnstagram; hasretirem_kod

_______

Çocukluk yaşlarımız bizi büyütürken her düştüğümüzde bizimruhumuzda ve bedenimize bilinmeyen yaralar açar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocukluk yaşlarımız bizi büyütürken her düştüğümüzde bizim
ruhumuzda ve bedenimize bilinmeyen yaralar açar.
Küçüklük yaşlarımızda oluşan yaralar biz olgunlaşırken de yaralarımızda
bizimizle beraber olgunlaşıp, kabuk bağlar. İlk doğduğumuz da
beklemediğimiz bir andan ailemizden yara alırız ama o yara dizimizde,
kolumuzda, yüzümüzde veya bacağımızda değil tam aksine,
ruhumuzda oluşan o yara bizim ölümümüze kadar ruhumuzda kalan
iz olarak sürgün edilir.

Aklımızın erdiği en tutsak olduğumuz yaşa geldiğimizde hayat bizim için görünmez bir perde olur ve hayatımızın
aşkını o görünmezlik perdesinin arkasında seçeriz. Çünkü; Birine aşık
olacağın zaman etrafında ki herkese kör olursun, kimseyi duymaz kulakların, ellerin kimseye dokunmak istemez ta ki o gelene kadar...

İlk zamanlar seni alıp göklere çıkarır, onu kanatsız bir melek sanarsın,
onun yanında kimse sana dokunamaz sanırsın.
Ama her gördüğün doğru değildir bazen kendini o adama o kadar çok kaptırırsın ki ,gerçekler gün yüzüne çıkınca da sudan çıkmış balığa dönersin.
Aslında; O adam seni göklere çıkartmamıştır, sen kalbini ve ufkunu
ona çok açmışsındır. Kanatsız bir melek değildir o, kanatları senin
hayal gücünün sana oynadığı en büyük oyundur. Herkes sana dokunur
ama sen o yanında iken kendini güvende zannedersin o bir şey yapmaz aslında, parmağını bırak kılını bile oynatmaya tenezzül dahi etmez.

Sen doğduğunda oluşan yaranın iyileştiğini sanarsın ama o seni
bıraktığında, kabuk bağlamış olan yarandan oluk oluk kan akmaya
başlar. Düşünürsün bana bu kadar ne yaptı da ruhuma işledi ve o
yaranın yerini öğrendi. Aşınan yaran kanadığınıda kalbine bulaşan
kandan öğrendi. Onun aşkı artık kanla birleşmişti.

İkinci kez aşınan yaraya merhem sürülmezken, dikiş tutmazken nasıl yara bandı yapıştıracaktın. Yaran kabul eder miydi ? Yediğin ikinci okkalı darbede,
gözünde ki perde indiğinde onun sana yaptıklarınla karşılaşırsın ama o
kadar geçtir ki, senin yerini birisi çoktan doldurmuştur. Dünya'ya yemin etmiştin, kalbine yemin etmiştin ama kalbinle yemin etmemiştin.

İKİNCİ ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin