Önce ki Gün Damla-İlayda
İlayda:Damla.
Damla:İlayda?
İlayda:Naber ya?
Damla:İyi, senden?
İlayda:İyidir valla ya.
İlayda:Ben sana bir şey söyleyecektim Damlacım.
Damla:Dinliyorum?
İlayda:Bartuları konuşurken duydum.
İlayda:Kutay falan konuşuyorlardı.
İlayda:Deneme sorularını önceden almak için para vermişsin hocalara.
İlayda:Nisanlar zaten ifşa oldu da sen ifşa olmak istemiyorsun sanırım.
İlayda:İstersen bu olayın yayılmasını engelleyebilirim.
İlayda:2.000 lirasına.
Damla gördü.
_
Yalnızlık.
İnsanın etrafında birileri varken bile yalnız olması nedir? Ruhen yalnızlıklı bedenen yalnızlık mı? Etrafında ki birileri arkadaşın değil belki, sadece tanıdık.
Tarık, Nisan, Buse, Uğur bunun için en iyi örnek. Şu an aynı masada oturduğumuz için dışarıdan bakan çoğu insan bizi bir arkadaş grubu zannedebilirdi.
Ben onların arkadaşı olsam da onlar benim arkadaşım değildi.
Tanıdığımdı.
Keşke de tanımasaydım fakat iş işten geçmişti.
Sahte insanlar, sahte arkadaşlıklar...
"KK'da ki aptal bir avuç andaval var ya, geçende bizi gruba alan," dedi Tarık. Uğur de devam et dercesine başını salladı. "Orada Kutay diye bir çocuk var ya," Uğur yine devam et dercesine başını salladı. "O çocuk yetimmiş amına koyayım."
"Kutay çok itici, çocuksu." dedi Nisan.
Buse elindeki kaşığı tepsiye bıraktı. "O iğrenç biri. Gerçekten o şakaların komik olduğunu mu düşüyor?"
Uğur ve Nisan bütün yemekhanedeki bütün kafaların bize döneceği kadar büyük bir kahkaha attı.
Tarık karşıdaki boş masaya yürüdü ve masaya çıktı. "Hey millet! Bana bakın!"
O sırada yemekhanenin KK tarafından bir gürültü yükseldi. Kutay tepsiyi düşürmüştü. Üstüne kendi düşmüştü ve kendine gülüyordu.
Bu çocuk çok garipti ama bir şekilde çok enerjikti.
"Aptal işte. Baksana, kendine gülüyor." dedi Buse. Yemekhanede sadece Kutay'ın sesi olduğundan Buse'yi herkes duymuştu. Kutay anında ciddileşerek yerden kalktı.
"Kendime gülmeyeceğim de neye güleceğim Buse? Senin bir aptal gibi gerçekten insan olan insanları aşağılamana mı? Sanmam." Buse KK'ya doğru yaklaştı. Tam çizginin önünde durdu.
KK ve GK öğrencileri istediği gibi birbirlerinin taraflarına geçebilirdi ama yıllardır bu okulda KK'lılar GK'lıları, GK'lılar KK'lıları dışlıyordu.
Okul öğrencilerinin KK GK ırkçılığı.
"Sen bana aptal mı dedin? Sen hangi sıfatla bana aptal diyorsun?!" Diyecek bir şeyi yoktu işte. Ancak "aptal" lafını kafaya takardı.
"Kendini bütün insanlardan yukarda gördüğün için seni gerçeklerle yüzleştirecek insan sıfatıyla."
Buse ayağını yere vurarak Uğur'a döndü. Bir şey de demekti bu.
Pick melikten öleceğim birazdan.
Kuzey çizginin önüne gelmişti, artık yüz yüzeleri.
Uğur Kuzey'i omzundan ittirdi. Uğur'un Kuzey'i ittirmesiyle beraber Bartu'nun yumruğu, Taha ve Tarık'ın kavgaya girmeleri; Nisan'ın Tuana ve Selen'e laf atmasıyla Tuana'nın Nisan'ın saçına yapmışması...
Eğer ders çalışmam gerekmeseydi kalıp kavganın devamını izlerdim.
Neyse ki ders çalışmam gerekti.
Sakince kaşığımı tabağıma bırakıp ağzımı sildim ve masadan kalktım. Tabağımda kalanları çöpe atıp tabağımı koymamız için ayrılan bölüme bırakıp yemekhaneden çıktım.
Hayır.
Çıkamadım.
Çünkü Bartu beni durdurmuştu.
_
Neden bu kadar uzun zamandır bölüm gelmiyor?
Aslında bölümleri son iki haftada yazıp bitirdim. Finalini verdim kitabın. Sınav haftam nedeniyle uzun zamandır bölüm atamamıştım ve kitaptan soğumuştum. Kitaba tekrar ısınma süresi ve yazma süresi derken bu kadar vakit geçti.
Yazdığım bölümü hemen yayımlamak istemedim çünkü kitaptan soğuduğum için her an kitabı yarım bırakıp gidebilirdim.
Artık bölümler tamamlandığı için sürekli olarak bölüm gelecek.
Görüşürüz, kendinize iyi bakın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsın Üstü | Yarı Texting
JugendliteraturAkademik başarıyı konu almıştır. Kitabın texting olmayan haline profilimden ulaşabilirsiniz. Kitap 28 bölümdür, yarım bırakılmıştır.