22

3.4K 400 286
                                    

Ev iki katlı bir yayla eviydi. 2 çocuk odası, bir misafir odası ve bir tane de yatak odası vardı.

Çocuk odalarının bir tanesinde iki tane yatak olduğu için Taha ve Tuana o oda da kalmayı tercih etmişti. Geriye kalan misafir odasına ben, çocuk odasına ise Bartu yerleşmişti. Yatak odasına da Kutay yerleşmişti.

Eve geldiğimizde saat akşam 6'yı geçiyordu. O yüzden herkes odalarına dağılımıştı.

Sabah kahvaltısını birlikte hazırlamak için sözleşmiştik.

Kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra elime rast gele bir kitap almış, yatağa oturmuştum.

Ama ne kitap okuyasım vardı ne de uyuyasım.

O sırada telefonuma bir bildirim geldi.

Bartu'dandı.

Bartu:Neden uyumadın?

Damla:Uyuyamadım

Damla:Sen neden uyumadın?

Bartu:Uyuyamadım

Bartu:Müsait misin?

Damla:Evet

Bartu gördü

Neden görüldü attığını sorgularken kapının tıklatılıp açılmasıyla kafamı kapıya çevirdim.

Elinde iki kupa vardı. "Herkes uyumuş. Ben de bize kahve yaptım, belki uykumuz gelir diye ama kahve uykumuzu getirmez. Biz de o zaman konuşuruz belki. Kahve yaptım ama sana yapmadım, sana sıcak çikolata yaptım, kahve sevmiyorsun diye."

Konuşmama fırsat vermeden karşıma oturduğunda elinde ki kupalardan birini bana uzattı.

Dikkatini elimde ki kitap çekmiş olacak ki kitabı elimden aldı. "Genç Werther'in acıları, ha?"

Başımı salladım. O kitabı incelerken gözlerim istemsizce sarı saçlarına takılmıştı.

Okulun yangın merdivenindeydim. Selen'in yaptıklarından sonra Bartu çok sinirlenmiş, çekip gitmişti. Önce kantine ve spor salonuna baksam da onu orada bulamamıştım.

Yangın merdivenin uçlarına geldiğimde Bartu'nun altın sarısı saçları gözlerime çarptı. Hiçbir şey söylemeden arkasına oturdum ve onu omuzlarından çekerek başını kucağıma koydum.

O da hiçbir sey demeden kucağıma kıvrıldı. Yine elinde aynı kitap vardı.

Genç Werther'in acıları.

Bir elim saçlarını bulurken o çoktan uykuya dalmıştı bile.

"Damla? Beni duyuyor musun?"

Birden sıçrarken Bartu endişeyle bana bakıyordu.

Bartu'nun kolları omuzlarımdaydı. "Daldın gittin, sana kaç kere seslendim ama bana cevap vermedin, bir şey mi oldu?" Bartu'nun gözlerinin içine baktım. "Bir şey gördüm... Sen okulda yangın merdivenindeydin, elinde Genç Werther'in acıları vardı ve..."

"Ve sen benim saçlarımla mı oynuyordun?"

"Evet... Yani şimdi biz geçmişte tanışıyorduk öyle mi?" Bartu kollarımda ki ellerini ellerime indirdi. "Evet, tanışıyorduk."

Umarım heyecandan ellerim terlememiştir.

"O gün sana ne dediğimi de hatırlıyor musun?" Kafamı iki yana salladım. "Bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?"

Gözlerimin içine bakarak derin bir nefes alırken alnımı alnına yasladı. Dudaklarımızın arasında bu kadar az mesafe varken, alnım alnın da ellerim ellerindeyken nefes alış-verişlerim hızlanmıştı. "Çok mu heyecanlandın? İlk alın alına gelişimizi de hatırlasana."

Önceden de bu kadar yakın mıydık yani?

Kalbim depar atarken anlık gelen cesaret ile tek elimi kalbinin üstüne koymuştum.

Onun kalbinin de benim kalbimden bir farkı yoktu.

Gülerek boşta olan elini benim kalbimin üstüne koydu.

"Ne kadar da hızlı atıyor, benim için." dedi. Gözlerim onun hoş kokusuyla yavaş yavaş kapanırken elimi biraz daha kalbine bastırdım.

Bartu bana eğildiğinde heyecanla gözlerimi açmıştım ama arkama yönelip ışığı kapatmıştı.

"Bu gece seninle birlikte uyursam senin için sorun olur mu? Sadece arabada ki gibi huzurlu bir uyku çekmek istiyorum."

Ne sorunu canım? Şurada karşımda soyunsan, çırılçıplak kalsan bile benim için bir sorun olmaz yani. İzlerim bile.

"Benim için bir sorun olmaz."

Yatağı açıp içine girdiğinde ben de yatağın içine girdim.

O yatağın bir ucundaydı, ben ise diğer ucunda.

_

Gece boğazımda ki kurulukla uyandığımda kafamın altında ki yastığın haraket ettiğini hissetmiştim.

Pardon yastık değil, Bartu'nun şişkin pazularıydı.

Kolunun tekini boynumun altından, diğerini de üstünden geçirmiş, beni kendine çekmişti.

Yüzü o kadar yakınımdaydı ki heyecandan boğazımın kuruluğunu bile unutmuştum.

Uyanmaması için boğazının kuruluğunu boş verdim ve gözlerimi kapattım.

_

Mer ha ba larr

Nasılsınız?

Dün gece sınır geçmiş ama ben uyumuştum çoktan... O yüzden bugün belki 2. bir bölüm atarım

Sınır
160 oy
200 yorum

Görüşürüzzzz

Hırsın Üstü | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin