Sabah uyandığımda saat tam olarak 8'di. Elime odamdaki kitaplıktan bir AYT bir de TYT kitapçığı alarak çıktım.
Tuana çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.
Aklıma dün olanlar geldikçe salak gibi sırıtıyordum!
O benden hoşlanıyordu.
Ben de ondan.
Tüm geceyi onu düşünerek geçirmiştim. Sevgili olduğumuzu mesela.
Hayalini kurmak bile dizlerimin titremesine neden oluyordu!
"Günaydın." dedim Tuana'ya gülümseyerek. "Yardım edebileceğim bir şey var mı?"
"Günaydın ve Bartu mutfakta domates kesmeye çalışıyor ama onun yerine parmaklarını kesecek sanırım. Onunla ilgilensen iyi olacak." dedi göz kırparak.
Gülümseyerek mutfağa girdim.
Bartu mutfağa girmem ile kafasını kaldırıp bana baktı. "Günaydın."
"Günaydın Bartu." dedim ve yanına gittim. Domatesleri kabuğunu soymadan doğramaya çalışıyordu.
Elinden bıçağı sağ elimle aldım ve tezgahtaki doğranmamış domateslerden birini de diğer elime aldım.
Bartu bana anlam veremezken domatesin kabuğunu soymaya başladım. "Önce domatesin kabuğu soyulur. Annen öğretmedi mi hiç?"
Domatesin kabuğunu soymaya devam ederken Bartu bana eğildi. "Sen öğretiyorsun ya."
Bartu'ya döndüm.
Bu çocuğun yanındayken bir saniye öncesini bile unutma yeteneği kazanmıştım resmen.
"Neyi?"
"Domates soy- Damla, elini keseceksin!" dedi ve bıçağı elimden aldı. "Önüne baksana..." dedi ve elimi elinin içine alıp kesip kesmediğimi kontrol etti.
Kesmemiştim.
Bence elini tutmak için bahane arıyor, Damla.
Parmağımın uçlarını dudaklarına götürdü ve küçücük bir öpücük bıraktı.
Sonra bana doğru eğildi. Yüzüme doğru.
"Sence de bir şeyleri konuşmanın zamanı gelmedi mi Damla?"
Mutfakta ve domates soyarken sevgili mi olacaktık, hadi canım!
İlk sevgilim olamaya aday olan Bartu'yla mutfakta ve domates doğrarken sevgili oluyordum resmen!
"Mutfakta ve domates doğrarken mi?" dedim ve kafamı kafasına doğru yaklaştırdım.
"Mekanın ya da zamanın senin için bir önemi olduğunu sanmıyorum." dedi ve gözlerini dudaklarıma dikti.
"Sanma zaten, çünkü yok." Dedim ve bende onun dudaklarına baktım.
"Hani dün demiştin ya... Öpüşen ve birbirine bir arkadaştan daha yakın davranan iki kişi birbirinden hoşlanıyordur diye... Bence bunun ilerisi sevgili olmaktır."
"Olalım o zaman." dedim ve dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Tek eli belime kayarken beni kendine çekti ve boşta olan diğer eliyle yüzünü kavradı.
Ben ise ellerimi şişkin pazularına koymuştum.
Üst dudağımı iki dudağının arasına aldı ve emmeye başladı. Bir süre daha böyle devam ederken ilk ayrılan ben oldum.
Alnımı alnıma yaslamış, sesli bir şekilde soluklanıyordu. "Artık sevgilimsin."
"Artık sevgilinim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsın Üstü | Yarı Texting
Teen FictionAkademik başarıyı konu almıştır. Kitabın texting olmayan haline profilimden ulaşabilirsiniz. Kitap 28 bölümdür, yarım bırakılmıştır.