27

3K 303 86
                                    

Kutay'dan küçük bir bölüm okuyacağız

Annemle babamın öldüğünü öğrendiğimde ortaokuldaydım. Eve geldiğimde onlar yerde yatıyordu ve kimse bir tepki göstermiyordu.

Herkes orada toplanmış kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

Sanki yerde birileri tepki vermeden yatmıyormuş gibi davranıyorlardı.

İlk başta hiçbir şey anlamadım. Annem ve babamın yanına gittim, onları uyandırmaya çalıştım ama uyanmamışlardı.

Daha çocuktum belki ama ölümün ne olduğunu biliyordum. Ağlaya ağlaya başımı annemin kalbimin üstüne koymuştum. Aslında bunu yapmak istemiyordum çünkü bunu yaparsam ve onların kalpleri atmıyorsa, yıkılacaktım.

Kulağımı annemin sol göğüsüne yasladığımda hiçbir ses duyamamıştım. Belki sağımla solumu karıştırıyorumdur  dedim. Kulağımı annemin sağ göğüsüne yasladım, atmıyordu.

Çevremdekileri umursamadan anın verdiği korkuyla bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım.

Annem ölmüştü, babam ölmüştü.

İkisini birden, aynı anda kaybetmiştim.

Daha bu sabah babam beni okula bırakmıştı, annem yanaklarımdan öpmüştü ve bana okuldan gelince sana bir süprizim var, demişti. Süprizin bu muydu anne?

Anne, bu bir süpriz değildi ki.

Sağlık çalışanlarının beni yaka paça annemin yanından çektiğini hatırlıyorum, beni resmen fırlatmıştı ama o an umurumda olan bu değildi.

Onları sedyelere koyup iki ayrı ambulansa götürmüşlerdi.

Ambulansa binmek istediğimde izin vermemişlerdi.

Ne kadar süre ambulansın peşinden koştuğumu hatırlamıyordum. Ana yola çıktığımda bir araba yanımda durdu, dayımdı. Beni arabaya aldı, hastaneye götürdü.

Annemleri sorduğumuzda hemşire bize gaz zehirlenmesinden öldüklerini söyledi. Hemşirenin sesi, onu söylerken ki duruşu, hâlâ aklımda.

Maalesef gaz zehirlenmesinden onları kaybettik.

Kaybettik.

Kaybettik.

Kaybettin.

Sen, Kutay, sen annen ve babanı kaybettin. Biz değil, ben kaybettim. Çünkü bu dünyada bana sahip çıkacak bir annem, babam yoktu artık.

Benim kimsem yoktu. Ben kimsemi kaybetmiştim. Annem ve babam benim kimsemdi ve ben kimsemi kaybetmiştim.

O olaydan sonra ailemde kimse beni yanına almak istememişti. Dayım kendine zor yetiyordu, teyzemin zaten annemle arası iyi değildi, bana bakmak istemediğini söylemişti. Amcam ise eşinin bu duruma karşı olduğunu söylediğinde Ankara'da ki halam beni yanına alabileceğini söyledi. Halam çocuklarını kaybetmişti ve hep bir çocuk özlemiyle yanım tutuşmuştu.

Halam benim için milyonlarca pedagog, psikolog gezmiştir. Beni en iyi şekilde, en iyi psikolojiyle yetiştirmek için her şeyini vermiştir. Belki bana hiçbir zaman annemin verdiklerini veremeyecek ama en azından o annemin, babamın yokluğunu hissetmemem için her şeyi yapmıştı.

Liseye geçtiğimde Damla'yla tanıştım. Zamanla çok yakın arkadaş olmuştuk. Damla benim ortama açılmama yardımcı olmuştu. Ailem vefat ettikten sonra ben içime kapanmıştım. Damla benim açılmamı sağlamıştı.

Hırsın Üstü | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin