Dedemle evin mermer merdivenlerinde oturuyorduk, birbirimize yaslanmış bir şekilde. İkimizde konuşmuyorduk çünkü bu üç buçuk aylık ayrılık birlikte geçirdiğimiz dört seneden sonra bize ağır gelecekti, ikimizde biliyorduk.
Dedemin tek eli saçlarımı bulduğunda ondan ayrılmanın verdiği hüzünle kafamı kaldırıp dedeme baktım.
Ağlıyordu.
"Üzülme, dede. Üç buçuk ay hemen geçer, emin ol." Dedem bana gülümsedi. "Senden ayrılmak zor, Damla. Sanki babaannenden tekrar ayrılıyormuşum gibi hissettiriyor." Dedemin yaşlarını elimin tersiyle sildim.
O sırada Taha'ların Mercedes'leri bahçemize giriş yapmıştı. Dedemle son kez vedalaşıp bavullarımı arabaya koymuştuk. Test kitaplarımı önceden evi temizlemek için giden ekiple yolladığım için içim rahattı.
Arabaya binerken dönüp dedeme son kez bakmıştım. Bana hüzünle gülümseyip el salladığında ben de ona el salladım.
Taha sürücü koltuğuna, Tuana ön yolcu koltuğuna, Kutay ve Bartu'da arkaya binmişti.
Arkası VİP olduğu için Kuzey bir koltuğa sucuk gibi uzanmış şarkı dinlerken tek boş yer Bartu'nun yanıydı.
_
(Burada ki olayları Damla'dan dinleyemeyeceğimiz için ilahi bakış açısına geçiyoruz)
Bartu aralarında bir koltuk bırakarak oturan Damla'ya bakıyordu. Damla ise rezil olacağını düşünerek Bartu'ya bakmamak için kendiyle cebelleşiyordu.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra Damla'nın yavaş yavaş uykusu gelmeye başlamıştı. Kafasını cama yasladı ama rahatsız olmuştu. Koltuğu yatırdı ama yine rahat edememişti.
Tabi bunları yaparken Damla'ya bakan Bartu ve Damla'nın uygun pozisyonu bulamaması Kutay'ın gözünden kaçmıyordu.
Kutay kulağında ki kulaklıkları çıkarttı. "Rahat edemiyorsan benim gibi yatsana, Damla."
Damla kaşlarını çatarak gözleriyla Kutay'a Bartu'yu gösterdi. "Bartu rahatsız olur. Ayrıca öyle rahat olacağını zannetmiyorum."
Kutay her şeyi de biz mi yapacağız diye içinden geçirerek Damla'nın kafasını tuttuğu gibi Bartu'nun kucağına koymuştu. Bartu da Damla'ya bir şey olacak korkusuyla Damla'nın kafasını tutmuştu.
"Ne yapıyorsun oğlum? Ya düşseydi kız!"
Kutay kaşlarını çattı ve tek elini beline koyarak Bartu'yla Damla'yı gösterdi. "Farkındaysan şu an sizin yakınlaşmanız için... aman Damla'nın rahatı için uğraşıyorum burada."
Damla tartışmayı fırsat bilerek çoktan ayakkabılarını çıkartmış ve kafasını Bartu'nun kucağına yerleştirmişti. Yarı uyur, yarı uyanık haldeydi.
"Sen niye uğraşıyorsun Damla'nın rahatlığıyla, ben uğraşırım!"
"Aaa, şunun yaptığı terbiyesizliğe bak! Çok güzel uğraşıyordun kızın rahatlığıyla!"
Bartu tam cevap verecekken koluna sarılan ellerle duraksadı. Damla çoktan onun kucağına yerleşmiş, uyuyordu.
"Şşşt! Damla uyuyor!" dedi Bartu. Kutay sırıtarak arkasına yaslandı ve Bartu'ya kaşlarını kaldırarak baktı.
"Teşekkür et köle!" Bartu avucunu Kutay'a gösterdi. "Avucunu yalarsın pis yaratık!"
"Üstüme iyilik sağlık! Pis yaratık ne be!"
"Kutay biliyor musun bazen top olmandan şüpheleniyorum." dedi Tuana. "Ne yani top olsaydım beni sevmeyecek miydin Tuana? Sen Taha'ya 'Aşkım, kuş olsaydım beni sever miydin?' derken iyiydi ama."
Taha ve Bartu gülmemek için dudaklarını birbirine basıtırırken Tuana elinde ki su şişesini Kutay'ın kafasına fırlattı. "Sen bizim telefonlarımızı karıştıyorsun? Özel hayata saygı biraz be!"
"Valla kabak gibi o telefonu açık bırakıp gitmişsiniz. Dıt dıt mesaj geliyordu. Ben de dayanamadım baktım. Kutay Gül'ün suçu ne ayol!"
Taha "Ayol diyor bir de. Haklısın bir tanem, Kutay top."
Taha ve Tuana dört yılın ardından birbirine açılmıştı ve yaklaşık bir haftadır sevgililerdi.
Tuana eliyle Kutay'a kapak yaptı. "Ne oldu Kutay, aldın mı cevabını?"
Kutay Tuana'nın ona fırlattığı suyu dibine kadar içti ve dibinde kalan suyu Taha'nın başından aşağıya döktü. "Bu da hanımcı oldu hemen!"
Yolcuğunun ilerleyen saatlerinde Damla uyuduğu için şarkı açılmamış herkes kendi halinde takılmıştı.
Bartu ara sıra elini Damla'nın saçlarına koysa da hemen geri çekiyordu.
Yolculuğun altıncı saatlerinde ihtiyaç molası için durduklarında Damla uyanmıştı.
Tuana ile Damla lavaboya giderken erkekler çoktan işlerini halletmiş, yiyecek bir şeyler almak için markete gitmişlerdi.
Damla'yla Tuana işlerini halletikten sonra lavabodan çıktılar.
Arabaya tekrar bindiklerinde bu sefer sürücü koltuğuna Kutay geçmişti. Kutay'ın yerine ise Taha ile Tuana oturmuş, birbirlerine yaslanmışlardı.
Damla elindeki kulaklıkları kulağına takarken bacaklarının üstünde bir ağırlık, ardından gelen hoş kokuyla birlikte bakışlarını bacaklarına indirmişti.
Bartu, Damla'nın bacaklarına yatmıştı.
Damla şaşkınca Bartu'ya bakarken Bartu Damla'nın havada olan tek elini saçlarının üzerine koydu.
Hiçbir şey konuşmadan Damla Bartu'nun saçlarını okşamaya başlamıştı.
_
Merhabaaalarr
Bölümü bu kadar geç attığım için üzgünüm... Dün evde değildim, bugünde doğum günümdü ve yarın da iki tane randevum var... Eğer 120 oy ve 100 yorum gelirse 22. bölümü bu gece atarım (inşallah)
İyi akşamlar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hırsın Üstü | Yarı Texting
Teen FictionAkademik başarıyı konu almıştır. Kitabın texting olmayan haline profilimden ulaşabilirsiniz. Kitap 28 bölümdür, yarım bırakılmıştır.