5

144 6 0
                                    

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(NOT: BÖLÜMÜN TÜRKÇE YAZILI HALİ AŞAĞIDA)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Knowing that Bora was going to make a ridiculous big deal out of it, I had to walk away from the man I didn't want to leave. When we got to the kiosk, Bora seemed to be glued to the glass of the kiosk. I was looking around to see where he was going and he was pointing at the desserts, fingering the display case like a child. I was more interested in where he was going than the sweets.

"Su, you like chocolate desserts. How about this cake?"

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TÜRKÇE BÖLÜM
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Bora'nın olayı saçma sapan şekilde büyüteceğini bildiğimden, yanından ayrılmak istemediğim adamın yanından uzaklaşmak zorunda kaldım. Büfeye geldiğimizde Bora büfenin camına yapışmış gibiydi. Ben ise adamın nereye gittiğini görmek için etrafa bakınıyordum. Bir çocuk edasıyla vitrini parmaklayarak tatlıları gösteriyordu. Ben ise tatlılardan yerine daha çok adamın nereye gittiğinle ilgileniyordum.

"Su sen çikolatalı tatlıları seversin. Bu pasta nasıl?"

SUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin