SU

15

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(NOT: BÖLÜMÜN TÜRKÇE YAZILI HALİ AŞAĞIDA)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

He slowed down and stopped. He turned towards the parked cars on his right. He opened the trunk of a black BMW car. When I saw him wiping his neck as he walked forward, I muttered, "He took a towel from the trunk." Then he got into his car.

"Can we follow the black BMW on the left, which will be leaving soon, paying attention to the distance?"

As if I had said something strange, the cabbie gave me a questioning look in the rearview mirror as if to ask "Why". When I smiled at him, without saying a word, he quickly swerved to the other lane and caught up. He started to follow, keeping his distance. We drove to the back side of Sarıyer on a road in the Bahçeköy Kemer neighborhood. After a while, when he entered a site with private security, Saklı Koru Villas, I told the taxi driver to stop. He stopped at a suitable place. I guess he looked at me in the rearview mirror because he thought I was getting off.

"Sis, aren't you getting off?"

"No."

Forty or forty-five minutes later, when the same car was leaving the complex, this time there was someone else in the driver's seat. He was also sitting in the back seat.

"The following distance..." I started to say, but without letting me finish, he interrupted me and said, "...we follow by paying attention to the following distance." He cut me off. As we were heading towards Levent in the traffic, the taxi driver couldn't take it anymore.

"Sis, are you a cop or a myth?"

"No."

"Huh. Then this asshole tripped you."

"Tripped you?"

"I mean he used you, tricked you, or double-crossed you."

"No. None of that. I don't even know him."

"Sis, if you don't know him. Why are we following him?"

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TÜRKÇE BÖLÜM
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Yavaşlayıp, durdu. Sağ tarafında park halinde ki arabalara yöneldi. Siyah renkli BMW marka arabanın bagajını açtı. Öne doğru yürürken ensesini sildiğini görünce "Bagajdan havlu almış" diye mırıldandım. Daha sonra arabasına bindi.

Sol tarafta birazdan hareket edecek siyah renkli BMW'yi mesafeyi dikkat ederek takip edebilir miyiz?"

Garip bir şey demişim gibi taksici bana dikiz aynasından "Neden" diye sorgularcasına bir bakış attı. Ona gülümseyince tek kelime etmeden hızlıca diğer şeride geçmek için dolandı ve yetişti. Mesafeyi koruyarak takip etmeye başladı. Sarıyer 'in arka tarafına Bahçeköy Kemer mahallesinde ki bir yolda ilerledik. Bir süre sonra kapısında Saklı Koru Villaları yazan özel güvenliği olan bir sitenin içine girdiğinde, taksiciye durmasını söyledim. Uygun bir yerde durdu. İneceğimi düşündüğü için her halde dikiz aynasından bana baktı.

"Abla inmiyor musun?"

"Hayır."

Kırk veya kırk beş dakika sonra, aynı araç siteden çıkarken bu sefer sürücü koltuğunda başka biri vardı. O da arka koltukta oturuyordu.

"Takip mesafe..." diye başlamıştım ki, bitirmeme izin vermeden "...sine dikkat ederek takip ediyoruz." Diye cümlemi kesti. Trafikte Levent'e doğru ilerlerken taksici kardeş daha fazla dayanamadı.

"Abla, polis veya mit misin?"

"Hayır."

"Ha. O zaman bu hıyar sana çelme taktı."

"Çelme derken?"

"Yani seni kullandı, kandırdı veya kalleşlik yaptı."

"Hayır. Hiç biri. Onu tanımıyorum bile."

"Abla madem tanımıyorsun. Herifi neden takip ediyoruz?"