+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(NOT: BÖLÜMÜN TÜRKÇE YAZILI HALİ AŞAĞIDA)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
After sitting like that for a while, I left the greenhouse and went to my studio. I made room for a second easel. I went to the blank canvases in a corner of the room and took a 100x70 cm canvas and placed it on the empty easel. When I put the headphones on the MP3 that was with my drawing pencils and pressed play, Feeling Good - Nina Simone started playing. I closed my eyes and stood still for a while. When I opened them again, I picked up a pencil and started drawing. When I sketched his portrait, I said, "I drew a man's portrait after 3 years. What's so special about this man that I worked on his sketch? He looks so familiar. If I had met him before, I would have remembered him." While looking at the canvas, I put my right hand to my lip. When the pungent smell of tincture of iodine came to my nose, I looked at the bandage on my finger and thought, "Why did I do that?" I put the pencil back and turned off my MP3. I went to my room and took out my right earring. When I went to my left ear, it was gone. How could I have dropped it? Where could I have dropped it? It was the last gift my father gave me. I couldn't take care of it. Even though I was very sad about it, there was nothing I could do about it.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TÜRKÇE BÖLÜM
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Bir süre öylece oturduktan sonra seradan çıkıp, atölyeme geçtim. İkinci bir şövale için yer açtım. Odanın bir köşesinde duran boş tuvallerin yanına gidip 100x70 cm lik bir tual alıp boş şövalenin üzerine dayadım. Çizim kalemlerimle birlikte duran MP3'ün kulaklıklarına takıp play tuşuna bastığımda Feeling Good - Nina Simone çalmaya başladı. Gözlerimi kapatıp bir süre öylece durdum. Tekrardan açtığımda, elime kalemi alıp çizmeye başladım. Portresinin eskizini çizdiğimde; "3 yıl sonra bir erkeğin portresini çizidim. Bu adamın özelliği ne ki eskizini çalıştım. Çok tanıdık geliyor. Daha önce karşılaşsaydım kesin hatırlardım." diye Kendi kendime mırıldandım. Tuale bakarken sağ elimi dudağıma götürdüm. Burnuma tentürdiyottun o keskin kokusu gelince parmağımda ki bandaja bakıp "Neden bunu yaptım?" diye düşündüm. Kalemi yerine bırakıp, MP3'ümü kapattım. Odama geçip; Sağ küpemi çıkardım. Sol kulağıma yöneldiğimde, yoktu. Nasıl? Nerede düşürmüş olabilirdim ki? O babamın bana verdiği son hediyeydi. Sahip çıkamamıştım. Buna çok üzülsem de artık yapabileceğim hiç bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SU
RomanceAs if this was not enough, he was born with a congenital heart disease and contracted leukemia at the age of nine (9). His tired heart was able to sustain him until he was nineteen (19). In order to live for a few more months, he had to either stop...
