7

129 5 0
                                    

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(NOT: BÖLÜMÜN TÜRKÇE YAZILI HALİ AŞAĞIDA)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

"Uncle, do you suspect them of organ trafficking?"

I couldn't answer my niece Didem's question. I just stared at her with glazed eyes. She tried to explain to me at length that it couldn't be what I knew by listing the articles of the law.

"Look, peanut, it's not just about this country. If you have the power, everything you say can't happen can happen."

"I understand. I'll look into it for you."

"Thank you."

"We couldn't talk then. You said you were better, but Uncle, I know you."

In fact, what I felt and experienced was what everyone feels and experiences when they lose someone they love very much, but because people know their own pain, they think it is special for them. I told him what I felt and experienced in turn.

"So how do you think I am?"

"Like shit."

"It's a shame."

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TÜRKÇE BÖLÜM
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

"Dayı Yoksa sen organ kaçakçılığı yaptıklarından mı şüpheleniyorsun?"

Yeğenim Didemin sorusun cevaplayamadım. Öylece donuk gözlerle baktım. Bana uzun uzun benim bildiklerimi kanunların maddelerini sayarak olamayacağını anlatmaya çalıştı.

"Bak fıstık sadece bu ülke ile alakalı değil. Eğer gücün var ise olamaz dediğin her şey olur."

"Anlıyorum. Senin için araştıracağım."

"Teşekkür ederim."

"O zamanlar konuşamadık. Daha iyim dedin ama Dayı ben seni tanıyorum."

Aslına bakılırsa hissettiklerim ve yaşadıklarım şeyler herkesin çok sevdiği birisini kaybettiğinde hissettikleri ve yaşadıklarıydı ama insan kendi acısının bildiği için bunların ona özel olduğunu sanır. Sırayla ne hissettiğim ve yaşadıklarımı anlattım.

"E sence nasılım?"

"Bok gibi."

"Çok ayıp."

SUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin