20

17 2 0
                                    

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
(NOT: BÖLÜMÜN TÜRKÇE YAZILI HALİ AŞAĞIDA)
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

"I apologize. The impact knocked it out of my hand. It was hot. I'm so sorry. Let's get some burn ointment from the nearest pharmacy"

Is Bora really angry? Is he trying to show me he cares about me? Or was it a show of strength? I don't know, but he was trying to walk on the guy.

"You should be a little careful."

What had happened had happened and I found this kind of behavior ridiculous. I raised my voice to make Bora stop.

"Bora. Will you stop now?"

I was soaked down to my underwear, I had to change. I asked Bora to buy me some underwear and a white shirt. He nodded his head in the affirmative, walked a few steps to the door and stopped.

"What do you mean underwear?"

"Just underwear."

As if I had asked him to split the atom and he didn't know how to do it, he puckered his eyebrows like little Emrah and looked at my chest. When the man saw Bora's expression, he couldn't take it anymore, so he offered to accompany Bora. It must have suited Bora because he accepted without any objection. The man must have thought that it was inappropriate not to leave me in the middle, so when he said that his friend was sitting in the back; I nodded my head in the sense of okay. When we came to the interior of Starbucks, he was sitting on the seat in the corner. My heart started pounding again.

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
TÜRKÇE BÖLÜM
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
"Özür dilerim. Çarpmanın etkisiyle elimden kurtuldu. Sıcaktı da. Çok özür dilerim. En yakın eczaneden yanık merhemi alalım"

Bora gerçekten sinirlendiğinden mi? Beni önemsediğini göstermeye çalıştığından mı? Yoksa bir güç gösterisinden mi? Bilemem ama adamın üzerine yürümeye çalışıyordu.

"İnsan biraz dikkatli olur dimi."

Olan olmuştu ve bu tür davranışları çok saçma buluyordum. Bora'nın durması için sesimi yükselttim.

"Bora. Artık durur musun?"

İç çamaşırıma kadar ıslanmıştım. Üstümü değiştirmem gerekiyordu. Bora'dan bana bir iç çamaşır ile birde beyaz gömlek almasını istedim. Tamam, anlamında başını sallayıp, kapıya birkaç adım yürüyüp birden durdu.

"İç çamaşırı derken?"

"Bildiğin iç çamaşırı"

Sanki ondan atomu parçalamasını istemişimde, nasıl yapacağını bilmiyormuş gibi kaşlarını küçük Emrah misali büzüp göğüs bölümüme baktı. Adam Bora'nın yüz ifadesini görünce daha fazla dayanamadığından, Bora'ya eşlik etme teklifini bulundu. Bora 'nın işine gelmiş olmalı ki hiç itiraz etmeden kabul etti. Adam beni öylece ortada bırakmamak uygun kaçmaz olduğunu düşünmüş olmalı ki arka tarafta arkadaşının oturduğunu söyleyince; tamam anlamında başımı salladım. Starbucks'ın iç kısmına geldiğimizde o köşede ki koltukta oturuyordu. Kalbim yenide küt küt atmaya başladı.

SUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin