42. EVLENME TEKLİFİ

3.2K 190 13
                                    

Karan'ın ağzından

Girdiğimiz kafe boşaltmalarını istediğim için bizden hariç kimse yoktu. Canavarımı hızla bizim için hazırlanmış olan bir masaya oturttum.

Bugün büyük gündü. Evlenme teklifinin zamanı geldi de geçiyordu.

Eda'nın ve Zeynep teyze'nin yardımı ile Asrın'ın hoşuna gidebilecek bir yüzük bulmuştum. Teklifi doğumdan önce yapmayı kafaya koyduğum için ve Asrın'ın abartılı şeyleri sevmediğini bildiğim için burayı seçmiştim.

Etrafına bakınan sevgilim ile gülümsedim ve masanın üzerinden elini tuttum. İlk önce teklifi edip öyle yemek yiyecektik.

Yanımıza bir garsonun gelmesi ile siparişlerimizi vermiştik. İşte büyük an geldi. Kafe'nin ışıkları söndü ve etraftaki mumlar yandı. Ne olduğunu anlamaya çalışan Asrın'ın yanına gittim ve elimi uzattım.

Tutması ile ona kocaman gülümseyerek kafe'nin ortasına sürükledim. Masum canavarım yerdeki kırmızı gülleri daha yeni fark ediyordu.

Yüzüme anlamayan gözler ile bakması ile yavaşca önünde diz çöktüm ve pantolonumun cebindeki kadife kutuyu çıkardım.

Gözleri kocaman açılmıştı, her an ağlayacak gibi duruyordu.

"Teklif için bu kadar geç kaldığım için üzgünüm, canavarım. Ben seni çok seviyorum Asrın ilk gördüğüm anda tutuldum sana. Beni red etmeyip benimle bu yola çıktığın için çok teşekkür ediyorum sana.

Karnındaki bebişimiz doğmadan evlenelim istiyorum ki hızlıca kocam olasın. Öyle süslü cümleler kuramıyorum, şuanki heyecanım yüzünden o yüzden de kısa kesiyorum.

Hayatımın anlamı, Canımın içi, Ay parçam, Aşkım, Canavarım ... benimle evlenir misin?"

Gözlerinden yaşlar akıyordu. Hıçkırıkları arasında 'evet' dediğini duyunca kadife kutudan bir yüzük çıkarıp taktım. Ardından ayağa kalkıp kendi yüzüğümü de takıp onu kollarım arasına aldım.

"Sen çok kötü bir adamsın! Hamile sevgiliye böyle yapılır mı?"

"Yalnız sevgili değiliz, canavarım. Müstakbel kocamsın."

"Senden nefret ediyorum!"

Diye haykırıp ağlamasına son ses devam ederken kendimi tutamayıp güldüm.

-♡-

Asrın sakinleştikten sonra yemeğimizi yiyip kalkmıştık ordan. Şuanda da doktor kontrolümüz için hastaneye gidiyorduk. Kafamı yan koltukta oturan canavara çevirince parmağındaki yüzük ile oynadığını görmüştüm.

"Beğendin mi aşkım? Üç kişi zor karar verdik valla."

"Çok çok güzel Karan. Her şey için teşekkür ederim."

"Teşekkür edilecek bir şey yok, canavarım. Bekle beni ben indireceğim seni."

Arabayı park ettim ve Asrın'ın kapısını açıp inmesine yardımcı oldum. El ele hastaneye yürürken, muayene odasına varmıştık.

Doktor hanım bizi içeriye aldı ve Asrın sedyeye uzandı.

"Nasıl gidiyor hamilelik, Asrın? Az bir zaman kaldı."

"İyi gidiyor vallahi bu kadar rahat bir hamilelik geçireceğimi beklemiyordum."

"Gerçekten çok şanslısın bu konuda."

Doktor ultrasyon aletini Asrın'ın göbeğinde gezdiriyordu.

"Bebeğimiz sağlıklı gözüküyor. Ama beklediğimizden daha geç doğma ihtimali var, gençler. Plasentadaki enzim bozukluğun için sana bir ilaç vereceğim, Asrıncım. İki hafta sonra tekrar görüşelim."

-

-

-

-

-

-

Düğünü de araya sokalım ondan sonra bebiş doğsun.

Hepinize iyi Bayramlar 🌸.

SARMAŞIK | MPREG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin