Alçin Naz Alatürk (Gerçek Ailem?)

13. Bölüm

"𝐁𝐚𝐳𝐞𝐧 𝐬𝐚𝐝𝐞𝐜𝐞 𝐲𝐨𝐫𝐠𝐮𝐧 𝐨𝐥𝐮𝐲𝐨𝐫 𝐢𝐧𝐬𝐚𝐧; 𝐧𝐞 𝐤𝐮̈𝐬, 𝐧𝐞 𝐲𝐚𝐥𝐧𝛊𝐳, 𝐧𝐞 𝐝𝐞 𝐚𝐬̧𝛊𝐤.."
- 𝐂𝐞𝐦𝐚𝐥 𝐒𝐮̈𝐫𝐞𝐲𝐲𝐚

(Alçin'den)

Ağzım açık bakıyordum karşımdaki aileye neden mi hemen size anlatayım kadının bıyıkları vardı ve Recep İvedik görse 'git tıraş olda gel be abla' diyebileceği bir kaş yapısı vardı.

Trabzon şivesi ile konuşan kadının üstünde ise tabanca ve hançer vardı ayaklı cephanelikti resmen kadın, ben kendi kendime konuşmaya dalarken dışarıdan Alpaslan'ın sesini duydum.
"Bir şey söyleyeceğim ayıp olmazsa acaba, siz tıraş bıçağı diye bir icat biliyormusunuz?"
"Biliyorum oğlum her ay bizim bu deli kız bıyıklarımla kaşlarımı alır."

Kadın şiveyle söylemişti bunu Barış ve Bora gülmemek için farklı farklı sesler çıkarırken Alpaslan şaşkınlıkla etrafa bakıp mırıldandı.
"Biz nereye düştük lan!" Alpaslan'ın bu tepkisiyle Vedat abi durur mu hemen cevabını yapıştırdı.
"Kürt geni kardeşim kürt geni.."
"Amına koyayım taş devrinden mi kalma lan bunlar! Kuaföre gitsinler abi ben hayatımda ilk defa böyle kadın gördüm babasını satim."

Barış içini bir bir dökerken bende hala şaşkındım, acaba erkek tıraş bıçağı ile mi tıraş oluyorlardı Cafer sen ne düşüyorsun bu konu hakkında.
Bu ayaklı çephanelikte niye kıl yok ki Alçin?
Hakikaten bu ayaklı cephanelikte niye kıl yokki
Sor istersen bende merak etim
Oldu sonra belamızı biplesin demi
Alçin sen bir Polissin hemde bir Özel Harekat Polisi bil diye söyledim
Adam haklı dağılın.

Ben Caferle konuşmaya devam edecekken cevap veremedim neden mi, Bora saolsun.
"Başkomiserim size bir şey soracağım?"
"Sor Bora ama rica ediyorum dayak yiyeceğin bir soru sorma olurmu"
"Kadın 2 günde çözmüş bizim manyağa" Vedat abinin hemen ardından şu cümle yankılandı koca konakta.
"Şüpheli, kesin bir mallık yapacak bak ahanda siz şahitsiniz eğer yaparsa ben demiştim diyeceğim hemde büyük bir zevkle"

Bu cümleyi kuranı tahmin etmesi zor almasa gerek tabi ki Barış'tı hemde bunu söylerken Koray Sargın gülüşü atmıştı, tabi şahit olarak ise Alpaslan ve hemen yanında ki Bünyamin abiyi göstermişti. Bünyamin abi ise eliyle kendini gösterip 'ben mi?' gibisinden bir tepki vermiş ardından ise şu cümleyi kurdu.
"Beni katmayın bu işe siz adamı dindan imandan çıkarırısınız Allah'ıma Kitabıma"

Bünyamin abinin dedikleriyle kahkaha atarken bir yandan da Barış'ı onayladım daha sonra ise sessizce düşündüm resmen kısa sürede beni hayata geri bağlamışlardı, geçmeyecek zannettiğim yaralar ailem ve bu deli ekip arkadaşlarım sayesinde yavaş yavaş kabuk bağlamaya başlamıştı.

"Bende öyle tahmin ediyorum Barış ama hadi hayırlısı bakalım."
"Kalbimi kırıyorsunuz Başkomiserim, bakın bakın sizde sesini duydunuz demi çıt etti böyle çubuk kraker gibi çıt etti."
"Bence susmayı dene Bora çünkü Başkomiserin hemen yanında dipindesin vallahi imükler seni böyle hık diye gidiverirsin öteki tarafa."

Bora diğerlerini umursamadan bana dikkatle bakıyordu sanki suratımda bir şey arar gibiydi bakışları, en sonunda dayanamayıp konuştum.
"Neye bakıyorsun Bora?"
"Yanlış bilmiyorsam sizde kürtsünüz öyle değil mi?" Diyip bir karşımdaki kadına bir de bana bakıyordu.
"Evet de bunun şuan ki konumuzla ne alakası var"
"Bende sizi zeki bilirdim, neyse durun şimdi de sizde kıl yok? Siz nasıl kürtsünüz sorması ayıptır?"

Hiç düşünmeden kafasına şaplağı geçirdim, Bora kafasını tutarken bende aileye dönüp konuşmaya başladım nerde olduğumuzu unutup iyice rezil olmuştuk zaten.
"Efendim kızınız tüfekle Kurwa ailesinin kınasını bastı, bizde sizden bu akşam olacak olan düğünde ona göz kulak olmanızı istiyoruz aksi takdirde yine aynı olay olursa korakola teslim edeceğimizi bilin iyi günler."