21.Bölüm

4.1K 324 119
                                    

"Ve beklenenler, niye hep vazgeçildikten sonra gelir.."
- Oğuz Atay

Medya; Gelecek bölümden spoiler :)
Alp'in şarkısı; Ezhel-Felaket

(Tekin Alp Kutlu'dan)

Neden bu kadar güzeldi? Neden bu kadar güzel kokuyordu? Nasıl böyle güzel bakabiliyordu? Benim dikkatim niye sürekli ondaydı? Gibi binlerce soru sorabilirdim kucağımda ki kadına, içeridekiler hala birbirleriyle ilgilenirken Naz'ın aklı dışarıda götünden vurulmuş Barış'da idi buna emindim fakat bunların işi bitmeden biz buradan çıkamazdık.

Yorgun bir şekilde bana gözlerini çevirdiğinde hiç düşünmeden kucağıma iyice yerleşip başını boynuma gömmüştü, onun bu haraketi ile gülerken omzuma vurmuş ve beni gülmemem konusunda uyarmıştı fakat onun uyarısı şuan ki durumda benim umurumdamıydı açıkça söylemek gerekirse hayır.

Uyudu uyuyacaktı düzenli nefes alışlarından belliydi fakat uyumaması gerekiyordu.
"Uyuma Naz"
"Uyumak ve bunların iğrenç seslerini duymak istemiyorum" Dediğinde sırıtmaya başladım.
"Bu sesler sana iğrenç mi geliyor" Ben bunu söyledikten sonra bir süre sessiz kalmıştı, kafasını boynumdan kaldırdığında artık bana gözleri kısılı bir şekilde bakıyordu.
"Kaç yaşına gelmişler hala fik dik derdindeler!"
"Fik fik?"

Bilerek anlamamazlığa vurmuştum fakat Alçin çoktan nasıl açıklayacağını düşünmeye başlamıştı.
"Ya gelmişsin 28 yaşına fik fik nedir onu mu anlatayım ben şimdi sana" Sırıtarak tam konuşacaktım ki yatak odasının kapısı tıklatıldı.
"Anne müsaitseniz girebilirmiyim?" Alçin dışarıda ki konuşmaya dikkat kesildiğinde bende onu daha iyi incelemeye başlamıştım, Fazlasıyla güzel bir kadındı öyle bir havası vardı ki ona ne zaman çekildiğinizi bile anlamıyordunuz.

Ben ise ilk geldiği günden itibaren ona karşı bilmediğim bir çekim hissediyordum ne kadar kendime engel olmaya çalışsamda sürekli onun yanında oluşum bunu zorlaştırıyordu.
En büyük zorluğu ise Agir Kurwa'nın ona ilgi duymasıydı Naz'da onu beğeniyordu ve ben aklında biri olan kadına kendime dahi itiraf edemediğim duygular besliyordum onun sadece bana bakmasını istiyordum bu bencillik ise bencildim.

Naz'ı düşünmeyi sonraya bıraktığımda aklıma gelenle gözlerimi yumdum biz dolaptaydık ve bunlar giyinik değildi, Alçin'de aklına gelmiş olacak ki şokla bana döndü.
"Ee bunlar cıbıldak!" Dediğinde kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırmıştım.
"Ee kıyafetleriyle fikfik(!) yapacak halleri yok ya yavrum" Alçin bana gözlerini kısarak bakmaya başladığında içerdekilerin konuşmasıyla dikkatim dağılmıştı.

Fehmi "Bir dakika kızım" dediğinde bizim sandığımızın aksine dolaba yönelmemişler tam tersi çıkardıklarını giymişlerdi, kapı açılma sesi duyduğumuzda birbirimize baktık.
Mavi "Anne iki dakika salona gelirmisiniz?"
"Tabi kızımda ne oldu gece gece babana yaptığım sucuklu yumurtanın kokusuna mı uyandın?" Göz devirmiştim, Alçin'e baktığımda ise kendi kendine homurdanıyordu.

Alçin "Sucuklu yumurta ne alaka abisini satim!" Bu sefer göz deviren taraf ben olmuştum.
"Bora ile fazla takılmamalısın Başkomiser biriniz abisini satar biriniz babasını!" O ise benim dediklerime değilde göz devirişime takılmış olacak ki konuşmaya başladı.
"Başkomisere göz devrilmez gözün çıkıverir mazallah" Dışarıda ki konuyu unutmuş kendi aramızda fısıldaşmaya devam ediyorduk.

Dışarıda konuşma sesleri kesildiğinde elimle hala konuşmaya devam eden Alçin'in ağzını kapatmıştım tam dışarı çıkabiliriz diyecektim ki elimi ısırmasıyla acıyla inledim.
"Ne yapıyorsun Naz!"
"Göbek atıyorum canım sen napiyorsun"
"Niye elimi ısırıyorsun güzelim?"
"Sen niye ağzımı kapatıyorsun?" Derince bir nefes verip ona döndüm.
"Sus desem susacakmıydın?"

Alçin Naz Alatürk (Gerçek Ailem?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin