Alçin Naz Alatürk (Gerçek Ailem?)

15. Bölüm

"Oysa ne çok ağladım ben, tek damla yaş dökmeden.."
- Özdemir Asaf

Medya; Gelecek bölümden spoiler

(Yazardan)

Herkes Agir Ağa'nın üstüne atlayan kıza şaşkınca bakarken, Sancak ise sanki bu anı bekliyormuş gibi yan yana dizilerek adamın saçlarına asılan Başkomiserlerini izliyorlar bir yandan ise yorum yapıyorlardı.
"Yalnız Başkomiserim adamın saçını bu gidişle eline vericek gibi beyler" Alpaslan'ın hemen ardından Bora atladı lafa.
"Abi onu bunu bırakında cidden kedi gibi yırttı adamın boynunu, bakın şuraya yazıyorum ilerde evlenir bunlar."

Tipi ise yüzüne buruşturarak Bora'ya döndü.
"Vallahi bu adam Başkomiserim ile evlenirse şimdiden acıdım haline bir hata yapsa topuğuna sıkıverir vallahi acımaz"
"Gençler kesinlikle ayırmamız lazım yoksa kavga dahada büyüyecek gibi ulan Alçin adamın kafasını ısırıyor koşun koşun!" Bünyamin abi bunu der demez telefonunun çalması ile diğerlerine eli ile gidin işareti yaptı.

Arayan Yusuf Müdürdü, hızlıca telefonu açtığı an tekmil veremeden Yusuf Müdür konuşmaya başladı.
"Hemen şubeye geliyorsunuz acil görev var Başkomiseride söyle 20 dakika içinde burada olun geç kalanı yakarım!"
"Emredersiniz Müdürüm." Diyip yüzüne kapatılan telefonu umursamadan Tekin'in yanına adımladı, kulağına eğilip konuşmaya başladı.
"Acil görev emri geldi 20 dakikamız var şunları bir an önce ayırmamız lazım kardeşim."

Tekin ise hızlıca başını sallayıp ekibin yanına adımlamış ve onların yapmaya çalıştığını tek bir hareket ile yapmıştı, Alçin'in belindeki eli umursamadan çekip almıştı. Herkes ona şaşkın bakışlarla bakarken Tekin ise kimseyi umursamadan Alçin'in kulağına eğilip konuşmaya başladı.
"Acil görev emri geldi debelenmeyi bence bırakmalısın 20 dakikamız var da Başkomiserim(!)"

Sonuna baskı yaparak söylemişti Alçin debelendiğini bile bilmiyordu ilk başta onu tutan kollara baktı daha sonra ise fark etmeden kanattığı yere. Şokla Tipiye döndüğünde ise ona donuk gözlerle baktığını gördü, Alçin mahçup gözlerle bakıp tam özür dileyecekken Tipi onu bırakıp ekibin yanına doğru adımladı.

Alçin umursamadan Agir'e döndüğünde Tipi'nin arkasından gözleri kısık bir şekilde baktığını görüp içten içe gülmüştü fakat bunu ona yansıtmak gibi bir fikri yoktu. Yerden ayakkabılarını ve çantasını alıp koşar adımlarla ekibin yanına gitmiş ayakkabılarını Bora'ya çantasını ise içinden hediyesini alıp hemen yanında ki Barışın eline tutuşturup tekrar koşarak gitmişti.

Ekip ise şaşkınca ona bakarken Bora elinde ki fazlasıyla küçük olan ayakkabıları alıp elinin üstüne koyup şaşkınca ekibe döndü.
"Bu kadının boyu nasıl 1;83 lan! Ayakkabıya bakın elim kadar babasını satim." Dediğinde Ekip kahkaha atmıştı. Bora ise onları umursamadan ayakkabının altını çevirip numarasına baktığında 39 numara yazısıyla elini alnına koyup bayılma taklidi yapacakken ensesine vurulmasıyla kendine geldi.

Vuran kişiye baktığında bunun Alpaslan olduğunu görüp kötü bakışlarla Alpaslan'a baktı, Alpaslan ise onu umursamadan konuşmaya başladı.
"Kafana vurmayalım daha fazla salak olursun diyorum ama sen vurmadığımız halde salak oluyorsun, onun ayağı ile bizim ayağımız bir mi mal bizim ayağımız bebek mezarı gibi tövbe tövbe ya!"

Onlar böyle böyle tartışmaya devam ederken Alçin ise çoktan Derin'e aldığı Pandora bilekliği onca altın bileziklerin arasına takıp konuşmaya başladı.
"Fazla vaktim yok daha yeni tanıştık ama gidipte dönmemek var hakkını helal et asi gelin, benim varsa hakkım helal hoş olsun." Diyip sıkıca sarıldığında Derin'de ona sarılıp hakkını helal ettiğini söylemişti.