14. Bölüm

6.9K 405 91
                                    

"Her kalp, kendi içinde ki çiçeğin kokusunu verir.."
- Abdülkâdir Geylani

"Bölüm Şarkısı; Simge-Kamera"

(Alçin'den)

"Arabam, gitti bebeğim gitti gözümün nuru ulan benim kaç maaşımı yatırdığım arabamı sen mi çektirdin Öküz!"
"Bak şimdi güzelim şurada ne yazıyor, bak okuyamıyorsan ben okuyayım hemen sana
'Park Yapmak Yasaktır' yazıyor gördün mü."
"O yazı orda yoktu bir kere, olsa görürdüm kör değiliz Allah'a şükür! Ay gözümün önü karardı Allah belanı vermesin."

Dememle birlikte bana endişeyle bakmaya başladı, kaç maaşımı yatırmıştım ben ona kredisi bitmedi daha be gerçi bu devirde ölsem de bitmeyecek gibi.
"Bana bak dev, onu bana çizik dahi almadan getiriyorsun anladın mı yemin ediyorum dar ederim sana Diyarbakır'ı." bu sefer o alayvari bir ses tonu ile konuşmaya başladı.
"Bir Polis tarafından tehdit ediliyorum galiba."

Sinirden kulaklarım dahi kızardığına yemin edebilirdim karşımda ki adamın ise bundan zevk alır gibi bir hali vardı.
"Ay seni gerçekten boğazlarım o arabanın kredisini daha bitiremedim ben be! Bu devirde ölsem de bitiremem, bana bak Ağa bozuntusu o arabada tek bir çizik dahi görürsem seni pompalı ile kovalarım beni anladın mı."
"Sağ salim getireceğimden emin olabilirsin güzelim hele ki bu korkunç(!) tehditinden sonra" demişti yüzündeki sırıtışla.

Alçin ilk konuşmada bir an arabam ağğ arabam dacia diyeceksin sandım çok korktum askım
Cafer ben diyorum ankara sen diyorsun götüm kara
Ne kadar da ayıp tüü emzirdiğim sütler bi tarafından fışkıra emi.
Caferciğim bak git şuan hiç sırası değil hadi yaylan
Tamam be gidiyorum bak?
Cafer siktir git canım.
Aman gittim hıh!

Bilerek yapıyordu sırf ben sinir olayım diye beni ciddiye bile almıyordu fakat ben onu takmadan içeriye geçiyordum ki oda geçmeye çalışınca alayvari bir sırıtışla ile bu sefer ben ona döndüm.
"Buyurun Agir bey lütfen."
"Agir bey mi? Dağ ayısı, Ağa bozuntusu, Öküz, Yaban ayısı, Dev daha varmı hatırlamıyorum gerçi de onlara noldu."
"Öldü canım onlar geçiyormusun artık."
"Eh, geçeyim bari çok ısrar ettin"

Demesiyle göz devirip elimi göğsüne koyup ilk önce ben geçmiştim kapıdan geçerken ise Agir'e saydırmakla meşguldum.
"Allah'ın mağara adamı hatta gün yüzü görmemiş mağara adamı!"
"Abart güzelim, hatta ben konak yerine mağara da yaşıyorum biliyormusun?"
"Orası belli canım, hem ikide bir bana güzelim diyip duruyorsun fark etmiyorum sanma."
"Fark et diye diyorum zaten Naz?"

Bana ikinci adımla ilk defa birisi sesleniyordu bir iki saniye olduğum yerde kalmama sebep olmuştu bu sözleri. Onu umursamamaya çalışarak ilerlemeye başladım içeri girmemizle bir kaç bakış bize dönmüştü, ben önde Agir ise hemen arkamda adeta bir çift gibi girmiştik içeriye.

Alçin biz bu adama Agir diyince benim çok tuhafıma gidiyor askım
Sorma Cafer bende onu diyecektim şimdi
Vallahi bak adama hakaret etmeye alışmışız
Cafer adamda garipsedi demin arada bir Agir diyelimde ismini unutmasın
Adama Dağ Ayısı, Ağa Bozuntusu vb. diyen ebemmi Alçin?
Neyse Caferciğin sonra tartışalım şuan sırası değil askılepum
Anca kaç zaten sen dangalak

İçeri girdiğimizde bizimkiler bir tarafta, Sancak ekibi ayrı bir tarafta oturuyordu. Sancak'a baktığımda Bora ve Barış bana bakarak derince yutkunmuş ve bana baş selamı verip hızlıca önlerine geri dönmüşlerdi, bu haraketleriyle gözlerim kısılı bir şekilde bende onlara bakıp baş selamı verdim. Bakınca aklıma arabam geliyordu çünkü diğerlerinede baş selamı verip yürümeye devam ettim.

Alçin Naz Alatürk (Gerçek Ailem?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin