1

303 5 9
                                    

Merhabalar, merhabalar. Sık sık yeni bölüm yayınlamaya çalışacağım. Bu kadar, görüşürüz :)

 Bu kadar, görüşürüz :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Esteban

Evin bahçesinde oturuyordum. Sıradan günlerden biriydi. Babamla yine atışmıştık, her zamanki gibi. Benim şu lanet Chicago'da kalmam için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

Gözlerimi kahve bardağıma dikmiştim. Parmaklarımı bardağımda hareket ettirerek düşüncelerimi sıralıyordum.

Birazdan saçma dersler başlayacaktı. Sandalyemde geriye yaslanıp kafamı sandalyenin baş kısmına bastırdım. Gözlerimi bulutlarda dolaştırmaya başladım. Bu bir süre böyle devam etti.

Beni bu meşguliyetimden ayıran telefonumun sesiydi. Doğruldum ve telefona baktım. Bu Kris'di, mesaj atmıştı. Aslında Kris'in babası ve benim babam gençken yakın arkadaştı. Daha sonra babam Amerika'da kalmış, Kris'in babası ise İtalyaya oyuncu olmaya gitmişti. O yüzden yolları ayrılmıştı, ama babam Kris'le arkadaş olmamıza gayet memnundu.

Telefonu açtığımda o gürültüyle karşılaştım. Yüzümü büzüştürdüm.

"Ne oluyor?"

"Dostum, sana söyledim! Üf!"

Kris'in bıkkın hali cümlelerinde kendini belli etti.

"Esteban! Sana bugün havuz partisi vereceğimi söylemiştim! Hangi cehennemdesin!"

Diğer elimle yüzümü sıvadım.

"Tamamen unutmuşum. Zaten birazdan ders var."

"Kimin umurunda? Zaten bizi geçirecekler bir şekilde. Ayrıca son yıldayız, gel ve eğlen, dostum. Kendini bu kadar güzelliklerden mahrum etme."

Güzellik, derken kızlardan bahsettiğine emindim. Gülümsedim.

"Sanırım sana eşlik edebilirim."

"Böyle işte, dostum! İşte böyle! Hadi gel, Jin'lerle beraber seni bekliyoruz."

Telefonu kapatıp ayağa kalkmıştım. Üzerimdekileri değiştirme gereği dahi duymadan arabama binmek için ev sınırlarını terk ettim ve sokağa çıktım.

***

Karşılaştığım manzara, nasıl derler, yıkılıyordu. Kris'in villasının arka bahçesinde havuz partisi vardı ve herkes yarı çıplaktı.

Kızların arasından zar zor geçip Kris'e yaklaştığımda bir kızın beline sarılmış boynunu emerken onu yakalamıştım. "Şşt Kris." Kız Kris'in turuncu gömleğinin yukarı kısmını açmaya çalışıyordu. Açılıyor muydu o?

Sonunda kızdan ayrılabilmişti. Kız elindeki içkiyi içti. Kris beni fark ettiğinde kıza bakıp gitmesini söylemişti.

"Sonunda geldin, dostum, gel hadi. Seni bizimkilerin yanına götüreyim. Sana bir de güzel hatun gönderelim." Gülümsediğinde mavi gözleri mümkünmüş gibi daha da ışıldadı.

Yalanlar, Kaçışlar İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin