Yalanlar, Kaçışlar İçin

18

ꕥ

Esteban

Amelia'ya bizimle beraber gelmeye izin verdiğim için kendimi yumruklaya bilirdim. Kız resmen sabrımı zorluyordu. Neredeyse yarım saattir binanın önünde durmuştuk, o ise Julia'yı sevmekle meşguldü.

Gözlerim onlardan çekip etrafta gezindirdiğimde Jackson'u görmüştüm. Jackson, Dorian'ın çok yakın arkadaşlarındandı, tabii bizim kadar olmasa da. Amelia'yı burada gördüğünü Dorian'a kesinlikle söyleyecekti.

"Amelia, hadi gidelim artık. Arabada ne yapıyorsanız yaparsınız." Bakışlarım bir Amelia'da bir de Julia'da dolaştı.

Amelia sonunda kabul etmişti, ama kabul etmesi bir şeyi değiştirmiyordu. Hâlâ durmuş işine devam ediyordu.

Sonunda Julia'yı kucağıma aldığımda gözleri bana kaydı. Kaşları çatılmış, dudağını büzmüştü ve bundan rahatsızlığı belli oluyordu.

"Arabada." dedim kafamı hafif öne eğerek.

Derin nefes almış sonra arabaya geçmişti. Ben de dört yaşında olan Julia'yı onun kucağına verip kapıyı kapattım.

Arabada da aynı tören devam etmişti. Onlarla konuşmaya, muhattap olmaya bile çalışmıyordum, kendi hallerine bırakmıştım.

Telefonum çaldığında gözlerim arabanın ekranına kaymıştı, bu Karen idi. Kaçamak bakışlarla Amelia'ya baktığımda onun da ekranı fark ettiğini görmüştüm.

Parmağımı dokundurup aramayı açtım. "Efendim, Karen?"

"Es, biliyorsun Youtube kanalım için video çekeceğiz. Konusunu bulamıyorum da bana yardım eder misin?"

"Elbette, ama daha sonra konuşuruz."

Cümlemi ikiletmeden onaylamış ve kapatmıştı. Gözlerim Julia'yı izlemek bahanesiyle Amelia'ya kaydığında konuşmuyordu. Daha sakindi ve dışarıyı izliyordu. Çenemi kaldırdım ve kendimden emin şekilde arabayı kullanmaya devam ettim.

"Bence..." Bir süre sonra bu sessizlikten sıkılmıştım. Cümleye başlamamla Amelia kafasını çevirip bana baktı. "...bu video Karen için önemli. Çekimler için özel bir ev kiralasak daha iyi olur."

Bir şey söylemedi.

Ona baktım, boş boş bana bakıyordu, sonra yoluma baktım. "Şarkısı çıkmış hani. Bu video da onun şarkısından sonra patlayacaktır."

Derin nefes aldı. "Anlıyorum."

"Sorun nedir?" Masum gözlerle ona baktığımda göz devirmişti.

"Konusunu zaten bulmuştu." Kaşlarını çattı. "Şimdi sana neden böyle dedi anlamadım."

Omuz silkmiştim. "Bilmem, kızlar genelde bu yöntemlerle benimle konuşmak ister, cazibem işte."

"Caziben batsın." Bakışlarını camdan dışarı dikti.

"Efendim, bir şey mi dedin?" Aslında duymuştum, ama o cümleye verebilecek bir yanıtım yoktu. Karizmam bozulmaktansa duymamış olmayı seçtim.

"Yok bir şey."

Aslında ben de Karen'den şüphelenmiştim. Zaten vlog çekmek istiyordu, biliyordum. Neden şimdi arayıp bunu tekrar sormuştu anlamıyordum. Sanki Amelia'nın yanımda olduğunu bilmiş ona göre de böyle yapmıştı, Amelia'yı kışkırtmak için. Fakat bu imkansızdı, bilemezdi. Her şeyi geçtim Amelia'yı kışkırtarak eline ne geçebilirdi ki?

Zaten Jackson denen adamın bizi görmüş olması da beni rahatsız ediyordu. Sonuçta Jackson'un gördüğü yirmi dakika sonra Dorian'ın kulağına giderdi. Bana ne işiniz vardı alışveriş merkezinde, diye sorsaydı vermem gereken etkili bir yanıta ihtiyacım vardı.