ꕥ
Esteban
Daniel'in bana gönderdiği mesajı görür görmez, soluğu James'in evinde almıştım. Daniel, Karl'ın bu gece James'lara gidip beraber playstation oynadıklarını söylemişti.
Şimdi ise James'in salonunu basmıştım. Mattew belimden tutmuş beni durdurmaya çalışırken Karl duvara yaslanmıştı. Daniel ise olayları videoya çekiyordu.
"Seni öldüreceğim, şerefsiz!" Çemkirdim. Mattew zar zor tutuyordu.
"Esteban, eminim, Karl'ın geçerli açıklaması vardır!" Mattew bağırmıştı.
"He, açıklamasını sokacağım onun münasip yerine!" Mattew'e baktım, daha sonra yeniden Karl'a baktım. "Kardeşim lan o kız benim kardeşim!"
"Sadece fotoğraf çektirdik." dedi suçlu.
"Fotoğraf da çektirmeyeceksin!" dedi katil, yani ben. Bu arada Leona benim en küçük kız kardeşimdi, akademide okuyordu ve ilk sınıftı. Geldiği günden beri Karl'ın ona sulanması sinirlerimi bozuyordu. Abartıyorsun, diyordu Mattew, ama hayır, abartmıyordum.
"Ha öyle mi?! Ben suçsuzum!" Karl bağırıyordu. "Sen Mattew'e sor bakalım kız kardeşin Mina ile neler yapıyor, anlatsın!" Karl, gözlerini Mattew'e dikti.
Gözlerim öfkeyle kırmızıya boyanırken sıradaki limanı Mattew'di. Mattew donakaldı, bir süre Karl'a baktı, sonra bana baktı ve yutkundu. Birkaç adım, hatta baya geriye gitti.
"Ne halt yiyorsunuz siz kardeşlerimle lan!" Bağırmıştım.
"Ne oluyor burada?" James bornozla aşağı iniyordu. "Bir rahat duş aldırmadınız." James'in yanındaki kız -sanırım Jessi'di- ıslak saçlarını savurup James'in yanağından öptü. Bu kadın bizi ve kavgamızı umursamıyordu bile. Hatta basamakları inerken bir şeyler konuşuyorlardı. Daniel kamerasını James'a dikti. O sırada Jessi, James'in yanağından öpüyordu. "Çek, lan onu." dedi James.
"Neyse devam edeceğim, anneme göre.." dedi Jessi, James'a doğru dönerken ürperdi. "...bizim bir ilişkimiz varmış."
"Ben Chicago'a döndükten yalnızca bir hafta sonra öyle mi?" Dalgın bir şekilde mırıldandı James. "Düşündüğümden daha da hızlıymışım." Kafasını aşağı yukarı sallıyordu. Sanki salonda biz yokmuşuz gibi konuşmaya devam ediyorlardı.
Jessi... kusursuz kızlardandı. Her erkek öyle kızlarla mutlu olabilirdi, çünkü acı çekmek için yetiştirilmişlerdi. Öyle ki James'a katlanıyordu, ilgisizliğiyle boğulmasına rağmen ayakta duruyordu, onu alttan alıyordu ve nedensizce çok fazla önemsiyordu.
"Kavga yapıyorlar, baba!" Daniel videoya çekerek bağırdı. Daniel arada şakasına James'a baba, derdi.
James, Jessi'yi yolcu ettikten sonra yanımıza geldi.
Zaten şu an kızgındım, bir de bu salaklarla uğraşamazdım. Gözlerimi avlarıma diktim. James aramıza girmişti. "Sorun nedir?"
"Karl ve Mattew, Esteban'ın kardeşiyle yatmış." dedi Daniel.
"Ben öyle bir şey yapmadım!" Bağırmıştı Karl.
"Arayı daha da karıştırma, Dan!" dedi Mattew.
"Noldu? İnkâr edemiyorsun! Yaptın, değil mi?!" Daniel benim arkama geçip Mattew'e laf atmaya devam etti. Onlarsa kafasını sallayarak Daniel'e tehdit yağdırıyordu.
Gözlerimi öfkeyle sıkıca kapattım, sonra açtım. "Gelin şuraya!" Tam onlara doğru adım atmışken James araya girdi.
"Oğlum, lan, dur." James beni onlardan baya uzaklaştırdı. Sonra Karl ve Mattew'e baktı. "Biz arkadaş olurken söz vermedik mi, he?! Demedik mi birbirimizin kardeşlerine yan gözle bakmak yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalanlar, Kaçışlar İçin
Teen Fiction"Beraber olamayız, biliyorsun." Omuzlarımı gevşetmiştim. Yüzünde muzip bir gülümseme oluştu. "Neden?" Kırılmıştı. Kaşlarını çatmıştı, ama mavi gözlerinde anlamlı bir şeyler parlıyordu. "Kalbini kırarım diye mi? O yüzden mi? Senin kalbine bir şey olm...