6.bölüm

2.7K 126 50
                                    

İyi okumalar...

Ilgazdan

Hep beraber takımları oluşturmuştuk.

Ben, çağan, murat ela bi takımdık. Çakıl, gökçe ve fırat ise bi takımdı.

Fırat ve çakıl lise de full basket takımındalarmıştı o yüzden onlar üç biz 4 kişiydik.

Çağan ve fırat aldım verdim yaparak topun kimde olacağına karar verdiler.

Çağan kazandı ve oyun bizden başladı. Ben çok bilmesemde arada oynardık lisede.

Çağan başlamıştı oynamaya fırat onun önünü kestiğinde topu elaya attı ela potaya yaklaştığında gökçe ona siper oldu.

Ela topu bana attığında ben tam yakalayacakken arkamdan "selam" sesinin gelmesiyle çakılın topu alıp potaya koşması bir oldu.

Tüylerim diken diken olmuştu. Hani böyle bazen bazı şarkılsrı dinleriz ve kollarımız böyle pütür pütür olur kıllae havaya kalkar aynı öyle oldu.

Aradan bi süre geçmişti onlar öndelerdi.

Ela yoruldum deyip gitmişti biz ise oynamaya devam ediyorduk aşırı derecede terlemiştik.

Çakıl çok gözüme takılıyordu. Aşırı derecede.
Köpek yavrusu gibi terlemişti.

12-21 öndelerdi. 25 olan kazanır diye anlaşmıştık.

Az önce fırat 1 sayı daha atarak 12-22 olmuştu.

Maç tekrar başladığında top bi şekilde elime gelmişti ben onların potoya doğru koşarken.
Yan tarafımdan çakıl koşıyordu.

Ondan kaçmaya çalışırken gökçenin birden önüme çıkmasıyla benim yan tarafa düşmem bir oldu.

Bu yer fazla yumuşak değil mi ya bir saniye.

Gözlerimi açtığımda altımda çakılı görmem bir oldu ben hâlâ üstünde şok olmuş uzanırken.

Öküz "yerin rahat mı" dedi. He rahat çok rahat sanane.

Pisliğine göğsüne sertçe bastırarak üstünden kalktım. "iyi misin" diye soran çağandı. Ama benim bir şeyim yoktu.

"iyiyim" dedim. O sırada karşıdan elinde poşetlerle ela geldi "sen eve gitmemişmiydin" dedi murat.

"yok be kola çekirdek dondurma aldım geldim" dedi.

Hep beraber yere oturduk ilk dondurmalarımızı yedik erimesin diye.

Daha sonra çekirdek kola "size bir şey demem daha doğrusu dememiz lazım" diyen çağandı.

Sanırım sahte ilişki işini söyleyecekti. Bana bakarak onayı aldıktan sonra "biz aslında sevgili değiliz" dedi.

Çakıldan...

Duyduğum şeyle içimdeki mutluluk hormonunun salgılanması bir oldu "nasıl yani" diyerek heyecanla konustuğumda abim açıklamaya başladı.

Her şeyi öğrendiğimde içime öyle bir su serpildi ki anlatamam

Mutluluktan kalkıp halay çekecem şimdi az kaldı.

Biz biraz daha sohbet ettikten sonra gece gece yağmur yağmaya başlamıştı ve eve geri gelmiştik.

Murat fırat ela gitmişti tabi.

Aslında kalmalarını söylemiştik ama yarın dersleri olduğu için kitaplar vs evdeymiş.

Boş boş koltukta otururken Abim kendi odasına gitti. Gökçede abimle gitti abim ona bi oda gösterirdi heralde.

ılgaz da sürekli sanki bir şey demek isteyip diyemiyor gibiydi ama en sonunda cesaret ederek "seninle uyuyabilir miyim?" dedi.

Ben pis pis sırıtırken yandan yastığı fırlatıp "niye pis pis gülüyosun" dedi. Bende "hoşuma gitti" dedim.

"vazgeçtim bana misafir odasını gösterir misin" dediğinde gülüşüm soldu. Ama çok ciddi duruyordu

"benimle kalabilirsin" dediğimde "sinir oldum sana şuan" dedi.

"niye" dedim gülerek "yiyecekmiş gibi bakıp gülüyosun" dedi.

Ben kendimin sexy olduğunu düşündüğüm bi ifadeyle kulağına yaklaşıp "yemek istiyorumdur belki" dedim.

Ilgaz dondu kaldı. "dünyadan ılgaza beni duyuyor musun" deyip el salladığım da "pis sapık" deyip üstüme atladı ve göğsüme vurmaya başladı.

Eli ağır "ah kızım dursana" dediğimde hiç hız kesmeden devam etti.

"sen ne kadar sapık bir insan çıktın öküz" diye benim duyabileceğim şekilde kızmaya devam etti.

Ellerini tutup yerimizi değiştirdiğimde bu sefer o altta ben üstteydim.

Elimin tekiyle bileklerini başının üstünden sabitlerken diğer elimle ağzını kapadım. "sakin ol şaka yaptım" dedim.

"boslorom sonon şokono mol" (başlarım senin şakana mal) dediğinde gülmeye başladım.

"elimi çekicem vurmak yok kızmak yok tamam mı" dediğimde gözlerini yumdu.

Elimi ağzından çeker çekmez "kalksana üstümden sapık" dedi.

Ben yavaşça üstünden kalktım ve koltuğa yayıldım.

Yayılmaz olaydım.

Bu kadar etkilendiğimi bilmiyordum.

sanırım üstümde tepindiği için biraz şey olmuştum nasıl desem kalkmıştı işte.

Boğazımı temizleyerek "ben seni odana götüreyim dedim"

Önce giymesi için ona bir tişört bir şort verdim.

sonra Odamın yanında ki odayı ona gösterdiğimde teşekkür edip odaya girdi ve kitledi.. KİTLEDİ

sanki sikicem kıza bak neyse ben odama girdim ve malesef hop telefon sol el.

Aradan yarım saat geçti yağmur hızlandı ve gök gürüldemeye başladı. Ben duştan çıktım.

İç çamaşırlarımı giyindim tam üstümü de giyinecekken kapı çaldı. Gel dediğimde Ilgaz içeri girdi. Ama girer girmez eliyle gözünü kapattı.

"ya sen niye hep yarı çıplaksın giyin çabuk" dedi.

Oyuncu koltuğuma yayıldığımda "giyindim" dedim.

Giyinmemiştim aslında amacım tamamen pislik yapmak.

Gözlerini açtığında sinirli kedi bakışları atıyordu
"sanki bana 90 km" dedi.

Bende şaşkınca "oha nasıl bildin" dedim. Elin aldığı yastığı bana fırlatıp "dalga geçme benle" dedi.

Bende şakayı bi kenara bırakıp dolaptan gri bi eşortman alıp giydim. Üstümede lacivert bi tşört

"ne için gelmiştin" dedim. Tam nedenini söyleyecekken gök gürüldemesi ve ılgazın kollarını bana sarması bir oldu.

"şimdi anlaşıldı senin karın ağrın"

"sol taraf benim." dedim ve yatağa girdim.

"sarılabilir miyim" dedi. Gerçekten tam bir baş belası bu kız

"sarılabilirsin" dedim.

"yanlış anlama sakın ama korktuğumdan"

"tamam yanlış anlamam"

"iyi"

Çok geçmeden düzenli nefesleri kulağıma doldu. Ve bende rahatça kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.

Bitti

yasak (g!p) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin