48.bölüm

1.4K 121 62
                                    

Kısa oldu ama yorumlarınızı isterim

İyi okumalar

Çakıldan..

Murat valizini arabasından indirirken "evet gençlerrr güzel bir tatile hazır mısınızz?" diye bağırdı.

Tatilimizin son ayına girmiştik ve sevgili arkadaşlarımız tatil yapmadık diye mızmızlanmaya başlamıştı.

O yüzden hep beraber düşünüp taşınıp güzel bir tatil yapmaya karar verdik.

Ilgazın valizini indirdiğimde artık tam anlamıyla tatil için hazırdık.

Ilgaz Kalacağımız villanın sahibi ile konuşurken bende yanında put gibi dikiliyordum.

Hani şey olur ya 30 yaşına gelmişsindir ve hastalandığında seni hastaneye annen götürüyordur. Aynı onlara benzedim.

Yazar: bugün oy vermeye gitmeden önce annem bilemezsen bende seninle geleyim dedi... Yok anne bilemeyecek ne var yaparım dedim. Muhtar aday kağıtlarını cebimde eve getirmişim...

Villanın sahibiyle konuşup bir haftalık kiraladık. Çok tontiş bir amcaydı zaten bize genciz diye indirim bile yaptı.

Şimdi merak etmezsiniz ama belkide edersiniz diye söyleyim. Bir haftalık tuttuk çünkü zaten tatillik bir alanda yaşadığımız için hepimize bir hafta uygun geldi.

Ilgaz elindeki anahtarla kapıyı açtı ve bizim öküzler direkt eve daldı.

"ver hayatım yardım edeyim."

"ben taşırım yorulma sen güzelim."

"elime yapışmaz ya ver hadi."

Ilgaz elimden bir valizi aldı ve içeri taşıdı. Düşünceli bebeğim benim.

Valizleri evin ortasına bırakıp önce evi gezdik.

"oooo bu oda benimdir kimseye kaptırmam." murat  küçük deniz manzaralı bir odaya şimdiden yerleşmişti.

"burada da biz kalalım mı?"

"sen nasıl istersen." ılgazla ben bizimkilerin bi üst katındaki odaya yerleşecektik.

"hanımcı spor hep kazanacak." fırat gülerek sırtıma vurdu ve aşşağı kata indi.

Ilgazla bende indik ve valizlerimizi alıp tekrar odaya çıktık.

Ben eşyalarımı çıkartmaya başlamıştım.

Ilgaz ise Camın önüne geçmiş denize ve denizde oynayan insanları izliyordu.

Yavaşça arkasına geçip beline sarıldım. Bana bakmak için başını geriye attığında boynunda açılan yere başımı soktum.

Kokusu gerçekten çok güzel ağlıcam.

İki dakika huzur bulayım desem on altı saatlik uykuya dalarım boynunda.

Kokladığım yere ard ard'a öpücük kondurdum. O da halinden memnundu ki hiç ses çıkartmadı.

"hadi gel eşyalarımızı yerleştirelim." deyip elini tuttum ve valizlerimizin başına getirdim.

Eşyalarımız katlı olduğu için çabucak yerleştirdik.

"balış ben duşa gireceğim."

"senden sonrada ben gireyim."

Ilgaz havlusunu alıp banyoya ilerledi. Bugün yol yorgunu olduğumuz için tahminimce duştan sonra öküz gibi uyuyacaktık.

Ilgaz duşunu alırken bende aşşağı inip arabada kalan ufak tefek şeyleri alıp eve getirdim.

Herkes kendi odasına çekilmiş bi boklar yiyordu.

Aynen kanka beraber tatile çıksak çok eğleniriz falan...

Mutfağa gittiğimde hafiften miğdem guruldadı. Uyanınca iyi bir alışveriş yapmam şart.

Odaya çıkıp biraz telefondan oyun oynadım. Çok sürmeden ılgaz banyodan çıktı mis gibi kokuyordu. Yanına gidip saçlarını kokladığımda düşüncelerimi aklımda tutamayıp "çok güzel kokuyorsun." dedim.

O kadar şey yaşadık. Bazen hâlâ utançtan kulakları kızarıyordu.

biraz daha utandırmak için "hazır ben duş almamışken.." elimi bornozunun ipine götürdüm.
"bir şeyler mi yapsak?"

Artık kızaran tek yeri kulakları değil her yeriydi. Hızlıca elime vurup "pis sapık!"dedi.

"kaç sen kaç." deyip elimde kendi bornozumla banyoya girdim.

Üstümdekileri çıkarıp hızlı bir duş aldım ve beş, on dakika içinde banyodan çıktım.

Ilgaz üstünü giyinmiş saçını kurutuyordu.

Artık varlığı beni utandırmadığı için  arkamı dönüp baksırımı giydim. Üstümede yarım atlet geçirip yanına gittim.

Gülerek Hem kendi saçlarını hemde benim saçlarımı kuruttuğunda şakalaşarak gıdıklamaya başladım.

"ya çakıl yapmasana döverim." hızla yataktan fırlayıp kurutma makinesini yerine koydu.

Off of altında sadece iç çamaşırı vardı ve o kadar güzeldi ki..

Üstünde tişörtü olsada feci şekilde odak noktam değişmişti.

Gelip yanıma uzandığında "niye böyle bakıyorsun." dedi.

"nasıl bakıyorum?"

"böyle işte."

"böyle?"

"aç köpek gibi çakıl."

Dediğine sırıtsamda arkasından sarılıp "açımdır belki hm?" dedim.

Kalçasıyla beni ittirdiğinde "uykum var hadi git." dedi.

Gitmek istemiyorum ama hanımefendi orasını ne yapacağız.

Tekrar beline sarılıp kendimi kalçasına bastırdım. "ama benim canım seni istiyor." dedim.

Ama ılgazdan hiiiç ses gelmedi. Yüzüne doğru eğildiğimde çoktan mışıl mışıl uykuya daldığını anladım.

Yanına olduğum her an rahat ve çabuk uyuduğunu söylüyordu ama bu kadar çabuk uyumasını beklemiyordum.

Güldüm ve daha sıkı sarılarak bende kendimi uykuya bıraktım.

Hem bende yorgundum zaten uyumak ikimiz içinde en iyisi olacaktı...

Finito

Bi kaç haftadır mental açıdan çöküğüm yeni yeni toparlanmaya çalışıyorum o yüzden sık bölüm atamıyorum sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim

Bi kaç haftadır mental açıdan çöküğüm yeni yeni toparlanmaya çalışıyorum o yüzden sık bölüm atamıyorum sabırla beklediğiniz için teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
yasak (g!p) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin