B33-Acıyla Öğrenilenler

283 15 25
                                    

Herkese selam!
Ara yorumları ve votelemeyi unutmayın..

İyi okumalar 🎈

"Koskoca teşkilatında başka adam mı yoktu?! Sen bu çocuğu ölüme gönderdiğini biliyordun o da ölüme gittiğini"

"NE?! Sare hocam Su'nun dedikleri doğru mu?!"

Herkes kafasını sesin geldiği yöne çevirirken karşılarında gözlerinden akan yaşlarıyla Yağmur duruyordu.

----

Yağmur duyduklarına inanamayarak biraz daha yaklaştı. Su, Sare ve Selim tam karşısındaydı.

"Su sen, sen ne demeye çalışıyorsun?(Sareye dönerek) Hocam sizin ne işiniz var burada? Birisi bana burada neler olduğunu anlatacak mı?!"

"Hocam mı ne hocası ya! Bu kadın bir istih-"

"YETER!"

Deminden beri tüm konuşulanları dinlemekle kalan Selim savcıdan gelmişti bu tepki.

"Yeter artık. Hepiniz kesin. Kimseden tek kelime daha duymayacağım. Hastanede olduğumuzun, Akgün'ün içeride ameliyatta olduğunun farkına varın bir. (Önce Suyu sonrada Yağmur'u işaret ederek) Ne senden ne de senden tek bir sorgulama daha istemiyorum. Önce şu çocuk bir ameliyattan çıksın ondan sonra yersiniz birbirinizi. "

Selim savcı tekrar sırtını duvara yaslayıp gözlerini karşıya dikti. Çünkü biliyordu şu an tüm soru dolu gözler üzerindeydi. Ancak Selim'in buna zerre hali yoktu. Yoksa kendisinin de sormak istedikleri vardı.

Mesela Yağmur'un burada ne işi vardı ve neden bu kadar endişeliydi?

En son Akgünden nefret ettiğini söylemişti şimdi ne değişmişti ki?

Ama bunları şu an düşünmenin sırası değildi. Kolundaki saate baktı Selim. 3 saat olmuştu.

Akgün 3 saattir ameliyattaydı ve hiçbir bilgi gelmiyordu.

Su ile Yağmur da Selim'in ikazından sonra kenara geçmişlerdi. Yanlarına Nazlarda gelmişti. Naz hem Yağmur'a hem de Suya şefkatle sarıldı.

Sessizlik çok fazla uzamadan nihayet ameliyathanenin kapısı açılmıştı. Anında herkes çıkan doktorun yanına adeta hücum etmişti.

Yağmur ile Su birbirlerinin elini tutmuş destek olurken herkes doktordan umutlu bir şey duymak istiyordu.

"Akgün beyin ameliyatı bitti. Öncelikle 2 kurşunuda çıkarttık. Kurşunların biri kemiğe saplanmıştı diğeri de göğsünün sol tarafına kalbin birkaç santim altına isabet etmişti. Kan kaybını da hesaba katarsak ameliyat bizi biraz zorladı. Ancak Akgün bey inatçı çıktı ve hayata tutundu."

"Hayati tehlikeyi atlattı mı peki? "

Soruyu yönelten kişi Sare olmuştu.

Doktor bey başını hafifçe Sareye döndürdü.

"Şu anda tam anlamıyla atlattı demek doğru olmaz bunun için daha çok erken. Şimdi kendisini yoğun bakıma alacağız. Duruma görede 24 ile 36 saat arası uyutmayı düşünüyoruz. Şu anda bekleyip vücudun kendisini toparlamasını bekleyeceğiz. Geçmiş olsun."

Doktor giderken herkes derin bir nefes almıştı. Yağmur ile Su birbirine sarılmıştı. Sare ise Selim'in yanına gelmişti.

"Bakın savcım Akgün iyi sizde artık rahatlayın sizin suçunuz değildi."

"Benim suçum değil senin suçun değil. Kimin suçu peki? Akgün bizi aradığında dediklerini sende duydun. Tuzak dedi. (Selim Sare'nin kulağına yaklaşıp) Mehmet denen o herifle ben görüşeceğim."

Son Yaz - Gün GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin