Hepimizin canı gönülden sevdiği Son Yaz evrenimiz, kadersiz güneş çiçeğimiz maalesef ki 26 bölümle sona ermiş, aklımızda bir sürü soru işareti bırakarak veda etmek zorunda kalmıştı..
Peki ya 26.bölümde o itiraflar yapılmamış, zaman atlaması yaşanma...
Maalesef ki ülkecek çok zor bir dönemden geçtik ve hepimiz psikolojik olarak çok etkilendik. Umarım sevgili okurlarım hepiniz iyisinizdir.
Daha fazla bekletmeden yeni bölüme geçelim. Umarım istediğim gibi heyecan içinde bitirirsiniz.
Bu arada bölüm sonu alırım votelerinizi ve yorumlarınızı ✌️
Akgün arabadan önündeki yere baktı. Bu akşam burada iki seçeneği vardı : Ya sapasağlam bir şekilde sevdiklerine dönecekti ya da sevdiklerine cenazesi gidecekti.
Bu iki yoldan başka bir çıkış yolu yoktu farkındaydı bunun Akgün. ---
Akgün arabanın torpido gözünden silahını alıp beline yerleştirdi. Bir yandan da gözüyle etrafı inceliyordu. Çatalca taraflarındaydı geldiği yer. Sadece kapıda 3 koruma olmak ile birlikte her yerde bir sürü siyah takım elbiseli korumalar vardı belliydi sımsıkı korunan bir yerdi burası.
Bu yüzden Akgün dahil herkes çok dikkatli olmalıydı. Sare ile Selim OSİT merkezinden çift akışlı olan bu operasyonu yöneteceklerdi. Toplantının olacağı bölgenin 2.5 kilometre uzaklığında Sare'nin ekipleri hazır bir şekilde Sareden gelecek emiri bekliyorlardı.
Sare ise Selim ile birlikte operasyonu yöneteceği odadaydı. 5 kişilik iki ekip Akgün ile birlikteyken 15 kişilik bir ekipte Ambarlı Limanındaydılar.
Plan basitti: Akgün toplantıda silahların hangi gemide olduğunu öğrenecek ve haber verecekti. Sare'nin limandaki ekibi ise baskın yapıp silahları ele geçirecekti. Akgünde o esnada biraz daha toplantıda kalıp ardından ayrılacaktı. Buradaki en önemli nokta liman baskınında Akgün'ün onların yanında olması olacaktı. Böylece ondan asla şüphelenmeyeceklerdi. Eğer hiçbir aksilik olmazsa ki Sare kendisinden oldukça emindi. Uzun süreli bir çalışma sonrası bu planı kurmuştu, her şeyi de hesap etmişti.
Selim savcının ise tek bir odak noktası vardı Akgün'ü oradan sağ salim çıkıp Selim'in yanına dönmesiydi. Bu yüzden Selim'in tüm dikkati önündeki ekranda ve kulağındaki kulaklıktan gelecek olan seslerdeydi.
Akgün birkaç kere derin nefesler alıp vererek kendisini sakinleştirmeye ve kafasını toparlamaya çalıştı. Şu anda tek odaklanması gereken şu andı. Çünkü bu görev tek bir hatayı bile affetmezdi.
Telefonunu eline alıp ekran kilidini açtığında kendisine kocaman gülümseyerek bakan Yağmur'u gördü. İlk kez sevgili oldukları zaman İzmir de çekilmişlerdi bu fotoğrafı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Akgün yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirdi.
"Senin için, bizim için başaracağım sevgilim.."
Akgün fotoğraftaki Yağmur'a bir öpücük bırakıp telefonunu kitledi ve kapıyı açıp arabadan indi. Ceketinin önünü ve kravatını son kez düzelttikten sonra girişe doğru yürümeye başladı.
