Çok küçük bir bölüm yazdım ara bölüm olarak düşünün. Devamı diğer bölümde olucak.
Burda olanlar ✋ kaldırsın
Garip rüya görmüştüm. Aynı zamanda da anlamsız. Tanıdık bir histi bir yandan da çok uzak. Sanki bir devletin pernsiymişim gibi. Öylen birşey işte. Çok birşey hatırlamıyorum. Ama çok önemli birşeymiş gibi hissediyorum.
Aklında kalan tek söz bir erkeğe ait olan 'Burdasın' kelimesiydi.
Sabaha yakın uykum kaçmıştı. Yerimde uzanıp sadece tavana bakıyordum. Birşeyler düşüyordum. Yaptığım doğrumu? Yoksa yanlışmı? Öğrenseler bana ne yapacaklar? Benim bu dünyaya ait olmadığımı bildiklerinde beni öldürürler mi? Gördüğüm rüya neden beni rahatsız etti? Sadece bir rüya değil mi?
Yerimden kalkıp Taehyungun yanına gittim. Yanına oturup yüzüne bakmaya başladım. Kısa zamanda onu çok sevmiştim. Can arkadaşım olmuştu beni her şekilde kabullenmiş ve sorgulamamıştı
Gece uyku tutmadığı için Taehyung'u da uyandırmak kararı almıştım."Taetae kalk" diyip dürtmeye başladım. Uyanmamasıyla aklıma eğlenceli bir fikir geldi. Daha sonrasında Taehyung beni öldürecekti ama olsun. Bence bune değer.
Banyoya girip kovanın içine buz gibi suyu doldurdum. Dolunca kovayı taşıyıp tam Taehyungun yanında durdum. Kovayı kaldırıp hepsini Taehyung'un baştan aşağı ıslanmasını sağlayacak bir şekilde dökmüştüm.Taehyung panikle kalkıp aval aval suratıma baktığında minik gülümsemiş ve hemen ayaklanmıştım.
"JİMİN GEBERTİCEM SENİ!" diye bağırdığında artık dabanıma tükürüp kaçmak zamanının geldiğini anladım.
Oda küçük olduğu için Tae'nin beni yakalayıp pataklaması ihtimalini göze alarak odanın kapısını açıp koridora koşmuştum. Arkadan bana doğru bağırıyordu ama banane amk. Hahahah kendimi mükemmel bir piç gibi hissediyorum.
"Jimin sen benim elime düşme! Boğucam ulan seni!" Taehyung bağırdığında arkaya doğru bakıp dil çıkardım. O sırada önümü görmediğim için sert bir bedene çarptım. Taşmı amına koyayım bu nasıl vücut.
Sendelleyip düşecektimki birisi kolumdan tutup düşmemi engelledi. Kafamı kaldırdığımda karşımda Kral Min'i görmeyi beklemiyordum.
Yav sonunda kafamdan olucam ben ya. Jimin napıyorsun oğlum sen adamı ittin, ona çarptın sınırları zorluyorsun artık.
"Jimin.." diye Taehyung endişeli sesiyle sakince mırıldandı. Kral'ın bakışları sırıl sıklam olan Taehyung'a kaydığında Taehyung hemen baş eğmişti.
"Git burdan!" diye sert sesiyle konuştuğunda arkasına dönüp gitmeden önce Taehyung bana 'götü kolla' bakışı attı.
Giden arkadaşımın arkasıyca bakarak kaldığımda hala Kral Min'in kollarında olduğumu hatırladım. Yavaşca geriye çekildim.
Direk yürek yemiş gibi gözlerinin içine bakıyordum. Sabak kahvaltıda yürek yemiştim galiba. Dur ben kahvaltı etmedim ki daha. Neyse korkmuyorum işte. Kalbimi hızlandırmasından başka birşey olmuyor.
Yavaş yavaz yanıma yakınlaştığında yerimden terpenmemiştim. Aramızdaki mesafeyi kapatdığında üzerime doğru eğildi.
Dudaklarımızın bir birine temas etmesine birkaç santim kalmıştı. Anın heycanıyla nefesimi tuttum. Kalbim götümde atıyordu adeta. (Biliyorum çok romantiğim)
"Ne yapıyorsun?" diye güçle söylemiştim.
"Seni öpmemi istemiyormuydun? Halbuki kenardan öyle gözüküyordu." diyip sırıtarak geri gitmeden karşımda düz durmuştu.
Ne demişti az önce öyle. Ah kalbime hiç iyi şeyler olmuyor. LAN DEMİN NE DEDİ O. Ondan beni öpmesini mi istedim? Aslında birazcık öyle ola bilir. Ben kesinlikle delirmiş olmalıyım..
Biraz geri çekildiğinde bende kaldığım yerden biraz kıpırdamıştım. Elimi kaldırıp koşmaktan dağılmış saçlarımı düzeltmiştim. Önden yürümeye başladığında ben hala yerimde duruyordum.
Omzunun üzerinden bana bakaran söylediyi söz kalbimin gerçek anlamda durmasına sebep olmuştu.
"Gidelim Prensim..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel king || yoonmin
FanfictionJimin bir sabah uyandığında geçmişte olduğunu görür. Neler olduğunu anlamaya çalışırken oraya alışır. Dahası da Zalim Kral Yoongi'ye aşık olur. Ama Jimin'in Kral'la ruhlarının bağlandığını bilmiyordur. Fantastik Yoonmin Taekook