İyi okumalarr.
Soğuktu. Ama üşümüyordum. Soğuk hava tenimi kazıp geçiyordu ve ben bundan fazlasıyla hoşnut olmuştum. Kulağıma ağlayan çocuk sesi geliyordu. Nerden geldiği belli değildi. Birşeyleri algılamak zordu.
Gözlerimi açıp atrafa bakınmıştım. Yerde uzanmıştım. Her yer bem beyazdı. Kar yağıyordu. Yanıma baktığımda bir belek içinde olan iki tane yeni doğmuş çocukla karşılaştım. Birisi yüzüne düşen kar taneleri sayesinde gülüyor diğeri ise ağlıyordu.
Çok garipti. Ben neden burdayım? Bu çocuklar neden burada? diye düşünüyordum. Yakınlaşıp çocuklara yakından baktım. Birisi kız diğeri ise erkek çocuktu. Ve nedense fazlasıyla birisine benzediyordum. Bir anlığına saçları,kiprikleri ve kaçları beyaz renge dönmüş, gözleri ise buz mavisi olmuştu. Ama anında normal haline dönmüştü.
Onların üzerini güzelce örtüp ayağa kalkmıştım. Daha sonra dikkatimi çeken ilk şey yere kadar uzanan beyaz saçlarım olmuştu. Çok güzeldi.Ama şu an konumuz bu değildi. Uzaklaşmayarak etrafa bakınmaya başladım. Her yer kardı sonu yokmuş gibi.
"Jimin...... Park Jimin....."
Narin bir ses tarafından ismim söylendiğinde endişeyle etrafa bakındım. Kenardan süzülen ışık gördüğümde tüm dikkatimi oraya yöneltdim. Aynı benim gibi gözüken bir kadın gördüm. Bana doğru yakınlaşırken ben sadece onu izliyordum.
Fazlasıyla güzel gözüken kadın yanıma geldiğinde bir şeyler söylemek ihtiyacı duydum. "Sen kimsin?" kelimeleri dudaklarımdan dökülmüştü.
"Kim olduğumu yanıma geldiğinde öğreniceksin Park Jimin. Uyandığında bunun rüya olduğunu sanıcaksın. Zaten de öyle ama unutma yanıma geldiğinde herşeyi öğreniceksin. Şimdilik Tanrıca Nüwa olduğumu bil yeter. Bu çocuklar ise benden sana bir hediyye."
Birşey söylemeden eliyi gözlerimin üstüne kapatdı ve "İyi uykular Jimin" demesiyle yere yığıldım.....
******
"Kralım, uyanıyor" diye ses duyduğumda gözlerimi açmıştım. Ayağa kaltıp etrafı algılamaya çalıştım. Yanıma gelen Yoongi bakış açıma girmişti. "Jimin iyimisin?" elini uzatıp elimi tuttu. Ama enini anında çekmesi bir olması bir olmuştu.
"Vücudun çok soğuk!"diye endişeyle konuştu. Bende endişelenmeye başladığımda kenarda iki çift şaşkımlı dolu bakış üzerimde dolanıyordu."Noldu neden öyle bakıyorsunuz" dediğimde Hyuna bir ayna getirdi ve yüzüme doğru tuttu. Her yerim bem beyazdı ve gözlerim mavi renkteydi. Aynı rüyamdakı gibi.....
Tedirginlikle dönüp Yoongi'ye bakmıştım. Avucumun içi terliyordu. Neler oluyor bana böyle. "Hey hey Jimin noluyor?" diye Yoongi korkan gözlerle bana bakıyordu. Etraf soğumaya başlıyordu oturduğum yer ise tamamile buz kaplamıştı.
"Güçlerini kontrol edemiyor. Jimin sakin ol, derin nefes al hadi" Hyuna konuştuğunda sakinleşmeye çalıştım. Derin derin nefes alırken kalp çırpıntımın sakinleştiğini hissetdim.
"Ben gitmeliyim" diye kararlıkla ayağa kalkmıştım. Herşey karışıktı ve galiba bunu kendim çözmeliydim. Başka kimse ne Yoongi ne de Sana. Kendim halletmeliyim.
"Nereye böyle aceleyle" demişti Yoongi karşıma çıkarak. Gözlerim dolarken "Sana bizi dışarıda bekleye bilirmisin lütfen" dedim. Sana dışarı çıktığında duygu yoğunluğuyla Yoongi'ye sarılarak ağlamaya başlamıştım. "Şşş sakin ol güzelim noluyor" demişti göz yaşlarımı silerken.
"Çok karışık herşey. Bir rüya gördüm tanrıça vardı rüyamda ve" biraz duraksayıp hatırlamaya çalıştım. "Ve iki tane bebek. Evet evet. Tanrıça bana herşeyi yanına gitdiğimde öğreniceğimi söyledi." dedim sözümü bitirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel king || yoonmin
FanfictionJimin bir sabah uyandığında geçmişte olduğunu görür. Neler olduğunu anlamaya çalışırken oraya alışır. Dahası da Zalim Kral Yoongi'ye aşık olur. Ama Jimin'in Kral'la ruhlarının bağlandığını bilmiyordur. Fantastik Yoonmin Taekook