İyi okumalar...
Her şey karman çormandı. Hiç bir şeye anlam veremiyordum. Her şey çok anlamsız ve karışıktı. Bir kaç dakika önce kayıp Prens olduğumu öğrenmiştim.Bunun ola bilmesi imkansızdı. Benim bir Prens olmam yani gerçekten ola bilicek birşey değildi. Normal insandım ben. Bir çok sorularım vardı. Ama soracak durumda değilim.
Ben gerçekten bir prensmiydim? Peki ben burda olmadığım zaman Taehyung kiminle yaşıyordu? Evet evet en büyük sorum bu. Kendime gelerek aklımdakini sordum.
"Bir sorum olacak. Ben olmadığım zaman Taehyung'un,yani arkadaşımın yanında kim vardı?" diye sormuştum. Sana abla bana doğru dönerek soeumu yanıtlamıştı.
"Sen gittikten sonra baban herkese büyü yaptırıp seni unutmasını sağladı. Ama sadece iki kişi seni hatırlıyordu. Onlardan birisi de Taehyung'du." dedikten sonra biraz bekleyip yeniden konuşmasına devam etti.
"Sen gittinten sonra bunu hemen farkedip senin kopyanı yaptılar. Ve siluetin Taehyung denen çocukla beraber yaşadı." diye tamamladı.
Peki ben burdayım. Siluetim mi ne o zarde ozaman. Offf gerçekten aklım karıştı. Birde sadece iki kişi hatırlıyordu dedi diğeri kimdi?
"Peki bir sorum daha var. Beni hatırlayan ikinci kişi sizmisiniz?" dedim.
Yoongi'yle bakışıp geri bana çevirdi bakışlarını."Hayır" dedi.
"Peki ozaman kim?" diye yeniden sormuştum.
Gözlerimin içine bakarak "Ruh eşin, Kral Min Yoongi" demişti. Gözlerimi irice açarak yanımda oturan bedene çevirdim bakışlarımı. Benim aksime o sakince bana bakıyordu.
Yüz yılın zalim Kral'ı Min Yoongi benim ruh eşimmiydi?
Küçük kahkaha atarak "Şaka yapıyorsunuz" demiştim. Ama dediğime onlar gülmemişti.
"Hayır şaka değil. Aslında sizin ruhlarınız geçmişteki olaylar yüzünden bağlandığını sanıyordum. Ama değilmiş" diye gerici şekilde konuşmuştu.
Bundan Yoongi'nin de haberi olmayacak ki Sana ablanın sözünü kesmişi.
"Nasıl yani, açıkla!" demişti. Sana abla dolabından bir kitap alıp karıştırmış ve sözüne devam etmişti.
"Garip bir şekilde sizin ruhlarınız daha önceden bağlı. Bunu böyle açıklayayım. Kral Min Yoongi, sizin doğduğunuz gün hiç güneş doğmamıştı. Sabah olsa da her yer zifri karanlıktı ve o gün boyunca küçük ışık bile yoktu."
Cümlesini bitirip derin nefes aldı. Yoongi'ye baktığımda kaşları çatık şekilde Sana ablaya baktığını dördüm. Daha sonra bana dönmüştü.
"Ve Park Jimin senin doğduğun gün de hiç gece olmadı. Her yer aydınlık içindeydi. Yani bu şekilde gece ve gündüz olarak bir birinizin eksikliğini tamamlamışsınız" demişti.
"Bu artık atalarınızın bağı yüzünden değildi. Bu bağ bir başa Tanrının kendi isteğiyle yapılmış bir bağdı" demişti. Şaşkınlık içindeydim. Nasıl bir tepki vermem gerektiği hakta hiç bir fikrim yoktu.
"İlk bağınız bu olmuş. Ulu babalarınızın yaptığı ikici bağ da bu bağın güçlenmesine sebep olmuş"
"Siz gece ve gündüz temsilcilerisiniz. Ömrünüzün sonuna kadar bir olucaksınız. Ruhlarınız ise sonsuza kadar bir çok farklı evrende de bir birini bulucak"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel king || yoonmin
FanfictionJimin bir sabah uyandığında geçmişte olduğunu görür. Neler olduğunu anlamaya çalışırken oraya alışır. Dahası da Zalim Kral Yoongi'ye aşık olur. Ama Jimin'in Kral'la ruhlarının bağlandığını bilmiyordur. Fantastik Yoonmin Taekook