İyi okumalar
"Torunlarıma iyi bak"
Kral duyduğu kelimeyle sadece donup kalmıştı.Tanrıça gideli bir kaç dakika olmuştu ama o hala kucağındaki bedenle birge kıpırdamıyordu. Bu sırada ise kucağında olan beden kıpırdamaya başlamıştı. Bu yüzden endişeyle dikkatini sevgilisine yöneltdi. "Jimin.. İyimisin?" Jimin kirpiklerini kırpıştırarak gözlerini açtı ve etrafı algılamaya çalışmıştı. "Yoongi.." demişti kısık çıkan sesiyle. "Efendim bebeğim iyisin değilmi?" demişti Yoongi. Jimin kafasını sallayarak iyi olduğunu belirtmişti.
Jimin tamamile kendisine geldikten sonra saraya geri dönmek üzere yola çıkmıştılar. Bu sırada Jimin olanlar hakkında konuşuyordu. Tabiki de ikisinin de baba olacakları aklından çıkmıştı.
"İşte ondan sonra büyük ejderhayı yok etdim. En son da tanrıça karşıma çıktı. Yoongi ben tanrıçanın oğluymuşum. Annemi buldum inanıyormusun" Jimin tüm heycanıyla herşeyi anlatırken Yoongi onun güzelliğine dalıp gidiyordu.Kusursuzdu Jimin. En güzel varlığıydı dünyanın.Jimin bunu fark ettiğinde "Ya sen beni dinlemiyormusun" diye mızıldanmıştı.
"Yoo dinlinliyorum" demişti Yoongi. Jimin fazla takmayarak gerisini hatırlamaya çalışmıştı "Sonra.. Sonra bana bir hediyyesi olduğunu ve.. ve benim ha- NE" yeni hatırladığı detayla gözlerini ola bilince açmıştı.
"Jimin sen hamilesin!" diye devamını Yoongi getirmişti. İkiside bir aydınlanma yaşanırken Sana kenardan onları izliyordu.
Yoongi Jimin'i kucağına alarak döndürmeye başlamıştı. "Baba oluyorum! Tüm krallık duysun ben baba oluyorum!" diye bağırıyordu. Jimin'in dönmekten midesi bulanmasıyla Yoongi sonunda onu yere bırakmıştı.
Geçirdikleri mutluluk krizinden sonra nihayet saraya dönmüşlerdi. Kral Min'in odasına geçtiklerinde tüm dikkati Sana'ya vermişlerdi. Elindeki değerli taşı dikkatlice incelemişti.
"Son parça da tamamlandığı için artık bir engel kalmadı. İzninizle ben yarım kalan iksiri tamamlayayım" Kral çekilmesine izin verdiğinde Sana elindeki taşla birlikte gitmişti. İkisi odada tek kaldığında Yoongi sevgilisiyle ilgilenmek kararına gelmişti. "Gel seveyim seni" diyerek sevgilisini kucağına çağırmıştı. Jimin küçük adımlarla Yoongi'nin yanına geldi. Omzundan destek alarak büyüyünün kucağına yerleşti. Yoongi'nin elleri anında yerini bulurken Jimin de kafasının sevdiği adamın boynuna gömmüştü.
"Güzel bebeğim benim" Yoongi kucağındakı küçüğün bel boşluğunu okşayarak şımarmasını sağlayacak iltifatlar ediyordu. Elini belinden götürüp bello olmayan karnının üzerine koymuştu. "Kızım duyuyormusun beni?" diyerek Jimin'in karnına doğru konuştu. Tabi bebekler kısmını duymamıştı sanki. Jimin kaşlarını çatarak "Yoongi salakmısın nasıl duyucaklar seni" demişti.
Yoongi sahte bir sinirle kaşlarını çattı ve bakışlarını kucağındaki bedenin gözlerine zilledi. Yüzünde duran sinirli, korkunç ifadeyle Jimin şaşırmıştı. "Ben özür dileri-" kısık sesle kırıldığını fazlaca belli edecekken kahkaha patlamıştı. Jimin'in gözleri dolarken Yoongi " Hey, küçüyüm sakin şaka yapıyordum" demişti ama bu küçüğün gözünden bir damla yaş akmasının karşısını almamıştı. Yoongi uzun parmaklarıyla ıslanmış göz altlarını silerken bir taraftan da özürlerini diziyordu. "Bebeğim özür dilerim ben sana sinirlenirmiyim hiç hm?"
"Sinirlenmezmisin?" diye sormuştu Jimin. Yoongi ise anında düşünmeden kafasını sallayarak "Hiç" dedi ve ardından kucağında oturan bedenin büzmüş dudaklarına uzun ve sulu öpücük bırakmıştı. Aklına birşey gelmesiyle hemen kucağındaki çocukla birlikte ayağa kalkmıştı. Görevlilerden birisine seslenip içeri girmesini emretmişti. "Buyurun Kralım" görevli Kralın karşısında eğilerek konuşmuştu. "En iyi doktorlardan birisini getir. Çabuk!" sert sesiyle konuşmuştu.
Jimine olan bakışlarından tamamile farklı olan bakışları görevlinin bacaklarını titretiyordu. Sesinin sertliyinden bile korkan görevlinin yanına Jimin'in hiç umrunda değildi. Kafasını gömdüyü Kralının boynunda huzurlu şekilde dinleniyordu. Kenarda yapılan konuşma hakkında hiçbir fikri yoktu. En sonunda görevli çıkıp gittiğinde Yoongi kucağındaki bedeni yatağa bırakmıştı. Kafasını gömdüğü sıcak yerden ayrıldığında biraz mızmızlanmıştı.
Yoongi "Doktor çağırdım" dediğinde Jimin anında gözlerini açıp yerinde doğrulmuştu. "Ne! Hayır doktor filan istemiyorum ben" demişti. "Hayatım sadece bebeğimizi muayene edicek endişelenme" diye sevgilisini rahatlatmaya çalışmıştı.
"Ya hayır işte neftet ediyorum doktorlardan."diye Jimin mızmızlanmaya başlamıştı ama nafile. Çağırdıkları doktor yarım saat içinde odada olurken muayneye başlamıştılar. Dokrtor Jimin'in hayatında hiç görmediği garip cihazları çıkarmıştı. Jimin gözlerini kapatdığından ne olduğunu görmüyordu. Doktor karnına bir kaç şey yaptıktan sonra Krala dönmüştü.
Küçük kap uzatarak "Lütfen bu kapta bana sidiğini getirsinler" demişti. Jimin kraldan önce davranıp odada bulunan banyoya girmişti. Bir kaç dakika sonra çıkıp elindeki kabı doktora uzattı.
Doktor teşekkür ederek kendisine uzatılan kabı alıp farklı üç şeffaf kaba döktü. Her birine ayrı maddelerden bir damla damlatıp biraz beklemeye başladı. Şeffaf kabların hepsini inceledi ve gözlüklerini çıkarıp yeniden Kral'a doğru döndü.
"İkizleriniz sapa sağlam" demişti. Bu Yoongi'yi ikinci şok dalgası gibi çarparken Jimin'in önceden haberi olduğu için şaşırmamıştı. Jimin Yoongi'nin tepkisine bakmak için ona doğru dönmüştü.
"İkizlerim mi?" dudaklarından dökülen kelimelerden sonra Kral'ın bayılarak yeri boylaması saniyelerini almıştı.
Hiç modumda değilim aşk ve gurur acısı çekiyorum o yüzen küçük bir bölüm yazdım.
Cinsiyyet öğrenmeyi kendimden uydurdum kafaya takmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel king || yoonmin
FanfictionJimin bir sabah uyandığında geçmişte olduğunu görür. Neler olduğunu anlamaya çalışırken oraya alışır. Dahası da Zalim Kral Yoongi'ye aşık olur. Ama Jimin'in Kral'la ruhlarının bağlandığını bilmiyordur. Fantastik Yoonmin Taekook