Hazırmısınızz hadi bakalım neler yazmışım.
İyi okumalarr
Özlem ve korku. Bu iki hisse ilk defa bu kadar tanıklık ettim. Yoongi'nin gitmesinin üzerinden 6 gün geçmişti. Hiçbir haber yoktu. Tek bir haber bile. Korku içinde beklemekten başka birşey yapamıyordum. Odadan dışarı çıkmıyor, Taehyung'un zoruyla yemek yiyor ve geceleri gizlince ağlıyordum.
Biliyorum o Min Yoongi. Ama yinede birşey olmasından ölesiye korkuyordum. Her dakika birisi kötü haberi vericek diye kapı sesi gelir gelmez kalbim atmaya başlıyordu. Dönmesini istiyordum, çok özlemiştim. Gitmezden önce sarılışını yinede hissetmek istiyordum. İpek gibi olan saçlarını örme fikri düşmüştü aklıma. Örmek istiyordum sarı saçlarını.
Bana sevgilim demişti.... O an aklıma geldikce deliriyordum. Sevgilisiydim değilmi. Eğer birisi bana geçmiş yılların Zalim Kralı Min Yoongi'yle sevgili olucaksın deseydiler götümle gülerdim. Ama şu an öyle değil.
Odamdan çok zamanımı Kralın odasında geçiriyordum. Kendime özelleştirmiş gibiydim. Gitmeden önce görevlilere istediğim zaman odalarına gire biliceğimi söylemişti. Beni düşünmesi yerimde tepinmeme sebep olacak kadar heycanlandırıyordu. Odası buram buram kendisi kokuyordu. Bu koku benim mayışmamı sağlıyordu. En azından yanımda olduğunu hissetdiriyordu.
Ama yastıklarındaki koku yavaş yavaş kaybolup benim kokumla sarmalanmaya başlıyordu. Ben sevdiğimi beklerken Krallık ta benimle birlikte bekliyordu. Ne kadar dışarıda savaş olmasa bile saray düğüne hazırlık yapıyordu. Döndüğü anda evlenmemiz gerekiyordu. Herkes Kral'ın bu ani kararını merak ediyordu.
Taehyung hep yanımda olmaya çalışıyordu. Ne kadar Jungkook'la birlikte olsalar bile kötü hissetmeyeyim diye yakınımda biryerde çok olmuyorlardı. Evet bu günlerde Taehyung Jungkook'a yakınlaşmıştı. ve 'tavşan yüzlü' çocukla flörtleşiyorlardı. Fena şekilde yakışıyorlardı inkar edemem.
Ama ikisininde kenarda cilveleştiğini gördüğümden haberleri yoktu. Taehyung'u sıkıştırdığımdaysa hep kızarıp bozararak bir bahane bulup ortadan kaçıyordu. İşte şimdi de o anlardan birisiydi.
Kaçamak bakışlar atacak şekilde odaya girdiğinde bakışlarımla sinsice onu süzmüştüm. Bana aldırmadan kenara geçip kendi işlerini görürken arkasından yavaşca yaklaşıp kulağına doğru yakınlaştım. Ve sesimi kalınlaştırarak Taehyung'u taklit ettim. "Jungkook'a aşığım"
Ben kahkahalara boğulduğum sırada Tae beni vurmakla meşgüldü. Sonunda kendime geldiğimde kolundan yapışıp yatağa doğru sürüdüm. Evet sürüdüm. Neler olduğunu bildiğinden dolayı direnmeye çalışıyordu çünkü.
"Hadi amaaa TaeTae Jungkook'un yanından geldiğini kabul et" diye isyan etmiştim. Anlatmasını istiyordum artık. Eniştem olucak işin sonunda aaaaa. En son bıkarak kendisini geri çekmeyi bırakarak bana uydu ve yanıma oturdu.
"Hadi anlat bakalım" dedim hafif öne eğilerek. Daha sonra elini yüzüne kapatarak kendisini geri atıp ayaklarını havada sallamaya başladı. "AĞAĞAĞAĞAĞA" diye tepinirken ben onun tepkisine gülüyordum. Bende tepinmesine karşılık vermiştim. Biraz daha tepindikten sonra sakince anlatmaya başladı.
"Tamam kabul ediyorum." dedi utana utana. Yerimden kalkıp bağırarak kahkaha atmıştım. "İŞTE BU BEEE" diyerek yatakta atlanmaya başlamıştım. En son yorulup kendimi yerime bırakmıştım.
Aklıma gelen şeyle yerimden doğrulup Tae'nin karşısına bitdim yine. "Sakın benden habersiz işi pişirdiğini söyleme" dedim ve cevabını beklemeye başladım. O ise yüzünü yastığıma gömüp "Tamam demem" dedi. Ben şaşkınlıkla donup kalırken o hala aynı pozisyonda durmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cruel king || yoonmin
FanfictionJimin bir sabah uyandığında geçmişte olduğunu görür. Neler olduğunu anlamaya çalışırken oraya alışır. Dahası da Zalim Kral Yoongi'ye aşık olur. Ama Jimin'in Kral'la ruhlarının bağlandığını bilmiyordur. Fantastik Yoonmin Taekook