J: Ya hocam hile var!
Jg(Jungsu):Nerde hile var lan?
J:Oğlum topu kaleye diye kafama şut çektiniz lan? Nasıl oyun oğlum bu?
Jg:Kanka futbol bu, herşey var.
J:Yalnız futbol diye de adamın kafasını patlatmazsınız.
G:Ya oğlum kesin ya!
Jg:Ayrıca futbol diye adamın kafasını patlatmazsınız diyorsun da, Nelsson'un yazık adamımın kafası patladı! Onunki kafa değil mi?
J:Arkadaşım sen manyak mısın? Gerçi niye soruyorsam? Oğlum, resmi maç mı lan bu? Oynuyoruz işte sınıfça.
Jg:Sizle futbol oynayanın..
J:Beğenmediysen git kardeşim bu kadar basit.
Jg:Seviyenize düşemem, üzgünüm.
J:Zaten düşemezsin, çünkü sende o kapasite bile yok canım.
Jg:Laf mı soktun şimdi sen?
J:Yok canım ne münasebet? Ne haddime Yunan tanrıçası Jungsu Bey'e laf sokmak? Aşk olsun efenim.
Jg:O Yunan tanrıçası senin götüne girsin Jooyeon, bir daha da çıkamasın inşallah.
J:Efendim, neler duyuyorum sizden ben böyle? Ayıp değil mi?
Jg:Senin için birşey ayıp falan değil Joo.
J:Joo sana girsin.
Jg:İnşallah.
G:Ya harbi salaksınız! Oynayın şu oynu!
J:Önüne bak! Top gidi-
Jg:Top mu gidiyor? Hahahahha dur azcık gülim, kim götürmüş ya Allah Allah.
J:Bekle ulan sen, yedim lan şimdi seni.
Jg:Boğazında durayım!
J:Hı hı!!
Junhan:
Okulun merdivenlerinde oturmuş futbol oynayan bizimkileri izliyordum. Teklif etmişlerdi oynamayı, hatta beni takıma almak için yiyişiyorlardı. Ama ben ne yaptııım? Nah çektim.Çünkü oynamak istemiyorum yani. Başka mantıklı açıklama bulamadım. Profösör bile gelse benim kadar mantıklı düşünemez çünkü ben bir dehayım.
Kimse benimle aynı seviyede olamaz. Olsa da zaten o kişi yine ve yine ben olurum.Sanki milli maçtaymış gibi seviniyor ya da bağırıp çağırıyordum. Penaltımızı vermediler! Nasıl oyun lan bu? Hakem kesin fenerli. (Hakem asla Gaon değil Gaon da asla Gs'li değil.) Valla bak. Jungsu bozuntusu kendini yere atıp duruyor. Yani ne var? Alt tarafı omzuna dokunmuşuz yani, birşey yok yaa yalan yapıyor.
Bir süre sonra arkamdan bana doğru gelen adım sesleri hissettim. Yanıma ayaklarını merdivenden aşağı salarak oturan Seungmin'e bakıyordum ve gülümsüyordum. "Selam" Yanıma oturdu ve o da selam verdi. "Napıyorsun burda?" Gözümle futbol oynayan sınıfı gösterdim. "Şunları izliyorum, baya baya milli maç. Bak otur izle bir daha böyle helilesini bulamazsın." Güldükten sonra o'da biraz izlemeye başladı.
"Sıkılmıyor musun?" İki yana salladım kafamı. "Nedensizce sarıyor, yoksa ben mi malım bilmem ama, seviyorum." Seungmin bana baktı. "Neyi?" Ona gözlerimi kırpıştırarak baktım. "Neyi olabilir? İki saattir ne konuşuyoruz? Maç izlemeyi seviyorum diyorum." Bana 'hee' anlamında baktıktan sonra o da izlemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayırdır??/Odehan
RandomOkulun sevilen ve bir o kadar da kendini beğenmiş üçlüsü, okulun en sevilen ve masum üç öğrencisini fazla kıskanıyor ve bundan dolayı onlardan nefret ediyorlar. Geçmişten dolayı ne kadar sıkıntıları olsa da, Oh Seungmin Han Hyeongjun'a beslediği duy...