3.5 (Simdi De Bu Mu Cikti)

16 1 10
                                    

-medyacoksoft-

"Han Han!" Yürürken birşeyler yiyen Han'a seslendim. Arkasını döndüğünde bana gülümsedi. "Hyeongjun, nasılsın?" Ellerimi iki yana salladım. "İyi iyi boşver şimdi onu." Elindeki çikolatadan bölüp bana verdiğinde devam etti. "Anlatabilirsin, sorun ne?" Çikolatayı açarken cevapladım. "Sorun Wony, Seokhwa-Hyung ile kavga etmiş. İfitra atmış ve şimdi de öğretmenler onları ayırmaya çalışıyor. Seokhwa-Hyung ciddi birşey olmadığını söyledi ama bu Wony'de Teokshii ile arkadaş olunca, eh olay büyüdü tabii."

Han ban abaktığında kaşkarımı kaldırdım cevabını beklercesine. "Ama eğer karışırsam, babam öğrenidse kızabilir..." Diyemedim ki o benim de babam die.

"Öğrenmez merak etme, öğrenirse de.." Gözlerinin içine baktım o parıltıyı görür görmez. "Ben karıştırdım onu işin içine derim. Endişelenme." Kapa salladı. "Şimdi yardım ediyor musun? Etmiyor musun?" Kolumdan tutup omzuma yumruk attı. "Ediyorum tabii! Hanlar birbirine destek olur Hyeongjun!" Gülümsedim. Gözlerimle yan tarafımı işaret ettiğimde koluma girdi ve kalabalık olan yere doğru götürdüm onu.

İşler baya kızışmış anlaşılan. Olaya bizim sınıftan birkaç kişi daha dahil olmuştu. Hatta Yongha-Hyung bile öğretmenlere karşı çıkıyordu. Sadece tek yapmam gereken, Han'ı tanık olarak göstermekti. Konu bana da bağlanıyordu çünkü ve o sıra beni tek gören kişi de Han'dı.

Olay saçma saçma yerlere bağlanmaya başlıyordu. Yongha-Hyung, Seokhwa-Hyung'a da bağırıyordu. Seokhwa-Hyung da ona bağırdıkça Yongha-Hyung daha da sinirleniyordu. Anlaşılan işler baya baya uzamış. Neyse ki ben yokkan olmuş, yoksa götümü orada bırakabilirdim...

Herneysee!!

"Yongha, bağırmasana!" Yongha Hyung Seokhwa Hyung'un omzundan ittikten sonra Wonyoung'a döndü. "Saçma sapan iftiralarla milleti kandırmayı bırak. Böyle hiç bir yere varamazsın." Wonyoung Teokshii'ye baktıktan sonra Yongha'yı işaret etti. "Sevgilin de sevgilimle oynaşıp durmasaydı Yongha. Bu benim sorunum değil." Yongha Hyung Seokhwa Hyung'a baktığında, Seokhwa Hyung ne yapacağını bilememiş gibi Wonyoung'a sallamaya devam ediyordu.

En son Yongha Hyung'un Seokhwa Hyung'a, Wony'ye bağırdığı için tokat attığını görmüştüm. Sonra ortalık daha da karıştı zaten. Seokhwa Hyung'un arkadaşları Yongha'nın üstüne gitmeye başladığında, işler daha da karma karışık oldu. Yanii, Han'ı biraz da boşa getirmiş oldum.

"Off kusura bakma ya, bunlar hep böyle sanırım." Han şaşırmışçasına dudak büzdü. "Ne bileyim, hep böylelerse nasıl anlaşıyorlar ki? Sanmam." Karşıdan mutlu mutlu arkama atlayan Jooyeon'a dirseğinle vurup karşıya bakmasını söyledim. "Ooo kavga vaaar. Kim ediooooo?"

"Hayırdır?? Napıcan?"

"Bende gircem."

"Ordan sağ çıkamazsın saçmalama bence."

"Niye be?"

"İşler baya kötü. Saçmalama."

"Kanka sen suscan?"

"Jooyeon gitmese-"

"Ssshhh, sus..."

Arkasına bile bakmadan seke seke yanlarına gittiğinde Wonyoung'un omzuna kolunu attığında Teokshii'nin iç çekişiyle gülümseyip tekrar yanıma geldi. "Vazgeçtim, belki de bu seferlik haklı olabilirsin." Kafa salladım. "Ee nerde senin crush?" Omuz silktim. "Bilmem." Jooyeon bana dik dik bakmaya başladı. "Ne demek bilmem? Oğlum çocukla yaşamıyor musun ya, biliyorsun bence?" Kafa salladım. "Takılıo işte Jungsularla."

"Jungsu demişken, Jiseok'a anlatmış herşeyi. Dökmüş içini bi güzel. Ailesini falan anlatmış, Jiseok'da yumuşamış falan. Jungsu da affettin mi beni diye sormuş."

Hayırdır??/Odehan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin