ON İKİ NUMARA

İkinci Bölüm

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın on iki numaralarım. Keyifli okumalar!

2. Bölüm: IBIZA'DA GECE YARISI VE ERTESİ

Boynumda hissettiğim nefesler ile gözlerim aniden açılırken, gözlerimi kırpıştırarak odanın tavanına baktım. Uyku sersemliği, yorgunluğumun tüm bedenimi ele geçirmiş olması ve geceden kalma olmanın verdiği etki ile birkaç saniye beynimi kullanamazken nerede olduğumu anlamaya çalıştım.

Gözlerim önce benim odamdan çok daha lüks gözüken odanın içinde turladı. Yere dağılmış kıyafetler, beynimin içinde ufak kesitler oluştururken gözlerim belimi sıkıca sarmış kaslı kollara değmişti. Beynimin yeniden kendini aktif ettiğini hissederken yanımdaki adamın kim olduğunu ve dün gece bana neler yaşattığını çok net hatırlamıştım.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken gözlerim adamın yüzüne takıldı. Yüz üstü yatmıştı. Kolunun biri ile beni sıkıca sarmış, diğerini ise yastığın altına koymuştu. Yüzünde huzurlu bir ifade olduğu söylenemezdi. Yüz ifadesi sertti ancak bu bile onu çok çekici gösteriyordu.

Açık konuşmak gerekirse, dün gece otelin en yakışıklı adamı ile seviştiğimi düşünüyordum. Ki yakışıklı olduğu kadar profesyonel de olmalıydı. Çünkü fazlasıyla iyiydi ve dün gece, bir süredir yaşadığım en güzel gecelerden biri olmuştu.

Yavaşça belimi sarınan elinden kurtuldum ve ondan uzaklaştım. Yatakta oturur pozisyona geçtiğimde gözlerim usulca onun bedenine değmişti. Sporculardan hallice olan bir bedeni vardı. Oldukça uzun ve kalıplıydı. Geniş omuzları, muhtemelen yıllarca çalışarak yaptığı sırtı göze oldukça hitap ediyordu. Gerçi o, sırtında ve omuzlarına bıraktığım tırnak izlerinden ne kadar hoşlanırdı emin değildim ama umurumda da değildi. Sol omzunda, kartalları kıskandıracak kadar asil gözüken bir kartal dövmesi vardı. Çok kızgın gözüküyordu, ama asaleti göz kamaştıracak derecedendi.

Kemikli ve karakteristik bir yüzü vardı. Kaşları ve burnu özenle yaratılmış gibiydi. Dudakları beni yeniden günaha çağıracak kadar dolgun ve kırmızıydı. Ama ben dün gece defalarca kez o günah çağrısını kabul etmiştim zaten. Kirpikleri gür ve şekilliydi. Gözlerimin önüne, bakışları beni göklere yücelten açık kahveleri geldi önce. Ardından ise şehvet arttıkça koyulaşan halleri. Daha önce yaşadığım bir ilişkide gözlerin koyulaştığını görmemiştim.

Ama bu adamın o açık kahveleri, biz tutkuyu ve ritmimizi arttırdıkça biraz daha koyulaşmıştı. Böyle bir şeyin mümkün olduğunu ilk kez dün gece görmüştüm ve gördüğüm şeyden oldukça memnun kalmıştım.

Bedenimi yataktan sessizce kaldırırken, yerden eşyalarımı topladım ve adımlarımı banyoya çevirdim. Normal şartlarda, yaşadığım gece ne kadar güzel olursa olsun sabah uyanır ve yanımdaki adam uyanmadan kayıplara karışırdım. Yattığım kişiler ile aramda duygusal bir bağ ya da seksten fazlasının olmasını istemezdim. 

Ama bu adam, benim kurallarımı değiştirecek türdendi.

Yine de ben banyodan çıkana kadar uyanmazsa arkama bakmadan gideceğim de bir gerçekti.

Eşyalarımı bir köşeye bıraktıktan sonra duş kabinine girdim ve yavaşça duş aldım. Bedenimin her yerini güzelce temizlemiştim. Banyodan çıkınca kıyafetlerime yüzümü buruşturarak baktım. Bunları yeniden giymek iğrenç olacaktı ama başka bir şansım da yoktu.

İç çekerek kıyafetleri üzerime hızlıca geçirdim ve saçlarımı tırnaklarım yardımı ile taradım. Kaküllerimi düzelttikten sonra gözlerim aynadaki yüzümde gezindi. Yorgun gözükmesine rağmen ışıl ışıl parlayan yeşil gözlerim beni şaşırtırken dudaklarım kıvrıldı. Ayrıca yüzümde hiç makyaj kalmamasına rağmen oldukça canlı ve parlak duruyordu.